Ana Sayfa / Yazarlar / Irak Yakın, Bunlar Irak Katar Katar, Bunlar Katamaz

Irak Yakın, Bunlar Irak Katar Katar, Bunlar Katamaz

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Irak Yakın, Bunlar Irak
Katar Katar, Bunlar Katamaz.

Binlerce yıldır dünyanın her yerinde pazarlar var, pazarcılar var, pazarcılık kültürü var..

İnsanoğlunun ürettiği her şey atlarla, develerle köyden köye, ilden ile, diyardan diyara, kıtadan kıtaya kervanlarla taşınır, kurulan pazarlarda sergilenir, alınır satılır.

Pazarcılık, ticaret yani alış-veriş, mal ve para alıp vermenin ötesinde gönül kazanma, insan kazanma, dostlar kazanma, bilgi ve görgü kazanma faaliyetidir..
Dinler, kültürler, medeniyetler bile tüccarlar, pazarcılar ve pazarlar sayesinde ulaştırılır, değiş-tokuş yapılır, geliştirilir..

Üretim, pazarlama, ticaret sektörlerindeki onca değişime rağmen bu gün bile pazarlayacak herhangi bir ürünü olan; herhangi bir şeye ihtiyacı olan insanlar mutlaka pazarlara uğrarlar..
Pek çok insan maddi hiç bir şey alıp satmasa bile o pazarlara uğramadan edemez.
Almasa, satmasa bile pazarda alınıp satılan mallara bakar, alıp satana bakar, piyasaya bakar.
İnsan görmek, dost görmek, alış verişleri görmek için, görgüsünü artırmak için bile pazar gezen ve bunu çok önemseyen insanlar vardır.
Pazarlar aynı zamanda okuldur.
İnsanlığın, esnaflığın, ticaretin, sosyal hayatın, milli kültürün pek çok incelikleri pazarlarda öğrenilir, ögretilir.
Daha havalı olsun diye son yıllarda pazar yerine ecnebice “fuar” kelimesi kullanılır oldu.
Ama her ikisi de öz itibariyle üç aşağı beş yukarı aynı fonksiyonları icra ederler…

Uzun yıllardır eksik-aksak da olsa yapmaya çalıştığımız “Ahşap Fuarı'”ndan sonra geçtiğimiz hafta Kastamonu’da TRAFED Uluslararası Ticaret Fuarı düzenlendi..

Fuara, Kastamonu’dan bir kaç firma dışında özellikle İstanbul’dan ve bazı Ortadoğu ülkelerinden yoğun bir katılım olduğunu gördük.

İstanbul’dan gelen firma yöneticilerinin hemen hemen hepsi hiç bir ticari kaygı gütmeden, şehrimize değer katmak için, ilimizi önemsediklerini göstermek için ciddi masrafların altına girerek fuara katıldıklarını ifade ettiler.
Kastamonu ve Kastamonulu isadamları dışında Zonguldak Valiliği, Irak ve özellikle Katar’dan yoğun katılım etkileyici idi.

Birebir yapılan özel sohbetlerde fuara katılım sağlayan firma yetkililerinin neredeyse tamamı fuardan, organizasyondan, katılımdan memnuniyetlerini ifade ederken Kastamonu bürokrasisine, yöneticilerine, siyasilerine, medyasına ve özellikle iş dünyasına karşı sitem hatta öfke dolu sözler sarf ettiklerine şahit olduk.

Irak Ticaret Odasının katıldığı fuara Kastamonu esnaf, sanatkâr ve ticaret odalarının, işadamları örgütlerinin katılmaması, stand açmaması bazı işadamlarını adeta çıldırtmıştı..

“-Bu adamlar bu şehre Irak’tan daha ıraklar..”
“-Katar bu şehre değer katar ama bunlar hiç birşey katamazlar..”
“Ben İstanbul’dan kalkıp geliyorum, belki yüz milyardan fazla para harcıyorum. Ama Kastamonu sanayisine, ticaretine, iş dünyasına yön veren kuruluşlar şuradan şuraya gelmiyorlar..
-Bu ayıptır..
-Bu şehre ihanettir..
-İnsan utanır..

