Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar / İslâm’da Gün ve Gece Ne Zaman Başlar, Ne Zaman Biter?

İslâm’da Gün ve Gece Ne Zaman Başlar, Ne Zaman Biter?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Gün ne zaman başlar?

– İslam geleneğinde cuma gecesi, perşembeyi cumaya bağlayan gecedir. Bir tam gün, bir önceki akşam güneşin batmasıyla başlar, ertesi akşama kadar sürer. Kandil geceleri de öyle. Kandil gününden önceki gece kandil gecesi kabul edilir.

Aynı şekilde Arefe gecesi de sabahı Arefe olan gecedir. Sabahı Bayram olan gece de Bayram gecesidir. Bu ölçüye göre diğer mübarek geceler belirlenir.

– Yasin suresinin 40. ayetinde  meal olarak yer alan “Gece de gündüzü yakalayamaz.” ifadesi, mecazi bir mana ifade eder. Çünkü, “gece ile gündüzün birbirinin yerine geçmemesi” şeklindeki görüş isabetli değildir.

Doğrusu, “geceyi Ay, gündüzü de güneş temsil eder.”

Buna göre bu iki ayetin meali şöyle anlaşılır:

“Güneş Ayı yakalayamaz; Gece (yi temsil eden Ay) da gündüzü (temsil eden güneşi) yakalayamaz. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

Bunun daha açık ifadesi şöyledir:

“Güneş ile Ay her biri kendileri için tayin edilen yörüngelerinde hareket etmektedir. Ne Güneş Ay’ın yörüngesine girer ki, her zaman yalnız gündüz olsun; ne de Ay Güneş’in yörüngesine girer ki, her zaman gece olsun…” (bk. Taberi, Meraği, ilgili yer)

Bu açıklamadan anlaşıldığı gibi, bu ayette gece veya gündüzün hudutlarını tayin ve tespit eden bir ifade söz konusu değildir.

Dinimiz İslam’da “gece” kavramı ne ifade etmektedir?

“Leyl” kelimesi Arap dilinde şu anlama gelmektedir: “Gündüzün hemen ardı. Başlangıcı güneşin batmasıdır.” (İbn Manzur, Lisanu’l-Arab, l-y-l mad., 11/607) Türkçe’deki gece kelimesi de aynı anlamdadır. Ancak halk dilinde gece denilince daha çok karanlığın iyice bastırdığı zamanlar anlaşılır. Akşam kelimesi ise güneşin batmasından sonraki zaman anlamındadır.

Buna göre, “Leyl” (gece) kelimesi güneşin batması ile, sabahleyin fecr-i sadık denilen ikinci fecrin doğuşuna geçen zamanı ifade eder  Geri kalan müddette de nehar (gündüz) denir. Kur ‘an-ı Kerim’de gündüz (nehar) 57, gece (leyl) 92 kere zikredilir. Gece müddeti, yıllık olarak ele alınınca günün tam yarısı eder.  Bu nedenle azami ölçüde değerlendirilmelidir

Gündüz, imsak ile başlayan, akşam ezanına kadar olan zamandır. Oruç da bu vakitte tutulur. Gece ise, akşam ezanından imsak vaktine kadar olan zaman dilimidir.

Nitekim, “… orucu geceye kadar tamamlayın.” (Bakara, 2/187) mealindeki ayette, iftar vakti olan akşam namazı vaktinin girmesi, “leyl” olarak ifade buyurulmuştur.

Buhari’de Ömer b. Hattab (ra)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerif şöyledir: Allah’ın Resulü buyurdular ki:

“Gece bu taraftan geldiği, gündüz şu taraftan gittiği ve güneşin battığı zaman, oruçlu kimse iftar eder.” (Buhari, Savm, 43)

Ayet ve hadiste açık bir şekilde görüldüğü gibi gece / leyl, güneşin battığı zamandan itibaren başlatmaktadır.

