Ana Sayfa / HABERLER & Yorumlar / Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyden Virüs Salgını ile ilgili Lâhika ve Bir Tetimme

Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyden Virüs Salgını ile ilgili Lâhika ve Bir Tetimme

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

HÜSNÜ BAYRAMOĞLU AĞABEY’DEN UMUM NUR TALEBELERİ NAMINA AÇIKLAMA

Muhterem Kardeşlerimiz, 

Bütün küre-i arzda ve şimdi memleketimizde emareleri müşahede edilen ve süratle yayılma istidadı gösteren ve sağlık teşkilatları tarafından “salgın” olarak kabul edilen hastalığa karşı Devletimiz tarafından alınan tedbir kararları muvacehesinde mutad olarak devam ettiğimiz umumi içtimalarımıza ve derslerimize tedbirlere riayet ederek bir süre ara verilmesi, kalabalıklar halinde toplanılmamasını cemaatimize tavsiye ediyoruz.

Hz. Üstadımızın şu mektuplarını derhatır etmek elzemdir:

“Her bir adam eğer hanesinde dört-beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük Medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç-dört zât birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir Medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir mikdar meşgul olsalar, hakikî talebe-i ulûmun sevablarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, İhlas Risalesi’nde yazılan beş nevi ibadete de mazhar olurlar. Hakikî ilim talebeleri gibi, onların maişetlerini temin hususundaki âdi muameleleri de bir nevi ibadet hükmüne geçebilir diye kalbe ihtar edildi. Ben de kardeşlerime beyan ediyorum.

ﺍَﻟْﺒَﺎﻗِﻰ ﻫُﻮَ ﺍﻟْﺒَﺎﻗِﻰ

  Hasta Kardeşiniz

  Said Nursî

Emirdağ Lahikası -2: 104

Hem Hz. Üstadımız Hulusi Bey’e hitaben yazmış oldukları bir mektuplarında Nur derslerini şöyle ifade ediyor;

“Çünkü o dersler, ulûm-u îmâniyeden olduğu için bir insan yalnız kendi nefsine dinlettirse yeter. Bâhusus siz daimâ bir iki hakikî kardeşi de bulursunuz. Hem o dersi dinleyenler yalnız insanlar değil. Cenab-ı Hakk’ın zîşuur çok mahlukatı vardır ki, hakâik-ı îmâniyenin istimâından çok zevk alırlar. Sizin o kısım arkadaşınız ve müstemileriniz çoktur. Hem mütefekkirâne o çeşit sohbet-i îmâniye, zemin yüzünün bir manevî zîneti ve medâr-ı şerefi olduğuna işareten biri demiş: 

‎آسْمَانْ رَشْكْ بَرَدْ بَهْرِ زَم۪ينْ كِه دَارَدْ

‎يَكْ دُو كَسْ يَك دُو نَفَسْ بَهْرِ خُدَا بَرْ نِش۪ينَنْدْ

   Yâni: Semâvât zemine gıpta eder ki; zeminde hâlisen-lillâh sohbet ve zikir ve tefekkür için bir-iki adam, bir-iki nefes yâni bir-iki dakika beraber otururlar; kendi Sâni-i Zülcelâlinin çok güzel âsâr-ı rahmetini ve çok hikmetli ve süslü âsâr-ı sanatını birbirine göstererek Sâni’lerini sevip sevdirirler, düşünüp düşündürürler. 

Barla Lâhikası: 261

Zemin yüzünün zineti ve hem bela ve musibetlere karşı sadaka hükmünde olan Risale-i Nur’un okunması ve neşrine daha ziyade gayret gösterilerek hane halkımızla birlikte Kur’an Nurlarıyla meşgul olmak, okumak ve dinlemek suretiyle dua ve iltica zamanı olan bu üç ayları ve musibet zamanını ahiret ve sevap için değerlendirmeyi Cenab-ı Hak hepimize nasib etsin ve bu musibeti de âlem-i İslâm hakkında hayırlara kalbetsin. Ve memleketimizi ve alem-i islamı her türlü bela, musibet ve salgın hastalıklardan muhafaza eylesin.

Elhâsıl; Medreselerimizde kardeşlerimizin ciddiyetle tazarru ve niyaz, istiğfar ve kıraat ile meşgul olmalarını tebrik ediyoruz. Sair cemaatimizin de kendi hanelerini birer küçük medrese-i nuriye ittihaz etmeleri ve efrad-ı aileleriyle nurlarla meşgul olmalarını tavsiye ediyoruz. Bu cümleden olarak;

Haftalık umûmî derslerimizle birlikte, 

Her ay tertip ettiğimiz uhuvvet dersini, 

Ve üç aylık vakıf görüşmelerini ve senede bir vakıflara tayinat dağıtmak için yapılan içtimayı tehir ediyoruz. Ve bilhassa Tahmidiye duasına devam edilmesini de tavsiye ediyoruz.