“Bakan yardımcılarımız gelmişler..
Zonguldak Valisi ilk gün akşama kadar fuar alanını terk etmediler..
İstanbul’un pek çok ilçe belediye başkanı ekipleeiyle fuarımızı ziyaret ediyorlar..
BBP Lideri sayın Destici gelmişler. Bizimle ilgilendiler.
Ankara’ya geldiğinizde uğrayın, sorunlarınızın çözümü için elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın dediler. Bu bize moral olarak yetti..
Aynı ilgiyi kendi yetkililerimizden neden göremiyoruz?”
Ama bizim şehrimizin büyükleri, iş dünyamızın yetkilileri açılış fotoğrafı verip ayrılıp gittiler..
Kendileri stand açmadıkları gibi açılan standları bile doğru dürüst ziyaret etmediler. Misafirlerle ilgilenmediler, tanışma gereği duymadılar..
Bizim hane sahipliğimiz, misafirperverliğimiz böyle miydi?
Bu şehre yatırım çekmesi, işadamı çekmesi gereken kurum ve kuruluşları yöneten, temsil eden insanlar nasıl böyle davranabilirler?”

“Afrika ülkeleri bizi arayıp davet ediyorlar, her türlü kolaylığı sağlıyor, adeta ayağımıza kırmızı halılar seriyorlar..
Biz şehrimize yatırım için bunu bekliyor değiliz. Kendimiz için bir şey istemiyoruz.
Ama şehrine hizmet etmek, yatırım çekmek, istihdamı artırmak isteyen sorumlu ve yetkili insanlar bu şekilde umursamaz, vurdumduymaz, soğuk, ilgisiz, alakasız davranamazlar..
Burası bizim toprağımız. Elbette geliriz, gelmek zorundayız.
Ama ben İstanbul’dan kalkıp gelirken buradaki arkadaşlar beş dakikalık yoldan gelmezlerse bu ayıptır, bunun izahı yoktur..”

“..
Kastamonu merkezden katılan firma sayısı çok az..
Halkın fuardan haberi yok..
Belediye anons sisteminden anonslar yapılmamış, resmi veya gayri resmi kurumlar, STK’lar, esnaf, ticaret odaları üyelerini bilgilendirmemiş, yönlendirmemişler..

Teknik ve Meslek liseleri öğrencilerini getirmemiş.
Üniversitemizin eğitim sezonu açılmış ama fuar alanında üniversite öğrencilerimiz görünmüyor..”

“Ankara, İstanbul, Bursa gibi illerde düzenlenen ‘Kastamonu Günleri’ne gidip oralarda şehrimizi, ürünlerimizi tanıtmak çok güzel çabalar.
Ancak ülkenin büyük şehirlerinden büyük firmaları şehrimize getirip hem yerinde tanıtım yapmak, hem de ticari bağlantılar yapmak, dostluk ve gönül köprüleri kurmak, yatırım çekmek çok daha önemli, kritik çabalar olmalı, önceliğimiz bu yönde olmalı..”

Konuştuğumuz insanlardan anlaşılan o ki pek çok kişi, kurum ve firma bu fuarın fiyasko olacağını düşünerek fiyaskonun içersinde yer almak istememiş, katılmaktan imtina etmişler..
Sanılanın aksine TRADE’F son derece güzel ve başarılı bir fuar oldu.
Bundan sonra daha güzelini, daha büyüğünü, ve daha başarılısını yapmak herkesin boynuna ve özellikle bu fuara yeterli ilgi ve desteği sağlamayan yerel siyasete, bürokrasiye, iş dünyası örgütlerine borçtur..
Gelecek senelerde ya daha iyisini bizzat kendileri yapacak, başaracaklar.
Ya da bu başarılı organizasyonu yapan insanlarla işbirliği yapacak, destek olacaklar..
İş bilenin, kılıç kuşananın..

