Ana Sayfa / Yazarlar / İnsanlık Nereye? – 2

İnsanlık Nereye? – 2

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

.

İnsanlık Nereye? – 2

2024 Örovizyon yarışmasına katılan İrlanda’ lı şarkıcı

 

İnsanlık tarihini etkileyen insanlara yön veren kitaplar vardır.

Başta Kur’an-ı Kerim İncili Şerif ve Tevrat olarak, İlahi kitaplardır.

Kur’an ise ; son kitap olarak; kıyamete kadar korunan / korunacak bir İlahi mesaj.

Hem de Tevrat ve İncil’ in sahih metinlerini, metin ve manaca koruyup tekmil eder, hem de tahrif ve eskiyenleri temyiz tasrih ve tavzih eder.

Ayrıca modern çağda; insanları idealojik – dini anlamda etkileyen güdümleyen beşeri kitaplar da var.

Bunlar arasında en tanınmış ve etkinleri arasında şunlar sayılabilir.

Niccolo Machiavelli – Prens

Adam Smith – Milletlerin Zenginliği

Thomas Malthus – Nüfusun Artışı Üzerine Deneme

Karl Marx – Kapital

Adolf Hitler – Kavgam

Charles Darwin – Türlerin Kökeni

Sigmund Freud – Rüyaların Yorumu

Albert Einstein – Özel ve Genel İzafiyet Teorileri.

Günümüzde biz farketmesekte;
çok etkileyen kitaplardan biri de Y. Noah Harari’ nin Homodeus / insantanrı kitabı.

Bu kitap yukardaki; bilim idealoji hayatın bugünü / geleceği manasında;  yukardaki eserlerden çok daha küresel hızlı ve etkin diyebiliriz.

İlk çıktığında  aldığım ve Yahudi teknokahin diye etiketlediğim halde şimdi yazmak durumundayım.

Harari yüzbinlerce yıl içinde güya evrimleşerek gelen ilk insana homosapiens (düşünen- insan)  demekte ve 60 / 70 milyon yıldır yeryüzünde yaşadığını öne sürmekte.

60 / 70 bin yıl önce Arap yarımadası / Afrika’ dan yeryüzüne dağılmışlar.

Homodeus’ un girişinde çok cüretkar ve efsane / felsefe tadında bir insanlık tarihi tasvir eder.

Bu tasvirleri kısa çizgilerle resmedersek;

1-Geçtiğimiz yıllarda kıtlık savaş ve salgınları dizginlediğimizi öne sürer.

2- Bu gibi musibet ve belaları artık tanrıya bağlamıyoruz der.

3- “Peki kıtlık salgın ve savaşları kontrol altına aldıysak, bundan sonra insanlığın gündemini ne belirleyecek” diye sorar 2016 de çıkan kitabında.

2019 da başlayan korona salgını, Rusya’ nın Ukrayna’ya İsrail’in Filistin / Gazze soykırımı bu kehanetini yıkar ama esas sorun bu değil.

Esas mesele Homodeus / insantanrı varetme amaçlı, süperinsan Yahudilerle  insanları güdümleyen / hükmeden;
YZ Gogıl Meta Openaı X Tiktok Holıvud Disney Netfilix Matrix ve ÇetGPt ortaklığında insanlığı geçmişinden koparıp, matrisk alanlarda biyolojikdata / veri haline getirme idealojisi ve süperinsanla / Yahudi krallığı/  diktası kurmaktır.

4- “Eğer Suriye Sudan Somali’de insanlar açlıktan ölüyorsa, bazı siyasetçiler böyle istediği içindir”
“Tarihte ilk defa aşırı yemekten ölen insan sayısı açlıktan ölen insan sayısından daha fazla” sözleri ise ibretlik ve acı verici” der.

5- Tarihteki olumsuzluk; savaş kıtlık anlatılırken hep kader kelimesi kullanılırken, tıbbi tedavi ve aşılarda ise;  insan başarısı zaferi gibi genel bir söyleyiş tutturmuş.

Kaderi zavallı gösterme çabası.

Bu bağlamda; tehdit terör gibi siyasi örnekleri İran Kuzey Kore ve Ortadoğu öne çıkartılmış.

