Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / İnsanın Manen Çok Efradı Olmasının İzahı ve Boşanma Üzerine / İbrahim Hulûsi YAHYAGİL (rha)

İnsanın Manen Çok Efradı Olmasının İzahı ve Boşanma Üzerine / İbrahim Hulûsi YAHYAGİL (rha)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

11 Ramazan 1384

Sevgili Kardeşim, 

Evvelen: Ramazan-ı Şerifinizi ve Leyle-i Kadrinizi tebrik eder, bu fakiri de hayır duanızdan unutmamanızı rica ederim.

Sâniyen: Buradaki tanıdıkların adına selam, dua ve tebrikleri bildiririm.

Sâlisen: Size ve bütün aile efradınıza ve muhiblerinize Allahtan sıhhat, afiyet ve gönül rahatlığı niyaz ederim.

Râbian: Sorduğunuz mes’ele ki: “İnsanın her bir ferdinin manen çok efradı var. Ömrünün seneleri, belki günleri, belki saatleri adedince birer ferd-i âher sayılır. Çünkü zaman altına girdiği için o ferd-i vâhid bir model hükmüne geçer. Her gün bir ferd-i âher şeklini giyer.” Bunun açıklanmasını istiyorsunuz.

El cevap: Evet insan tefekkür yolu ile mesela; bir günlük hayatını gece yatmazdan evvel nasıl geçirdiğini muhakeme ve tefekkür etse ve dese ki; Ben başıboş değilim. Hâlikım benim bütün a’mal ve ahvalimi, suret-ül Târık’da

اَسْتَع۪يذُ بِااللّٰهِ٭ اِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ٭ صَدَقَ اللّٰهُ العَظ۪يمُ٭

Yani; “Her nefsin işlediği a’malleri hıfza müekkel melek vardır.” fermanı hükmünce ve Hafîz ismiyle bozulmaz, değişmez, eskimez filmleri hususi memurları vasıtasıyla muhafaza ettiriyor.

يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ٭ denilen, bütün gizlilerin âşikâr olacağı günde, bu filmleri gösterecek. Öyle ise bu günkü hayatımın filmini ben uykuya girmezden evvel seyredeyim, bakayım; Hâlık-ı Rahîm’imin rızasına uyan, uymayan ahvalimi bir defa gözden geçireyim dese.

Mesela; Ben bugün fecir zamanı “اَللّٰهُمَّ يَا مُفَتِّحَ اْلاَبْوَابِ اِفْتَحْ لَنَا خَيْرَ الْبَابِ” diyerek yatağımdan kalktım, sabah namazı için hazırlandım. Namazımı kıldım, diğer vakit namazlarımı da kıldım. Aradaki zamanlarımı da Rabbimden gaflet etmeyerek, Rabbimi benim her halimi bilir, görür, düşünerek meşru dairede çalışmak, yemek, içmek ve sohbet ve ülfet gibi şeylerle geçirdim. Şimdi ölüme benzeyen uykuya girmezden evvel kendi ahvalimin bir günlük filmini mütefekkirane seyir ettikten sonra, beni nihayetsiz nimetleriyle besleyen ve rızasına muvafık amellere muvaffak buyurarak beni taltif ve bana ikram eden Rabbime sonsuz hamd ve şükür etmek, böylece bir günlük ömrümün saatleri, belki dakikaları adedince Hâlıkın bir memlûkü olarak, mülkünde nasıl çalıştığını ve mülk olarak emaneten verilmiş olan aza ve cihazları ve duygularını nasıl kullandığını görür.

İşte kendisi bir ferd iken, her dakikada, her saatte, her günde ve her senede böylece ayrı ayrı ferd mahiyetinde görünür. Eğer zararda olduğunu görür, anlarsa istiğfar eder, telafisi çaresine bakar. Rahmet-i ilâhiyeden ümidini kesmez. Namaz kılanın o günkü âleminin nurlanacağına ve gelecek âlemde lehinde şehadet edeceğine ve namazı terk edenin o günkü âleminin zulmetli ve perişan bir halde gidip öteki âlemde aleyhinde şehadet edeceğine inanan mü’min bu hakikati idrak eder. İmanını amel-i salihle gösterir ve ihlas ile süslendirir ve nurlandırır. Âleminin zulmetli, perişan bir surette gidip öteki âlemde aleyhinde şehadet etmemesine çalışır.

Eğer namazlar haricindeki zamanımızı nasıl geçirelim denilecek olursa; “Ey nefis! Az bir ömürde, hadsiz bir amel-i uhrevi istersen her bir dakika-i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen, âdetini ibadete, gafletini huzura kalbetmeyi seversen Sünnet-i Seniyye ye ittiba et!”… ila âhir dersinde ki tavsiyeye uyar ve uymalıdır.

Hâmisen: İkinci meseleye gelince; İslamiyet’te erkek kadını tatlik edebilir. Fakat en son çaredir. Talâk ve Tahrîm surelerine bakılsın. Nikâhta, kadın ve erkek yekdiğerlerine küfüv, yani denk olmalıdır. Bu da ‘kitâb-ül talâk’ta vardır. Görülüyor ki bu erkek o kadına fıskı sebebiyle küfüv değilmiş. Ama bir kere bu iş olmuş. Merhum Üstad bir yerde; Bir hanım kader-i İlâhî iktizası kötü bir erkekle evlenmiş ise onun salâhına intizar etmesini tavsiye buyuruyor.

Ben de derim ki: Ayrılmak en son çaredir. Sözü geçen, hatırı sayılan bir zat vasıtasıyla erkeğe nasihat edilmelidir. Eğer bu teşebbüsler büsbütün fıska dalmasına sebep olursa o zaman ayırmaya teşebbüs edilir. Her halde Allah her ikisi hakkında hayırlar halk buyursun demekle iktifa ederiz. 

El-Baki El-hubbu Fillah

Uhrevi kardeşiniz ve duanıza muhtaç

İbrahim Hulûsi

hulusiyahyagil.com

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kureyş’in Düşmanlığı ve İşkence

Önceki bölüm için tıklayınız  M. Âsım KÖKSAL (rh) Kureyş Müşriklerinin Ebu Talib'e Başvurmaları Peygamberimiz (a.s.)ın …

Kapat