Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / İslâm Daveti / Cemal Abdünnâsır

İslâm Daveti / Cemal Abdünnâsır

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“İslâm Daveti, dâvetlerin en kuvvetlisidir. Çünki bunda kul ve Rabbi arasında bir perde, insanla Mabudu arasında bir vasıta yoktur. Allahü Ziülcelal mahlûkatına onların şah damarlarından daha yakındır. Böylece Allah’la kul arasına girmek isteyen her türlü vasıta, kehanet sona ermiş oluyor.”

Aşağıda dercettiğimlz makale «İslâm» hakkında yazılan bir kitaba Birleşik Arap Cumhuriyeti Devlet Reisinin bir mukaddime sidir.

Yazan: Cemal Abdülnásır
Birleşik Arab Cumhuriyeti Reisicumhuru
Türkçeye Çeviren: Lütfi Doğan

Milâdî altıncı asrın sonlarına doğru, Resûlü Ekrem Hz. Muhammed (S.A.)in nuru beşeriyeti aydınlatmadan önce doğuda ve batıda, kuzeyde ve güneyde bütün âlem geriye doğru yuvarlanıyor, zulüm ve esaretin altında inliyordu. Zamanla hiristiyanlığın müsamahakâr
ta’lîminden uzaklaşılmış, bir çok insanlar putperestlik girdabına düşmüşler; bazısı ateşe yahut seyyar yıldızlara tapıyorlardı.

Milletlerin idaresini bir kaç zorba sevk ü idaresi altına almış, kendilerine verdikleri Kayser gibi bazı ünvanlarla onları bir meçhule doğru sürüklüyordu. Diğer taraftan (Din adamı) adı verilen bir takım kimseler, halkı yolundan saptırmış, taşıdıkları bu unvanı, toplulukları kalkmazcasına uykuya daldırmak ve basiretlerini kapatan bir örtü olarak kullanmışlardır. 

Birbirini takibeden savaşları, yalnız yeni bir memleket fethetmek, ganimet ve mal ele geçirmek için yapıyorlardı. Nihayet âlem uçurumun kenarında mahvolmak tehlikesiyle karşılaştı; fena çarkı nerede ise üzerlerine dönecekti. Tam bu sırada herşeyi ihata eden Allah’ın rahmeti yetişti. Bu yolunu sapıtmış âlemi hidayete iletip, onları huzura kavuşturmak için hükmünü verdi. Onun hükmünü kim çevirebilir?

O rahmetin ilâhi buyruğu yerine geldi
Yetim, fakir çöller arasından Hz. Peygamberi, ilhâm-ı ilâhiyyeye mazhar, vahy-i ilâhî ile müeyyed olan bu peygamberi, bu haldeki beşeriyyeti selâmete ve huzura, şefkat ve yardımlaşmaya, imån ve yakîne getirebilmek için seçti.

Onun risâleti en zor ve en tehlikeli olanlardandı. Zira o zaman âlem üzerinde korkunç hava esiyor ve beşeriyetin yüz kızartıcı ve kaypak efâli durumu büsbütün güçleştiriyor, tehlikeli bir mecraya sevkediyordu. Fakat Resulü Ekrem (S.A.) yaratıldığı büyük seciyesi hiç bir zaman ayrılmadığı güzel terbiyesi, hâdiseleri tanzim ve tertipteki diráyeti, konuşmasındaki belâgati ve doğru mantığı risaletini yerleştirdi, dâvetini kökleştirdi. Beşeriyetin milyonlarca insanı tereddütsüz ona gönül verdi. 

Resulü Ekrem (S.A.) dâvetini örnek bir
dâvet ve kendinden sonra geleceklere umulacak bir rehber yapmaya muktedir oldu. O, peygamberlerin sonu Hâtemül Enbiya, Resullerin en son vahye mazhar olanıydı. Hayatı idarecilere düstur, sîreti nesillere ve seneler boyunca yaşıyacak insanlara hidayet kaynağı olarak
devam etmektedir.