6- ” İnsanlığın yeni hedefi ölümsüzlük mutluluk ve tanrısallık / tanrılaşmak olacak gibi duruyor.”

” Artık yaşlanma hatta ölümün üstesinden gelmeye çalışabiliriz”

” Artık insanları tanrı mertebesine yükseltmek için çalışıp, homosapiens’ i homodeus’a dönüştürebiliriz”
derken gerçek tasavvurunu da açık ediyor. s, 32

 

7- Ölümün son günleri başlığı altında ise; Hıristiyanlık, İslam ve  Hinduizm’in ölümü ahrette yaşamanın olumlu yönü ve  devamı görmelerinin bittiğini, modern insanın ölüme çözmemiz gereken teknik bir sorun olarak baktığını belirtir.

Gogıl’ın 2013’te ‘ölümü çözmeyi’ amaçlayan bir şirket kurduğunu açıklar.

Sonra ” öleceğini bilerek yaşamak zorken ölümsüzlüğe inanıp ölümle başa çıkmak çok daha zor” diyerek tezat ve unutamadığı ölüm korkusunu vurgular.

8- Harari’nin takıntısı ve önemsediği 2. şey mutluluk.

Ancak çok üretim ve zenginlikle mutluluğun orantılı olmadığını,  tekrarlanan anketlere göre; fakir Kosta Rika’lıların  kat kat zengin ve üretken Singapur’lulardan çok daha mutlu olduklarını ve hangisini tercih etmek gerektiğini sorar.

Fakir ülkelerde intihar oranı binde 1 ise; zengin İsviçre Fransa Japonya İskandinavya’da 25 kat olduğuna dikkat çeker.

Ortalama Amerikalı günde  228 bin kalori tüketirken, mutluluk oranını harcadığı enerji/ karbondioksit ile orantısız diyor.

1990larda yapılan çalışmalar kat kat artan refaha rağmen Jopanya’da da mutluluğun 1950’lerde seyrettiğini gösteriyormuş.

Psikolojik açıdan mutluluk nesnel şartlardan çok beklentilere (inanç ümit) dayanır.
Biyolojik açıdan  ise; beklentilerin gerçekleşmesiyle tatmin oluruz amma kötü tarafı; beklentiler gerçekleştikçe balon gibi şişermiş der.
(hırs tamah doyumsuzluk).

” İnsanlığın kazandığı hayati iyileşmeler, kanaat yerine daha büyük hırsa dönüştü. Gerekenler yapılmazsa, gelecekteki  kazanımlarımız insanı daha doyumsuz/ açgözlü yapacak”

Ayrıca haz ve acının hayatta iki belirleyici olduğunu, kötü olansa hazların kısa sürede kaybolup acı ve nahoşlara evrilmesini belirtir.

2014 dünya kupası finali uzatmalarında tek golle Almanya’yı şampiyon yapan golü atan Mario Gotze’ nin  bu muazzam mutluluğunun bile geçici olduğunun altını çizer.
Tüm bunların insan evriminin hatasına bağlar.
Rekabet heyecanın bile çabucak geçtiğine hayıflanır.

” Mutluluğumuz biyokimyasal sistem tarafından belirleniyorsa ki öyle; süresiz tatmin hissini garantilemenin tek  yolu, sisteme hile karıştırmaktır.

Ekonomik büyüme sosyal ve siyasi devrimler bir yana, küresel mutluluk seviyesini insanın biyokimyasıyla oynayarak yükseltebiliriz.

Son yıllarda yaptığımız şeyler tam da bunu amaçlıyor” der.

Bu şeylere örnek olarak; dikkat dağınıklığı için çocukların kullandığı ritalin’ in katlanarak artttığını, ABD ordularının işgal ettiği Irak ve Afganistan’da bu cins uyku ilaçları ve antidepresanla savaştığını, bu ilaçların kontrol edildiği sürece askerlere mutluluk ve başarı getirdiğini normal buluyor.
Amerika İngiltere Avustralya’da suçluların ortalama yarısının uyuşturucu satıcı ve kullananlar olduğu gerçeğini dile getirken ” siyasi istikrar sosyal düzen ve ekonomik büyüme için biyokimyasal güçlendiricilere izin verilir hatta teşvik edilir; okullarda sakinleştirmek savaşta cesaret ve savaşmak için” normal görür.

