Ana Sayfa / Yazarlar / İngiliz Papaza Cevap / Vehbi KARA

İngiliz Papaza Cevap / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İstanbul’un işgali sırasında, İngilizlerin en yüksek dinî dairesi, Meşihat-ı İslamiye’ye yani Osmanlı Devletinin Diyanet İşleri Başkanlığına sorularla gelir. Böyle nazik bir zamanda yani işgal altında iken hakikatin arandığını söylemek mümkün değildir. Resmen İslam dinine karşı aşağılama ve hakarete fırsat verilmeye çalışılmaktadır.

Bu nedenle Bediüzzaman, suallere cevap vermeden önce küstah İngiliz’e bir ders de vermektedir. Şöyle bir giriş yapar:

“Bir zaman İngiliz Devleti, İstanbul Boğazının toplarını tahrip ve İstanbul’u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Baş Papazı tarafından, Meşihat-ı İslamiye’den (Osmanlı Diyanetinden) dinî altı sual soruldu.

Ben de o zaman, Dârül Hikmetil İslâmiyenin (Bu günkü Din İşleri Yüksek Kurulu benzeri bir kurul) azası idim. Bana dediler: “Bir cevap ver. Onlar, altı suallerine altı yüz kelime ile cevap istiyorlar.”

Ben dedim: “Altı yüz kelime ile değil, altı kelime ile değil, hatta bir kelime ile değil, belki bir tükürük ile cevap veriyorum.

Çünkü o devlet, işte görüyorsunuz ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor… Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!.. Demiştim.”

Daha sonra Osmanlı Kurul azalarına aşağıdaki kısa metni vererek yardımcı olur. Bu sayede küstah İngiliz papazına din adamına yakışır şekilde haddi bildirilmiş olur.

Eğer gerçekten bu suallerin cevaplarını öğrenmek isteyen insanlara en kısa ve öz olarak verilen bu cevap ise emsalsizdir, kısa ve öz olarak İslam’ın temel nitelikleri ortaya konulmuştur. Şöyle bir cevap verilmiştir:

“Onu muhatap etmem. Bir hakperest adama böyle cevabımız var:

O dedi birincide: “Muhammed (Aleyhissalâtü Vesselâm) dini nedir?”

Dedim: İşte Kur’an’dır. Erkân-ı sitte-i iman (imanın altı şartı), erkân-ı hamse-i İslâm (İslam’ın beş şartı), esas maksad-ı Kur’an…

Der ikincisinde: “Fikir ve hayata ne vermiş?”

Dedim: “Fikre tevhid, hayata istikamet. Buna dair şahidim: (Emredildiğin gibi dosdoğru ol!) (De ki Allah birdir.)

Der üçüncüsünde: “Mezahim-i hazıra (sınıf çatışmalarını) nasıl tedavi eder?”

Derim: “Hurmet-i riba, hem vücub-u zekâtla (faizi yasaklayıp zekatı farz kılmakla). Buna dair şahidim: (Allah alış verişi helal faizi haram kıldı.) (Namaz kılın zekât verin!)

Der dördüncüsünde: “İhtilal-i beşere (toplumsal ayaklanmalara) ne nazarla bakıyor?”

Derim: Sa’y (çalışmak), asıl esastır. Servet-i insaniye, zalimlerde toplanmaz, saklanmaz ellerinde.

Buna dair şahidim: (İnsan için ancak çalıştığı vardır.) (o kimseler ki, altın ve gümüşü biriktirirler ve onları Allah yolunda sarf etmezler. İşte onları (pek) elemli bir azap ile müjdele!)

İşte gerçekten de İslam dinini öğrenmek isteyenlere Müslümanlara yakışan vakar ve izzet içinde bu şekilde cevap verilmiş ve böyle de verilmelidir. Aksi takdirde FETÖ örgütünün yaptığı gibi ezandan “Muhammedün Rasulullah” lafzını kaldırarak ve içki sofralarında zelilane bir şekilde tutum takınıldığı takdirde; Müslüman olmak isteyen bir şahıs dahi bundan vaz geçecektir. Zira riyakârlık ve dalkavukluk ile İslamiyet anlatılmaz ve anlaşılmaz. Tam tersine; dinimize düşman tiplerin ortaya çıkmasına sebep olur, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hayırlı Olsun, Ülkeye Gündem Olduk / Oğuz CANDARLI

Ulusal ölçekte yayın yapan bir gazetede ve birçok internet sitesinde Kastamonu'muz hakkında bir haber yayınlandı …

Kapat