Kendisini dindar veya inançlı olarak tanımlayan hemen hiç kimsenin, muazzam bir ilim ve kültür mirasına sahip olduğumuz konusunda bir şüphesi yoktur sanırsam. Ve bu mirası yeniden ihya ve idame edebilmenin önemi mevzusunun, kurabildiğimiz ender fikri ittifaklardan birisi olduğu da izahtan beridir ‘galiba’.
Ne var ki, bu işin önündeki en büyük engellerden birinin “dil” meselesi olduğu gerçeği önümüzde dururken, (kimileri için klasik bir heves/bir fikir olsa da), durumun farkında ve sorumluluk sahibi olan herkesin çok rahatça yapabileceği çok etkili ve somut bir ‘eylem pratiği’ olduğuna inanmaktayım:
Belli aralıklarla kendimize ‘eski’ bir kaç kelime seçip, hitabımızın ulaştığı çevrelerde bu kelimeleri ısrarla kullanmak ve bu yolla da, o kelimeleri gündelik dilimize yeniden katmaya çabalamak..
Ondan sonra da “kültürümüze yabancı gençlik” ve hatta “sadeleştirme çalışmaları” gibi yaraların dahi kısmen de olsa şifa bulduğunu –inşaallah- görmek..
Ve derslerde, anlamlarını sordukları kelimelerden dolayı gençliğe acımak veya belki sadece endişelenmek yerine, o kelimeleri o gençliğe pratikle aktarmış olmak..
O halde, örneğin “mazhar olmak, tahakkuk etmek, mahiyet, inkişaf, muhakeme, ittihat, tecelli vs.ler” bizleri bekliyorlar madem; haydi dilimizi, ilim ve kültür mirasımızı ihya adına -belki sadece bizim için küçük ama muhataplarının ruh ve gönül dünyaları hakkında büyük olacak- bir adımı atmaya demeli!.
Ve de demekle kalmamalı…
- Mutluluk İçli Köftede midir? - 19 Haziran 2024
- Sen misin Haddi Çiğneyen? - 10 Mart 2024
- Varoluşu Fanilikte Aramak! - 11 Eylül 2023
- Eski(mez) Normal ve Yeni Anormal… - 10 Haziran 2023
- Goethe ve Mahzun Eseri “Batı-Doğu Divanı” - 2 Nisan 2023
- O “uymaz özellikler” - 2 Kasım 2022
- ‘Bilmediğiniz Durumlar Var’ Sapması - 17 Aralık 2021
- Sıradan, sırası gelmiş bir gün… - 16 Kasım 2021
- ‘Bu yolda da kaza olur mu hiç?’ - 9 Temmuz 2021
- “Hangisini seçmeli?” - 8 Haziran 2021
Rabb’im halimizi hayırlara tebdîl eylesin.