Sonuçta” homosapiens/ düşüneninsan, şimdiki insanlar, hazların daimiliği konusunda evrimleşemediğinden, biyokimyamızı değiştirip zihin ve bedenimizi yeniden yaratmamız gerekecektir” der.

” İnsanın küresel mutluluğunu daimi kılmak için homosapiens’ in, şimdiki insanın yeniden tasarlanarak bitmeyen hazların keyfini sürmesi 21. yüzyılın 2.yarısında en büyük proje olacak” mış.

” Hazzın; (nefsi ve şeytani azma ve esintiler, uyuşturucu, cinsel sapkınlık hazzı) ve ölümsüzlüğün; (sanattan öte; şöhret idol put despot zulüm) peşinde koşan insanlık, essahtan tanrılar katına yükselmeye çalışıyor.”

 

Yolun Sonu Görünüyor!

 

” İnsanlık tanrı mertebesine muhtemel ki; 3 şekilde yükselebilir.

Biyoloji mühendisliği siborg mühendisliği inorganik mühendislik (robot ve Yz mühendisliği).
” Doğal seçilim; 4 milyar yıldır bedenimizi kurcalayarak; amipten sürüngene, memelilerden sapiens’e / düşünen konuşan insan dönüşmemizi sağlayan ince ayarlar yapıp duruyorken,  şimdiki insanın/ sapiens, son durak olduğunu düşünmemiz için bir sebep yok!”

”  İnsan zihni teknolojiyle,  yeniden yapılandırıldığında  homosapiens türü ortadan kalkacak insan(lık) tarihi sona erecek, bizim gibi insanların kavrayamayacağı yepyeni bir süreç başlayacak!
(İnsanlık için geri dönüşü olmayan hasar/ telafisi olmayan insanlık yıkımı).

” 21. yüzyılın 3.büyük projesi;insan türüne ilahi bir güç; yaratma/ yoketme gücü sağlayacak ve homosapiensi (bizleri)
homodey/us’a dönüştürecek.

…Bu nedenle yeni insanın gündeminde esasen tek başlık var: Tanrı mertebesine yükselmek!

Bu sav bilmden uzak ve delice gelse de, ilahlık yanlış anlaşıldığı içindir.

Her şeye muktedir olması/ mız gerekmez.
Antik Yunan ve Hindu tanrılarını düşünmek daha yerinde olacak, Zeus İndra gibi, bizden daha çok daha geniş yelpazede sevip/ nefret edecek yani yaratıp yakıp yıkabilecekler.”s, 59

Harari sık sık eski Ahit’e atıfta bulunur.

İsrail tanrısının ; besleyici üretici ceza ve ödüllendirici yok edici oluşuna vurgu yapıp “bugünün bilim insanları Eski Ahit tanrısından çok daha iyisini yapabiliyor” derken 2 farklı durum ortaya çıkıyor.

Biri; Harari İsrail tanrısını hayat şartları/ tarım ve hayvancılığın / yarattığını,  tanrıyı  insanın tasarladığını söylerken,  öbür yandan İsrail bilim adamlarını; İsrail tanrısı saymakta ikisini imtizaç ettirmekdir.

Hıristiyanlıktaki tanrıbaba + İsaoğul+ kutsalruh/ Cebrail üçlemesi gibi.

” Çokta uzak olmayan bir gelecekte kadim tanrıları (kutsal kitap tanrıları) sadece araçlarıyla değil, beden ve zihni yetileriyle de aşabilecek süper insanlar yaratabiliriz.
O noktaya vardığmızda ilahlık bizim için sanal gerçeklik kadar sıradan olacaktır.
İnsanların tanrı mertebesine erişmek için şanslarını deneyeceğine kuşku yok.”

Aslında bu iddiası; ölüm korkusunu aşabilmek için  şimdilik tutunacağı tek  miti…

‘Kapitalizm bu nedenle; ölümsüzlük mutluluk ilahlık gibi dur durak bilmeyen hedeflere muhtaçtır.’

“Neden tek döllenmiş yumurtayla risk alalım.Birden fazlasını dölleyerek 3- 4 tanesi hasarlıysa bile en azından bir sağlıklı embriyoya sahip olabiliriz.” derken suni insan döllenmesi/ laboratuvarda insan üretimini kasteder.

