Ana Sayfa / Yazarlar / İnneke meyyitun ve innehum meyyitûn / Vehbi KARA

İnneke meyyitun ve innehum meyyitûn / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Vehbi KARA

İnneke meyyitun ve innehum meyyitûn

(Ey Muhammed!) Şüphesiz sen öleceksin ve şüphesiz onlar da öleceklerdir. Zümer Suresi 30. Ayette Rabbimiz Peygamber Efendimiz (asm) da dâhil olmak üzere bütün insanların öleceklerini ifade ediyor.

Salı günü ikindi namazından sonra Salih Özcan Ağabeyimizin cenaze namazını kılarak yolcu ettik. Herkesin muhakkak gideceği kabir âlemine bu sefer Nurculardan önemli bir şahıs daha gitti. Allah rahmet eylesin…

Salih Özcan Ağabey Nur hizmetinde önemli bir mevkie sahiptir. Bediüzzaman ile görüşmüştür. Hatta Bediüzzaman’ın hem seyyid hem de şerif olduğunu Salih Özcan Ağabeyimizden net bir şekilde öğreniyoruz.

Sâlih Özcan Ağabey Nur Talebelerinin ilk neşredilen dergisi olan “hilal” mecmuasının sahibidir. Neşriyatta onun tecrübesine dayanılarak İttihad, Yeni Asya gibi gazetelerin neşir hayatına atılmaları sağlanmıştır. Kısaca neşriyat konusunda mühim hizmetleri olmuştur.

Sadece neşriyat mı Arap Alemi ve Pakistan’da da Nur hizmetinin yayılmasında önemli vazifeler almıştır. Elbette bu emek ve gayreti Rabbim katında pek makbul olmuş ki bugün Alem-i İslam Bediüzzaman’ı Türkiye’deki insanlardan daha iyi tanıyor. Bediüzzaman’ın iman kurtarma davasında yapmış olduğu hizmeti bu vatandaki kardeşlerimizden daha iyi fark edebiliyor. Salih Özcan Ağabeyimiz gibi bu hizmeti İslam’ın en uç bölgelerinde yaşayan Müslümanlara yayılmasında vesile olan bütün Nur Talebelerinden Allah razı olsun.

Cenaze namazında bir husus dikkatimi çekti. Salih Özcan Ağabeyin kuruluşunda mühim rol aldığı ve finansal yönünü önemli ölçüde halletmiş bu ağabeyimizin gazetesinden yani yeni Asya’dan kimsecikler yoktu. Hatta ertesi günkü gazetede bu kadar önemli bir şahıs ile ilgili bir haber dahi yoktu. Yazarlar nedense hükümetle alakalı mevzuları daha önemli görmüş olacaklar ki ku koca Nurcu’nun vefatına dahi ilgi duymamışlar. İç sayfalarında yer vermişler mi? Bilmiyorum lakin bu konuda ne kadar duyarsız oldukları besbelli.

Namazdan sonra bu konu çok fazla zihnimi meşgul etti. Namazda bu gazeteyi takip eden gruptan çok az sayıda insan vardı. Mahşeri kalabalık içinde sadece bir iki kişiye rastlamıştım. Bunun sebebi ne olsa gerekti?

Elcevap: Bu kalbi ağlattıracak derecede üzücü olan vefasızlığın sebebi yıllarca devam eden Nur Talebelerini ötekileştirme, küçümseme, hakaret etme ve hizmetlerini engelleme gayreti idi. Elbette bunu kabul etmeyen insanlar olacaktır fakat ortada inkar edilmesi mümkün olmayan kitaplar var. Bunun en büyük delili de halen kitapçılarda satılmakta olan “İşte Hayatım” isimli bir gazete sahibinin kitabı var.

Bu kitabın 109. Sahifesinin son cümlesi dehşetli bir gıybeti ve hakareti içeriyor. Maalesef sâlih Özcan Ağabeyimize onca ağır itham ve gıybetten sonra bu cümle ile hakaret edilmiş. Bu kitapta diğer Nur talebeleri ile ilgili benzer yakıştırmalar, hakaret ve gıybetler de yer alıyor. Ne aciptir ki Nur derslerine katılmış Risale-i Nur eserlerini okumuş bu insanlar dehşetli bir fitneyi gördükleri yaşadıkları halde sessiz kalıyor hatta bu fitneye alet oluyorlar.

Şimdi çeşitli hastalıklara müptela ve ecel celladı ile karşı karşıya kalmış olan bu kitabın yazarından maalesef bir özür ve geri adım atma emaresi yok. İşin kötüsü yakın çevresinde bulunan zatlar dahi onun bu durumuna acımak yerine benzer davranışlara girerek ne gazetede yazı yazıyorlar ne de cenaze namazına iştirak ediyorlar.

 

Bu durum bu insanların Nur Hizmetine ile ne kadar ilgili olduklarını sevad-ı azama ittiba etmek yerine Demirel başta olmak üzere ölüm döşeğindeki bahse konu kitap yazarına ittiba ederek gösteriyorlar. Allah ıslah etsin onları bu hatarlı ve dehşetli musibetten kurtarsın…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Kader İmanın 6 Şartından Bir Tanesi Midir? / Vehbi KARA

Kader İmanın 6 Şartından Bir Tanesi midir? Çok değer verdiğim bir dostumun “kader iman esaslarından değildir” …

Kapat