Umum Nur Talebeleri Namına

Hz. Bediüzzaman’ın hizmetkârı ve talebesi

Hüsnü Bayramoğlu

***

Lâhikaya bir tetimme

Hüsnü Ağabey’den Bir Tetimme

Bediüzzaman Hazretlerinin Bu Zamana Bakan Dersleri

Aziz Kardeşlerimiz bugünlerde vukua gelen hadisat karşısında Hz. Üstadımızın daima tazelenen bir hakikat olan şu derslerini de nazarınıza sunmak hatırıma geldi, son neşrettiğimiz lahikaya tetimme olarak arzediyoruz…

Hüsnü BAYRAMOĞLU

“Evet, şimdi Küre-i Arz’da herkes ya kalben, ya ruhen, ya aklen, ya bedenen gelen musibetten hissedardır, azap çekiyor, perişandır. Bilhassa ehl-i dalâlet ve ehl-i gaflet, rahmet-i umumiye-i İlâhiyeden ve hikmet-i tamme-i Sübhâniyeden habersiz olduğundan, nev-i beşere rikkat-i cinsiye, alâkadarlık cihetiyle kendi eleminden başka nev-i beşerin şimdiki elîm ve dehşetli elemleriyle dahi müteellim olup azap çekiyor. Çünkü, lüzumsuz ve mâlâyâni bir surette vazife-i hakikiyelerini ve elzem işlerini bırakıp âfâkî ve siyasî boğuşmalara ve kâinatın hâdisatına merak ile dinleyerek, karışarak ruhlarını sersem ve akıllarını geveze etmişler ve bilerek kendi zararına fiilen rıza göstermek cihetinde, zarara râzı olana şefkat edilmez mânasındaki

‎اَلرَّاض۪ى بِالضَّرَرِ لاَ يُنْظَرُ لَهُ

kaide-i esasiyesiyle şefkat hakkını ve merhamet liyakatını kendilerinden selbetmişler. Onlara acınmayacak ve şefkat edilmez. Ve lüzumsuz başlarına belâ getirirler.

Ben tahmin ediyorum ki, bütün Küre-i Arz’ın bu yangınında ve fırtınalarında selâmet-i kalbini ve istirahat-ı ruhunu muhafaza eden ve kurtaran yalnız hakikî ehl-i îman ve ehl-i tevekkül ve rızadır. Bunların içinde de en ziyade kendini kurtaranlar, Risale-i Nur’un dâiresine sadakatla girenlerdir.

Çünkü bunlar, Risale-i Nur’dan aldıkları îman-ı tahkikî derslerinin nuruyla ve gözüyle, herşeyde rahmet-i İlâhiyenin izini, özünü, yüzünü görüp her şeyde kemâl-i hikmetini; cemal-i adâletini müşahede ettiklerinden; kemal-i teslimiyet ve rıza ile, rububiyet-i İlâhiyenin icraatından olan musibetlere karşı teslimiyetle, gülerek karşılıyorlar, rıza gösteriyorlar. Ve merhamet-i İlâhiyeden daha ileri şefkatlerini sürmüyorlar ki, elem ve azap çeksinler.

İşte buna binaen, değil yalnız hayat-ı uhreviyenin, belki dünyadaki hayatın dahi saadet ve lezzetini isteyenler, –hadsiz tecrübelerle– Risale-i Nur’un îmânî ve Kur’ânî derslerinde bulabilirler ve buluyorlar.

Kastamonu Lâhikası/124

Şimdiki maddi ve manevi bela ve musibetlere karşı da Hz. Üstadımızın şu tavsiyesini hatırlıyoruz ve hatırlatıyoruz;

“Madem şimdiye kadar ekseriyet-i mutlaka ile Risale-i Nur şâkirdleri, Risale-i Nur hizmetini her belâya, her derde bir çare, bir ilâç bulmuşlar; biz her gün hizmet derecesinde, maişette kolaylık, kalpte ferahlık, sıkıntılara genişlik hissediyoruz, görüyoruz. Elbette bu dehşetli yeni belâlara, musibetlere karşı da, yine Risale-i Nur’un hizmetiyle mukabele etmemiz lâzımdır.

Umum kardeşlerimize birer birer selâm ediyoruz.

Kastamonu Lâhikası/235

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler

Mübârek Miraç Gecesi hakkında sitemizin zengin içeriğine ulaşmak için lütfen alttaki başlıkları tıklayınız. 1. Tıklayınız …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Dünya hayatı onları aldattı”

Q“DÜNYA HAYATI BİR OYUN VE OYALANMAKTAN İBARETTİR.” (Enam, 6/32) “Dünya hayatı onları aldattı.” (Araf,51) “Biliniz …

Kapat