Böylece bir yandan evlilikle üremeyi dışlarken öbür yanda kusurlu bebeleri eleyerek süperiinsan hatta ölümsüz insan üretmeyi tasavvur eder.

Ama büyük bir sorun vardır; ya tüm döllemiş yumurtalar ölümcül mutasyona uğramışsa?
Buna çare olarakta; 3 ebeveynli bir bebek yaratılması umuduna bağlanır.

Mişigın’ da 2000 deki bir uygulama üzerinden Alana bebeğin nükleer DNA’sı bir anne ve babadan,  mitokondriyal DNA’sı bir başka anneden alındı ve Abd 2001’de bu üremeyi yasakladı.
Yine Çin bu tür bir bebeği elde ettiklerini ilan ettikten sonra konuyu bir daha açmadı.

Sanırım iki vakada da mutasyon ucubesi bir yaratık ortaya çıkarttılar.

Fakat İngiltere 2015 te bu cins çoklu anababalı bebekler üzerinde araştırmaya yasak getirmedi…

 

*

 

Bu tür kahinlik savurmaları insanları kızdırıp öfkelendirebilir.

İspanya / Endülüs Gırnata Camii; 8 ve 15. yüzyıl arası.

 

Müslümanların kalp ve beyin sinirlerini kasıp zorlayabilir.
Ancak bu tip tanrılaşma hezeyanları, insanların teknik/tanrıya inanıp, organizma datası olmaya severek  boyun eğmeleri yüzünden cüret kazanıyor.

En azından komünist manifestoyu hatırlayalım. Çok iyi hatırlıyorum.

Komünizm Marks Engels’ten beri; özellikle 1917 / 1989 arasındaki komünist uygulama döneminde; dünyanın istisnalar hariç tüm aydın / düşünürleri tarafından kabul gördü ve savunuldu.

Çünkü komünist idealoji; 20. yüzyıla kadar tüm bilimlerin özünü biliyor sentezini yapıp, 20. yüzyılda proleterya diktatörlüğünü gayet inandırcı ve gerçekçi tezlerle savunuyordu.

Bu komünist dünya tasavvurunun, muazzam bir karşı din / idealojisinden ibaret olduğu ortaya çıktı.

Harari’ nin data-tanrısı ve tanrıinsanı da aynı insani kibir ve safsatalara dayanıyor.

Bilgi ve teknolojik gelişmelere  bağlı oluşturulan putperesttanrılar, teknotanrılar ve idealojik efsaneler homodeus safsatasını  en yüksek ve karşı konmaz tanrıinsan idealine  dönüştürüyor.

İkinci mesele; insanoğlu ve müslümanlar, bilim- yorum ve karşı- din mitlerine dayanan komünizm ve evrimle korkmadan mücadele ettiyse, şimdi de aynı mücadeleyi vermek zorundayız.

Şimdilik; hayatın tüm alanlarında yenik ve başarısız olmamız bu mücahede ve direniş gerçeğini değiştirmez.

Biz cihatla gayretten sorumluyuz, zafer ve başarı Allah’tan.
Sonuç Allah’tan süreçte yol almak bizden, karınca ve kaplumbağa gibi.

Nitekim tarihçi – kahin bu bölüm sonunda komünizme geniş yer verip kendi öngörüsünün kahinlik olarak görülmemesini söyler.

Aslında bu endişesi 2 yönlüdür.

Birincisi kehanetinin komünizm gibi çökeceği kaygısı.

İkincisi ise; ilerde netleşeceği üzre, komünist proleterya diktatörlüğünü, teknokapitalist, dijital data diktatörlüğüne çevirme gayretinde oluşu.

Dünya data tekelinin Yahudiler elinde oluşu ve insanlığın bağımsız ve özgür iradesini bu çoklu veri- data ahtopotuna aşkla teslim etmesi Harari ve ülkesini tarifsiz azgın ve küstahlaştırdı.

‘ Bilim ve tarih geleceği öngörmekten ibaret değil, ufkumuzu genişleterek yeni ve bilinmeyen gelecekler yaratma peşindeler.
Tarihçiler; zaman zaman KEHANETLERLE şanslarını deneyip, pekte başarılı olmasalar da (ya tutarsa!), aslında değerlendirmeyeceğimiz seçeneklerden bizi haberdar etme amacı güderler.’ s, 71.

