Ana Sayfa / Yazarlar / İlme Saygı

İlme Saygı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlme Saygı

İlminden faydalandığı kimseyi küçük gören iflah olmaz. Emeğe saygının en fazla olması gereken yer, ilme adanan bir ömürdür. En uzun sürede pişen yemek, ilim aşıdır.
İki arkadaş yolculuğa çıkar. Biri mayınlı araziye girer. Diğer arkadaşı elinden tutup çeker, onu kurtarır. Bunun üzerine arkadaşına der: “Sen de bir marifet yok! Bunu sana da bir başkası öğretti ve sen öyle biliyorsun. Zaten şimdi ben de biliyorum. Bundan sana bir fazilet yok. Benden iltifat bekleme!”
Sonra bu gafil adam, vahşi hayvanların bulunduğu yere doğru giderken yine arkadaşı ona engel olur ve kurtarır. Fakat yine nankörlük yapar ve der ki: “Bu da bir şey mi? Sadece kuru bir bilgi, malumat! Ne var sanki artık ben de öğrendim. Benden iltifat bekleme!”
Sabrı tükenen arkadaşı, o nanköre cevaben der: “Ben senden bir şey beklemiyorum. Fakat artık sana karışmayacağım çünkü sen liyakatını kaybetmişsin. Bundan sonra yolculuğunu tek başına yap.”
Tek başına kalan o gafil adamın yolculuğu esnasında karşısına bir göl çıkar. Sevinçle koşarak göle girer. Ancak sazlık ve çamur zemin nedeniyle sudan çıkamaz. Bağırmak ister fakat sesi çıkmaz. Ağzını açtıkça su yutar ve orada boğularak ölür. Şişmiş vücudu gölden çıkarıldığında herkes şöyle diyordu: “Bu adama kimse birşey söylemedi mi? Burada her yıl onlarca insan bu şekilde boğulur. Tek başına göle girmek akıl karı değil.”
Sonradan yetişen arkadaşı onun cesedine bakarak dedi:
“O’na göre bu da kuru bir bilgiydi. Gafleti sonunu hazırladı.”
Cehennem, ilme saygısızlık yapanlarla dolup taşacak!

*Alimi alçak göreni Allah cehenneme atar. (İ. Abidin 17. Cilt.)

Şaşı Hoca ve Müfsid Talebe

Hoca düzgün bir adamdı. Fakat gözünün biri şarka biri garba bakar, şaşılıktan muzdarib.
Müfsid talebede koğuculuk, gıybet, hased, fesad gibi arızalar mevcud. Hocasının kusurunu ilan edecek ama ederse fesadı zahir olur. O yüzden şöyle demeyi tercih eder:
“Hocamız o kadar iyidir ki kendisinin şaşılığını başına kakarcasına konuşanlara bile halim ve selimdir.”
Sonradan bu talebe basur illetine yakalanır. Hiçbir yerde oturup kalkamaz duruma gelir. Herkes bunun arızalı tarafına bakarken hocasının gözleri, biri şarka biri garba bakmaya devam eder. O gözlerini kusur üzerine cem etmezdi.

Altı Adam

Odaya girdi ışığı söndürdü ve ardından altı adam içeri girdi.
Gelenler sırayla şöyle dedi:
Birinci Hırsız adam: Ne çalıyorsun böyle ışık söndürüp,
İkinci Fitneci adam: Neler karıştırıyorsun böyle ışık söndürüp,
Üçüncü Zinakar adam: Kim var yanında böyle ışık söndürüp,
Dördüncü Obur adam: Ne yiyorsun böyle ışık söndürüp,
Başinci Hüzünlü adam: Ağlıyor musun burada ışık söndürüp.
Altıncı Abid adam: Dua mı ediyorsun böyle ışık söndürüp,
Bu altı adamın ahlakı karanlıkta ayan olur, açığa çıkar.
Kab içindekini sızdırır demişler.
Hırsızın parası kaybolsa kim çaldı der. Kayboldu demez.
Karanlık bir odada altı adam!
Hepsi kendi iç alemini görmüş.
Hepsi kendi iç alemini dökmüş.
Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Cevher İnci Altın isimli kitaptan

Zâkir

Rekabet ahlakı mahveder zakir.
Cedel ile netice almak nafiledir.
Sende varsa meziyet zaten vardır.
Faziletsiz adamın gayreti beyhudedir.
Abdullah Öztürk

Rical Kıtlığı

Vefasızı dostum bildim.
Nanköre ikram ettim.
Haine sitem edecektim amma
Şimdi bir de kalleş çıktı.

Hainden uzak durdum
Kalleşten görünmez yere kaçtım.
Zalime vurup yıkacaktım amma.
Zulmedip mazluma yatan
Şimdi bir de kancık çıktı.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Yorumlar

  1. avatar

    ALLAH RAZI OLSUN HOCAM ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Sahabe Mesleğinin Mahiyeti

SAHABE MESLEĞİNİN MAHİYETİ  "Ümmetimin fesada uğradığı bir zamanda  kim benim sünnetime bağlanırsa yüz şehid sevabını …

Kapat