Bir tam gün, gece ve gündüzüyle beraber gündür. Her gece, o geceyi takip eden gündüze aittir. Bu nedenle tam gün, akşamdan başlayıp takip eden gündüzün akşamına kadar devam eder. Örneğin cuma gecesi, perşembeyi cumaya bağlayan gecedir.  Aynı şekilde arefe gecesi de, sabahı arefe olan gecedir.  Sabahı bayram olan gece de bayram gecesidir.  Bu ölçüye göre diğer mübarek geceler belirlenir.

“Gece” kavramı İslam’ın çok önem verdiği kavramlardan biridir. Kısaca söylemek gerekirse: Günü yaratan da Allah’tır, geceyi yaratan da. Yüce Kitabı’nda bir sureye “Leyl-gece” adını vererek bu zaman dilimine dikkatimizi çeken de Allah’tır. Kadr suresinde, Kadir Gecesi‘nin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilirken, Kur’ân’ın bu gecede indirildiği haber verilir.

Ayrıca Yüce Allah Duhan suresinde bir geceyi “mübarek” olarak tanımlar. Tefsirlerimizde de bu gecenin Berat Gecesi veya Kadir Gecesi olduğu yorumları yapılır.

Peygamberimiz (asm)’in Berat Gecesi’nde uyanık kaldığı, kendi ailesini de uyandırdığı, birlikte ibadet ettiği anlatılır.

Miraç Gecesi’ni “İsrâ” olarak isimlendiren Kuran, bu gecenin önemini ve değerini dile getirir.

Diğer iki gece olan Mevlid, Regaib geceleri ise doğrudan Peygamberimiz (asm)”in dünyaya teşrifiyle alakalıdır ki, O’nun anılması, bu âleme gelişinin kutlanması ve bir bayram havası yaşanmasıdır.

Bir de Kur’ân’da “Ve leyâlin aşrin” ifadesi geçer ki, tefsir kitaplarımızda bu “On Gece” Muharrem ayı ve hac mevsimi olan Zilhicce ayının ilk on gecesi olarak belirtilir. Yine bu gecelerin içinde Arafat ve bayram geceleri vardır ki, bizzat Peygamberimiz (asm) tarafından oruç ve ibadetle geçirilmesi tavsiye edilir.

Bu kısa tanım ve hatırlatmanın yanında, Kur’ân “gece” kavramına çok anlamlar yükler ve gecenin değerlendirilmesini teşvik eder. Gece, “ve’l-leyli” diye Kur’ân’ın üzerine yemin ettiği bir zaman dilimidir. Gece, Allah’ın varlık ve birlik delili olan bir “âyet”tir. Gece ve gündüz O’nun emrinde bulunan bir “rahmet”tir. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çeviren O’dur.

Geceyi karartan, gündüzü parlatan O’nun kudretidir. Gece, uyanıp ibadet edilmesi gereken bir “kıyam” dilimidir. Gecenin bir vaktinde ibadet etmek, namaz kılmak, secde etmek, uzun uzadıya tespih çekmek ve dua okumak, gece yarıları kalkıp yalvarmak, yakarmak, niyazda bulunmak, özellikle teheccüd namazı kılmak bir Kur’ân tespitidir ve mü’min olmanın bir işaretidir. Gece hayatı, hayatın anlamını anlayanlar için hayatî fırsatlardır, kabir karanlığını aydınlatacak vesilelerdir.

Rabbine en yakın kul olan Peygamberimiz (asm)’in gece ibadetinin adı “ihyâü’l-leyl”dir, yani gecenin canlandırılmasıdır. Yine Kur’ân’ın ifade ettiği gibi, gecenin değerini bilmeyenler, geceyi Yaratan’ı tanımayanlar, O’na isyan edip zulme sapan kavimler hep geceleri helak olmuşlar, izleri ve tozları geceleyin kaybolmuş, bu anlamda gece onlardan intikam almıştır. Bu açıdan geceleri “ihya” etmek gerekir ki, başımıza belalar yağmasın.

Sorularla İslamiyet

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Erol Göka ile Hasbihal

Sayın Erol Göka, ben psikanaliz psikobiyografi ile çok ilgilendim, senin yakınmanı duyunca Allah bir muhatap …

Kapat