Ana Sayfa / Yazarlar / Iğdır’da Çocuk Bayramı Sevinci 

Iğdır’da Çocuk Bayramı Sevinci 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Elli yıl çeşitli cephelerde savaşmışız, Balkan’lardan Yemen’e kadar büyük bir coğrafyayı ve çok sayıda milleti efendice ve örnek bir şekilde idare etmişiz, bu bizim seciyemizdeki idare etmek  özelliğinden ileri gelir, tarihte bir çok devlet belli bir coğrafyaya hapsolmuş ve bugünlere gelmiş, hatta bazıları tarihin derinliklerine gömülmüştür. Hangi millet bu kadar millete zorsuz, baskısız olarak asırlarca idare etmiştir. Bizim bu idare etme ve insanlık becerimiz batının dikkatini çekmiş bizi tarih sahnesinden silmek için birbirinin arkasına takılan ve saldıran kurtlar gibi her şey yapmışlar. Ama Allah bir milletin yarı ve yaranı olursa kimse onlara birşey yapamaz, ingilizler zulüm ve aşağılayarak coğrafyalara hükmetmişler, Hindistan’da yaptıkları insanlara yakışmayan ve insanla uzlaşmayan davranışlardır.

 Osmanlı yıktırıldıktan sonra elimizden silahlarımız alınmış Anadolu’da birkaç vilayete tıkılmış ve esir millet durumuna düşmüşüzdür. Ama Akif’in dediği gibi doğduğundan beri istikbale âşık olmuş bir millet yok imkanlarla yedi düvele kafa tutmuş, savaşmış istiklalini kazanmıştır. Kazanılan istiklalin ardından bir devlet kurulmuştur Türkiye Cumhuriyeti, nasıl kazanıldı hakkında onlarca roman yazılsa hakkıdır ve yeridir. “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!” denmiş ve biz korkmamış istiklalimizi kazanmışız, istiklal Marşı aslında bizim istiklalimizin destanlaşmış hikayesidir. 

Cumhuriyetin kurulması ile birlikte meclisimiz açılmış açılışı geelecek nesillere hatırlatmak için bayramlar düzenlenmiştir. Roma her başarısını bir günle kutlamış hatta o kadar olmuş ki bir güne iki kutlaa düşmüş, kutlamalarla harcamalarla büyük imparatorluk batmış.

Yirmi üç nisan sabahı Iğdır Belediye Meydanı’nda Yirmi Üç Nisan kutlamalarına katıldık, bir meydanda bikr büyük yuvarlağın içinde çocuklur güzel güzel elbiseler ve anneler babalar büyük bir şevkle bayramı kutlamaya gelmişler. Açılış konuşmaları arkasından ona yakın gösteri grubu hazırlandıkları gösterileri dansları, sundular çocuk yüzlerinde şetaret ve neşe ve gurur vardı

Şeref locasında Iğdır devlet ricali, valisi ve diğer yöneticiler bayramın coşkusu ile seyrediyorlardı, Chatobirian “çocuğun yüzüne bak cenneti gereceksin“ diyor. Hakikaten yapılan danslar kazanılan cumhuriyetin neşesini ve ruhlara verdiği rahat ve emniyeti ifade ediyordu. Ne güzel hürriyet içinde neşe içinde bir büyük devletin bekasının bir bayramının kutluyordu insanlar. Çocuklar oynayanlara katılıyor, neşe daha da artıyordu. Bir çocuk İstiklal Marşı’nı ezbere okudu.

Bu mısralar bize kazanılan hürriyetin nasıl kazanıldığını ve nasıl konunmasını anlatıyordu. Hakkıdar hakka tapa milletimin istiklal, Allah’a tapmayan bir toplum hürriyetini koruyamaz tarih buna şahittir. Sonra ezanlar dinin temelidir, ezan ve namaz nas olarak da dinin temelidir, din ancak sahibi tanındığı sürece dindir. Bayrak marşın içinde mücadeleyi şairin kalemi ile seyreden ve “sana yok ırkıma yok izmihlal der” Akif’i rahmetle anıyoruz, amma sırasında bir levhada Atatürk Mevlana ve Akif’in fotoğrafı vardı ve çok anlamlıydı. Çocuklara bu duyguları ve bu şahısları telkin ediyordu. İnsan sevgisini, insanın hürriyete ve istiklale ihtiyacını ,ve mücadeleyi naklediyordu. Bir musiki parçasının ötesinde bir istiklal panoramasıdıydı. Büyük şairi rahmetle anıyoruz, onu yine birlikte söylediğimiz marşla andık, ne güzel bir eser bırakmış, ruhuna her an dualar ve bereketler yağıyor sağol Akif, çocuklara hediyelerini Sayın Vali verdiler,güzel ve mutlu bir gün  yaşadık.

Aklıma Rusya’nın hayvanca işgal ettiği ülke geldi ne kadar mutsuzdur o insanlar, aklıma İsrail’in Kudüs’deki müslümanlara yaptıkları geldi, aklıma Uygurlara Çin’in yaptıkları geldi. Cumhuriyetimizin istiklalimizin kadrini bilelim yoksa tarih hakkını veremeyenlerin hakkını elinden alır. Kanları ile bize hediye ettikleri hürriyet ve cumhuriyetimizi koruyalım, ihanet örgütlerine fırsat vermeyelim. Yaşasın Cumhuriyet ve “ben de cumhuriyetçiyim” diyen Bediüzzaman’ın cumhuriyetci  ve medeniyetci felsefesi.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Üstadımın Telkinidir

ÜSTÂD'IMIN TELKÎNİDİR Meşrebim, mesleğim, Hakikatim, mârifetim, Ehl-i Sünnet itîkadım, Üstâd'ımın telkînidir. Gayretim, sâdıklığım, Hak yolunda …

Kapat