İlk dersleri duvarlar dinledi
Bugün her köşesinden geceli gündüzlü Risale-i Nur hizmeti fışkıran Bursa’da ilk dersleri duvarlar dinlemişti.
Nur’un kahramanlarından Ali Çakmak ağabey, 1950’li yıllarda Risale derslerini başlattıkları zaman, bazı geceler hiç gelen olmayınca dersi duvarlara okuduğunu anlattı.
Ömer Özcan’ın “Ağabeyler Anlatıyor” adlı dizisinin altıncı kitabında yer alan hatıralarında, Ali Çakmak ağabey, Üstad tarafından “ehl-i tahkikin merkezi” olarak nitelenen Bursa’da ilk derslerin nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
1956 senesinde eserler Ankara’da matbaada basılmaya başladı. 1957’de ilk defa matbaa baskısı “Sözler” geldi Bursa’ya. Ortapazar Semtinde Devlet Hastanesinin arkasında oturuyor, etrafıma okumaya çalışıyordum risaleleri. Daha dershane düşünemiyorduk bile. Evlerde okuyorduk. Daha evvel tanıştığımız ağabeylerle de devamlı temas halindeydim. Haftada iki gün, Salı ve Cuma günleri evime ders koydum. Bazen hiç gelen olmaz, tek başıma duvarlara okurdum risaleleri. Bir gün Emirsultan’dan geldiler, “Haftada bir gün de sen bize gel“ dediler. Perşembeyi onlara verdik. Sonra bu şekilde yedi günü doldurduk. Gündüz işimizde, akşamları yedi gün derse gidiyoruz. Bir taraftan da yedi nüfusa bakıyorum ben. O sırada leblebi imal eden bir dükkânım var. Şimdi düşünüyorum da her akşam, tahammül edilemez gibi geliyor bana.
1958’de dersler kalabalık olmaya başladı. Bir taraftan da baskın, polis, hapis hadiseleri de duyuluyordu. O sene Üstad’ın bize devamlı selamı geliyor, teşci ediyor, dua ediyordu. Hatta her Perşembe bir kardeş gönderirdi Bursa’ya. Emirdağ’da Ahmed Urfalı vardı, daha çok o gelirdi.
Böyle devam ederken Arabayatağı Köyü’nden birisine küçük bir risale vermişler. Onun da bir mürşit arama durumu varmış. Küçük risaleyi okuyunca “İçime bir ateş düştü” diyor, arkasını araştırıyor ama o günkü şartlarda kimseye soramıyor. Nihayet rüyasında Üstad Hazretleri “Tomruk Hanı’na git, Ali’den risale al” diyor. Tomruk Hanı benim dükkânımın olduğu yer. Adam sabah namazından sonra ağlayarak geldi, risaleleri aldı gitti. Demek, yeter ki sen ihtiyaç hisset, o seni buluyor.
Ömer Özcan “Risale-i Nur Hizmetkârları Ağabeyler Anlatıyor: 6
- “Ne Hürriyeti, Ne Hürriyeti!” - 16 Şubat 2024
- “Bediüzzaman’a İlk Ziyaretimi Yeis İçinde Yaptım” - 22 Ekim 2023
- O Fakir Nurcuların Kalpleri Öylesine Zenginleşmiş ki… - 21 Ağustos 2023
- Bediüzzaman Said Nursi’nin bir prensibini bozan aşure - 28 Temmuz 2023
- Kastamonu İnebolulu Son Şahitlerden Said Nur Çelebi - 13 Haziran 2023
- 27 Mayıs Sonrası Erzuurum’da “Tuhfetür Reddiye” Davası - 27 Mayıs 2023
- Hasan Basri SARIÇAM Ağabey - 25 Ocak 2023
- Hüseyin BÜLBÜL: Çamdağı’nda Üstad’la 12 Gün Kaldım (Video – Hatıra) - 30 Ekim 2022
- İnebolulu Gülcü Hüseyin Ağabeyin Hatıralarından (Video) - 4 Haziran 2022
- Bediüzzaman Hapisteyken Camide Göründü mü? Av. Hüsameddin AKMUMCU Anlatıyor (Video) - 15 Nisan 2022