Ana Sayfa / HABERLER & Yorumlar / “İşârâtü’l-İ’câz, belâgatte Arapları âciz bırakan bir tefsir”

“İşârâtü’l-İ’câz, belâgatte Arapları âciz bırakan bir tefsir”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ŞEYMA GÜR – FUNDA DEMİRER

İki Arap belâgat otoritesi, İşârâtü’l-İ’câz’ı Arap ediplere parmak ısırtan benzersiz bir eser olarak niteledi.

İİKV’nin Kur’ânla Yaşamak seminerinin konukları olan Filistinli Dr. Ramazan Ömer ve Mısırlı Dr. Ahmed Zekeriya, İşârâtü’l-İ’câz’ın belâgat inceliklerini örnekler vererek anlattılar. Seminerin moderatörlüğünü de Harran Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Atilla Yargıcı yaptı.

Her ikisi de tefsir ilminin yanı sıra Arap edebiyatında da uzman olan konuklardan Dr. Ramazan Ömer “Yirminci asrın başlarında Said Nursî’nin çabaları İslâm dâvâsı ve tefsirinde tam bir tecdiddir” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

“Bediüzzaman’ın tefsirde kullandığı metod, edebî metoddur. Bediüzzaman bunu derin fikirleri ile süslemiştir, delillerini kullanırken sadece belâgati değil irfan delillerini de kullanmıştır. Akla uygun ve kalbi tatmin edici deliller sunmuştur. Sonra konuyu daha iyi açıklamak için kâinat kitabından en güzel örnekler vermiştir. Bu örnekler tabiattaki pınarlara benzemektedir. Bu yüzden akıllar onun örnek pınarlarından kabiliyetlerine göre istifade ederler, kalpler onun tadını alır, vicdan onun lezzetini isteyerek ve severek tadar, ruh ve fikir böylece tatmin olur.”

“Bediüzzaman sanatı sanat için kullanmamıştır. İ’câzı düşüncenin hizmetine vermiştir” tespitini yapan Ömer, İşârâtü’l-İ’câz’dan belâgat örnekleri verdi ve “Belâgat konusunda eski ve yeni âlimlerin kitaplarını okudum. Bu konuda eserler de kaleme aldım. Ama Bediüzzaman’ın Kur’ân’ı tefsir edişinde belâgati kullanma biçiminin benzerini kimsede görmedim. Belâgatli ifadeleri o kadar güzel ve yerinde kullanıyor ki insanın hayret etmemesi mümkün değil. Nasıl bu kadar geniş mânâları bu kadar az sözle ifade etmiş! Herkes belâgati bilir, ama belâgati bu kadar güzel kullanmak hakikaten Bediüzzaman’a has bir şeydir” dedi

İkinci konuşmacı Mısırlı Dr. Ahmet Ramazan, Hz. Peygamberin “Cenab-ı Hak bu ümmete her yüzyılın başında dini tecdit edecek bir zat gönderir” meâlindeki hadis-i şerifine atıf yaptı ve “İşârâtü’l-İ’câz üzerinden Risale-i Nur’a vâkıf olmaya çalışan biri olarak anladım ki, Türkiye’de bu hadis-i şerife mâsadak olan Bediüzzaman hazretleridir” dedi.

Ahmed Zekeriya konuşmasına şöyle devam etti:

“Bediüzzaman kimdir? Dünyayı dolduran talebeleri ve eserleri ile insanların ilgisini çeken, İslâm düşmanlarını hayatta iken de öldükten sonra da korkutan, Arap olmadığı halde Arapçası ile Arapları âciz bırakan, bu hilâfet diyarı ülkede Allah’ın İslâmı kendisi ile koruduğu ve Kur’ân’ı edebî üslûbu ile, tasavvufçu ruhu ile, kelâmcı aklı ve mücahid kalbi ile tefsir eden bir allâmedir.”

Ahmed Zekeriya konuşmasında Kur’ân’ın dört temel maksadı olan tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet konularına birkaç kelime içinde, bazen bir harfle nasıl işaret edildiğini İşârâtü’l-İ’câz üzerinden anlattı.

“İslâm düşmanlarının ortaya attığı şüpheleri, okuyucunun zihnini bulandırmamak için, şüpheleri zikretmeden kesin bir şekilde cevaplaması çok orijinaldir” diyen Zekeriya, Bediüzzaman’ın Kur’ân tarifinin de benzersiz olduğunu söyledi.

Ahmed Ramazan sözlerini şöyle tamamladı:

“Sonuç olarak biz kendi nev’inde çok eşsiz bir tefsirin karşısındayız. Bu tefsir sahibi, kitabını büyük bir ihlâs ve tevazuyla kaleme almıştır. Cenab-ı Hak kendi yolunda olan bir mücahide bunu ilham etmiştir.”

Konuşmacıların her ikisi de, İşârâtü’l-İ’câz’ın tamamlanmasının Üstadın hayali olduğunu ve bu hayalin, Bediüzzaman’ın istediği gibi, uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından gerçekleştirilmesinin bu ümmet üzerine bir borç olduğunu söylediler.

***

Dr. Ramazan Ömer Filistin’in Nablus şehrinde dünyaya geldi. Pakistan’da İslâm Üniverisitesinde Arap dili ve edebiyatı okudu. İlk orta ve liseyi Filistin’de tamamladı. Ürdün’de doktora çalışmasını yaptı. Filistin’de birkaç sene öğretim üyeliği yaptıktan sonra 2014 yılında Türkiye’ye geldi. Hâlen Harran Üniversitesinde Arapça ve belâgat derslerine giriyor. Arap edebiyatında belâgat ve eleştiri üzerine çalışmalar yapan Ramazan Ömer aynı zamanda İslâm Edebiyatçılar Birliğinin Kudüs başkanlığını yapmış bulunan tanınmış bir şair.

Mısır’da dünyaya gelen Dr. Ahmet Zekeriya ise ilk ve orta öğrenimi ile üniversiteyi Mısır’ın Mansur şehrinde tamamladı. Üniversitede Arap dili ve belâgati okudu. Sahabe dili konusunda doktorasını yaptı. Üç sene kadar gazetecilik ve kültür editörlüğü yapmasının ardından 2014 yılından bu yana Harran Üniversitesinde tefsir derslerine giriyor.

barlaplatformu.com

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Risâle-i Nur’da Ramazan Bayramı Bahisleri

RİSALE-İ NUR’DA RAMAZAN BAYRAMI BAHİSLERİ 28. Lema 10. Nükte Nev-i beşerin ağlanacak gülmelerine, endişe-i istikbal …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ramazan Risalesi Yedinci Nükte / Prof. Dr. Himmet UÇ

Bediüzzaman’ın Ramazan hakkındaki eserinin dokuz nükteden oluştuğunu söylemiştik. Hakikaten Bediüzzaman Ramazan bahsini dokuz derinlikli nüktelere …

Kapat