Tüm geri kalmış ya da az gelişmiş şehir ve ülke ileri gelenleri gibi Kastamonu ileri gelenleri de hata yapmaktan, para ve itibar kaybetmekten, karizmayı çizdirmektense hiç bir iş yapmadan vaziyeti idare edeyim diye düşünüyorlar, öyle davranıyorlar sanki..

Bu durum kendilerine kaybettirmese bile bu şehre kaybettiriyor.
Oysa memleket kaybediyorken hiç birimiz kazanamayız.
İçinde bulunduğumuz araba, uçak, gemi gitmiyorsa oturduğumuz koltuğun rahatlığı, konforu bize sadece rahat bir uyku imkanı sağlar..

Kastamonu’ya hakim olan durağanlığı ve bu durgunluktan kaynaklanan çürüme ve kokuşmayı ortadan kaldırmak;
işlemeyen bozuk çarkları kırmak;
kafayı kaldırıp dünyaya bakmak, gözlerimizi, ufuklarımızı açmak;
Bu şehrin yarınlarını kurtarabilecek, akranlarıyla rekabet edebilecek
projeler hazırlamak ve uygulamak için dışardan etkin dokunuşlara hatta zorlamalara ihtiyaç vardı.
Cengiz Aygün bey iki-üç yıldır şahsı ve şirketleri olarak yumuşak ama etkin dokunuşlar yapıyordu.
Bu fuar o dokunuşları bir basamak daha ileri taşıdı, adeta o bozuk çarka ilk çomağı soktu.
Yakın zamanda bu bozuk çark kırılacak inşaallah..

Bu güzel, başarılı fuarı organize eden İstamonu Gazetesi sahibi Hüseyin Karadeniz beye;
Fuara iştirak eden işadamlarımıza;
Destek olan siyasilerilerimize, bürokratlarımıza, medya kuruluşlarına,
alanı boş bırakmayan halkımıza..
Hasılı emek veren, gönül veren herkese teşekkürler..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

2 Yorumlar

  1. avatar

    Elinize sağlık oğuz candarli Yazarımız Muhteşem kaleme dökmüşsünüz
    Kastamonu milleti kadar bencil cahil kendine zarar veren insan türü yok sanırım
    Istanbuldaki Kastamonu günleri Kastamonu tanıtma değil sayfa sayfa resimler cektirp paylaşmak için dernek başkanlarının karlı ne iş yaptıkları görüldü kendi çevrelerine kahvaltı yemekler davetler adam 100 tl lik kahvaltı yiyor belki ödediği 300 500 tl bu paralarla öksüz yetim evi yananami hastayami yardım ediliyor yok kendileri birbirini övuyolar
    Fuar için de utandıklarından yardimlasmadilar belkide biz yapamıyoruz
    Adam istanbuldan doğru dünyayı döküyor.
    Hiç bir zaman Kastamonu gelişmez sayar sayar teşekkürler tebrikler size ekibinize..

    • avatar
      Oğuz Candarlı

      İlginiz, övgü ve destek doku sözleriniz için teşekkür ediyorum..

      Eleştirdiğimiz insanların da kendilerince haklı, makul, geçerli mazeretleri vardır mutlaka..
      Bu yazılar yıkıcı, yaralayıcı tenkidler değil aslında; sitem..
      Mazeretlerle değil yapılan hizmetlerle ilerliyor insanlar, şehirler, ülkeler ve medeniyetler..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Nur bahçesinin nurlu meyvelerinden iki tanesini daha koparmaya muvaffak oldum”

(Şu fıkra Hâfız Zühdü’nündür.) Nur bahçesinin nurlu meyvelerinden iki tanesini daha koparmaya muvaffak oldum. Bu …

Kapat