Yaşayışı son derece basit, seciyesi gayet yüksekti. Fakir olarak yaşadı, fakir olarak öldü: onun bu hali dillere destan oldu. 

Hayatını fedakârlıklarla doldurdu. Kendi nefsini ilâhi dâveti uğrunda defalarca fedâdan çekinmedi. İşte dâvetin ilânı ânı, sonra ondaki sebatı, yardımcıları ve malı olmadığı halde mücadelesi, hicret gecesinde ve günlerinde, müteakip gazálarında her an bu fedâya hazır oldu.

Onunki dâvetlerin en kuvvetlisiydi. Çünkü bunda kulu ile Rabbi arasında bir perde, insanla Ma’bûdu arasında bir vasıta yoktu. Allahu Zülcelâl mahlûkatına onların şah damarlarından daha yakındır. Böylece, Allahla kul arasına girmek isteyen her türlü vasıtayı, kehaneti sona erdirmiş oluyor.

Bu yakınlığın ilk âmili dâvetin besátetindedir. Her insan, kolay bir şekilde, zorlukla karşılamadan, fazla bir mesai sarfetmeden dinî farzları yerine getirebilir.

Davetin en bâriz ve mümeyyiz vasıflarından biri de birlik ve yardımlaşma ruhunun mevcudiyetidir. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Mü’min, mü’min içindir. Her nerede olursa olsun tefrika zaaftır, cemaate huruç etmek hüsrandır.

Hakikaten İslâm dâvetinden alınacak bir çok dersler ve ibretler vardır. O halde, niçin onu kendimize mürşit ve nâsih olarak almıyoruz. Niçin bazımız bazımızın itaatini bozuyor, siyasetimizde, gayelerimizde ve ideallerimizde niçin ayrıyız? Doğru yoldan sapınca niçin İslâm hidayetine sarılmayalım? Birbirimizle bu
savaşlar niye? Niçin samimî kardeşlik yolundan başka yola geçiyoruz? 

Sonunda daima bozguna uğradığımız geçen şu asırlar hâlâ bize yetmiyor mu? Her tefrika halinde birbirimize karşı düşmanlığa düşmedik mi? Dünyanın efendileri iken şimdi bu zelil halimiz niye?

Ey müslümanlar! Allah’a ve Resûlüne itaat ediniz. Düşmanlarınıza karşı bir el olmaya, sizle dost olanla dost olmaya çalışın! Parçalanmayın, zayıf düşmeyin, sizin dereceleriniz çok yükseklerde. Bu sözler dudaktan dökülmüş, dilin tekrar ettiği lâfızlar değil, İslâm dâvetine derin bir imanla bağlı mümin kalbinden çıkan mânâdır. O İslâm dâveti kuvvet ve selâmettir. Neredesiniz, hâlâ elele vermiyecek misiniz?

İslâma inanan bir kalbin samimi dâvetine icabet edecek misiniz? Bu dâveti tebliğ etmem kifâyet etmiyor, bunları size tebliğ ettiğime Allah’ı şahit koşuyorum. Yaşadığım müddetçe, mâlik olduğum bütün gücümle azim ve imanla, bu dâveti reddedilmez bir hakikat haline getirinceye kadar çalışacağım.

Allah söylediklerime şahittir.

Kaynak: Hilâl Mecmuası, 7. Sayı. Mayıs, 1959

Askerî bir darbe ile yönetimi ele geçiren, önceleri yakın durduğu İhvan-ı Müslimîn’in lideri Seyyid Kutub’un idamı esnasında devlet başkanı olan Cemal Abdiülnásır kimdir?

Tıklayınız

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Uykusuzluk Çekenlere Tavsiyeler

Uyku ile ilgili bilinmeyenler: Uykusuzluğun nedenleri ve zararları Güne zinde başlayabilmek, çeşitli hastalıklara yakalanmamak için …

Kapat