“Dünyayı değiştirmeye çalışan akımlar genellikle; tarihin yeniden yazılmasıyla ortaya çıkar.
İnsanların geleceği yeni baştan tasavvur etmelerinin önü de böylece açılır.”

‘Atılması gereken ilk adım:
işçilerin grev hakkı, kadınların bedenlerin kontrolünü ellerine alması,  ezilmişlerin vb haklarını alması için atılması gereken ilk adım, BU TOPLULUKLARIN TARİHLERİNİ YENİDEN ANLATMAKTIR.’

İşte 21. yüzyıl teknokâhini Harari;
insanlık tarihini bu amaçla yeniden yazmakta, yüzmilyonlarca evvelki  yılları görmüş gibi tarihçi – kahin gözüyle  anlatarak, insanlığı dönüştürüp  güdümleyerek  hükmetme  hırslarını açık eder.

Bir gelecek tasavvuru için, geçmiş tahrifatı yapmakta, 60 dan fazla dilde yüzmilyonlarca okunması için, dünya egemenleri Harari için seferber olmuştur Türkiye dahil.

 

*

 

” Dünya 300 yıldır homosapiens’in hümanizmi ile yönetiliyor…

Ben de;  masaya bir silah koymak istiyorum.
Birinci sahnede beliren 3.sahnede patlayacak olan bir silah!”

(Çehov’un  filmlerdeki meşhur çıkarımı; 1. sahnede silah gösteriliyorsa 3. sahnede patlayacak demektir sözü).

‘ İnsanları tanrılara dönüştürecek teknolojiler, insanları bağlamlarından koparıp (insanlıktan çıkarıp dijitalveri biyolojik data) alakasız varlıklar haline getirebilir.’

Kısaca homodeyus olduktan sonra bir daha insanlığa / Ademoğluna geri dönemeyebiliriz: dönüşsüz yıkım telafisiz
tahribat gerçeği.

“homosapiens (mevcut insan) kendinin bir hayvan türü olduğu gerçeğini unutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Ancak kendimizi tanrılara dönüştürmeye çalışırken nereden geldiğimizi (evrimleşen hayvanlıktan) hatırlamak hayati önem taşır.”

(Yani evrimle; amipten maymundan homosapiens’e dönüştürülen insan, homodeus’a dönüşmeyeceğim diyemez.
Derse datatanrısı en şiddetli şekilde gerici sapiens’i cezalandırır! demektir).
İlerde alıntı yapılacak.

İlahe/leşeceğimiz geleceğe dair hiçbir inceleme, hayvani geçmişmizi göz ardı edemez.
Çünkü hayvan-insan ilişkisi, gelecekte süperinsanlarla/ insanlar arasındaki kurulacak ilişkiye en yakın model olma özellliği taşır” s, 79.

Anlaşılan; süperinsan Yahudiler ve insanlar /  normal insanların aralarındaki ilişki; insan ile hayvanın ilişki modelini örnek alır.

İsrail Savunma bakanı  Filistinliler için; hayvanımsılarla savaşıyoruz demişti.

İnsanlık homodeus olunca; süperinsan Yahudi ve normal insan-lık ilişkisi;
insan / hayvan ilişki modeli özelliği taşıyacak.

Orta çağda nasıl tanrı öldü deseydiniz insanlar dehşete kapılırdı.

Oysa tanrı rönesansla birlikte öldü der.

“Tarihin tek değişmezi her şeyin değiştiğidir.”

Olay; Siyonistyahudi ile İsevilik- müslümanlık meselesi!
https://youtu.be/7TafJNniGJ4?si=WIUmGrRC7BqsDOBq

Gogıl;  GAZZE soykırımını biliyordu/ biliyor muydu?
https://youtu.be/Mv9rwBhN94o?si=bS41uVemI3LUZRuc

 

Hüseyin Çeşitcioğlu

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Onlar Yeryüzünde Hep Bozgunculuğa Koşarlar

ONLAR YERYÜZÜNDE  HEP BOZGUNCULUĞA KOŞARLAR.  ALLAH İSE BOZGUNCULARI SEVMEZ…   “Hem bir zaman sizi Fir‘avun …

Kapat