Ana Sayfa / Yazarlar / İstanbul Yeniden Dünya Başkenti / Vehbi KARA

İstanbul Yeniden Dünya Başkenti / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Fahri Kainat Hazreti Muhammed (asm) “Kostantiniyye mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur” diyerek bu şehrin önemini vurgulamıştır.  

İstanbul şehrine bu ismi Doğu Roma İmparatoru Konstantin vermiştir. “Konstantin Şehri” anlamına gelen Kostantinapolis, uzun bir isim olduğu için zamanla baştan, ortadan ve sondan kısaltılarak önce İstinpol sonra da İstanbul halini almıştır. Bu şehre Peygamber Efendimiz Kostantiniyye dedikten sonra bize başka bir şey düşmez zaten.

30 Haziran 2016 tarihinde İstanbul’u Bursa-İzmir’e bağlayan Osman Gazi Köprüsünün açılışı yapıldı. Kısa bir zaman sonra da Yavuz Sultan Selim Köprüsü bu sefer boğazı üçüncü kez birleştirdi. Yetmedi boğazın altından geçen Marmaray’a ilaveten tekerlekli araçların geçeceği ikinci tünel dahi bu sene açıldı. Şu anda ihale süreci devam eden üçüncü ve üç katlı tünel ise birkaç yıl içinde hizmete açılacak.

Hükümetimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izinde devasa eserlere hızla devam ediyor. Dünyanın en büyük havaalanı inşa ediliyor, Çamlıca’daki dış inşası biten muhteşem camii ve külliye İstanbul’un bir İslam başkenti olduğunu dost ve düşman herkese ilan etmektedir. Hava ve karayolları merkezi olma yolundaki bu büyük projelerden başka İstanbul’un deniz üssü olmasına yol açacak olan Kanal İstanbul’da ise ne yazık ki hala temeli atılıp çalışmalara başlanamadı.

İşte bütün bu gelişmeler aradan geçen 300 yıldan sonra İstanbul’un yeniden parlamasına ve yeniden dünyanın en önemli merkezi olmasına yol açacaktır. Çevremizde meydana gelen gelişmeler bu sürecin çok daha hızlı bir şekilde olacağını gösteriyor. Örneğin İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılması Londra’yı ekonomik merkez olmaktan çıkarıp İstanbul’un bu konuda da gelişmesine yol açacaktır. Rusya ile yapılan anlaşmalar İstanbul’u her yönden destekleyen ve dünyanın başkenti olmasına yarayan gelişmelerdir.

Elbette bundan rahatsızlık duyan çevreler de olacak. Daha şimdiden “İstanbul’u terör ile anmak” için her türlü gayret gösteriliyor. Yecüc ve Mecüc olarak Kuran’da ifade edilen ve insanlığın düşmanı olan teröristler, kim bilir daha kaç yerde daha fenalıklarını gösterecekler. Lakin Cennet adam istediği gibi Cehennem’de adam ister. Bu gözü dönmüş alçaklar Kuran’ın “bir masum insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir” ayetinin tehdidinden korkmuyorlar ise o çok yakında olan Cehennem azabı kendilerine çok kısa zamanda ulaşacaktır.

İşte o zaman “yaleyteni küntü türaba-keşke toprak olaydık” diyecekler. Zarara kendi rızası ile girenin lehinde bakılmaz. Bu zavallı cehennem odunlarını bir kenara bırakıp hükümetimize milyonların talebi olan çok önemli bir hadiseyi tekrarlayarak sözüme nihayet vereyim. Evet, Ayasofya hüzünlü ve bekleyiştedir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın bedduası ve laneti bu camiyi başka maksatlarla kullananların üzerinedir. Bu bedduadan kurtulmanın yegâne çaresi Ayasofya’yı feth etmek yani yeniden cami olarak açmaktır.

Geçen gün namazımı Ayasofya’nın içinde yani kıble tarafında cami olarak kullanılan yerde kıldım. İşte bu yeri daha da genişleterek Caminin merkezini de içine alacak şekilde bir yönetmelik çıkarmak hiç olmazsa yapılması gereken acil bir iştir. Bayram namazlarını burada kıldığımız vakit hem İstanbul şehri hem de bütün dünya ikinci bir bayram daha yaparak bu mutlu günü kutlayacaktır. Hem neden korkarlar bilemem ki? Zavallı ABD’den mi?

Trap tuzak demektir Trump’da adı üstünde ABD için bir tuzaktır. Veya Rus-Putin’in Rusya’sından mı çekiniyorsunuz. Yoksa iki yakası bir araya gelmeyen zavallı Yunanlılardan mı? Ama ben biliyorum sizin asıl korkunuz Lozan’da imzalanan ve gizli maddelerden biri olan Ayasofya yüzünden çekiniyorsunuz. Yahu bırakın artık bu faşist masallarını da icraatları görelim, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
15 Temmuz Aynası / M. Nuri BİNGÖL

      Aynı güzergâhı tekrar tekrar turlamaktan bıkkındım.      Mesleğim mi? Kısmetimi şoförlükte arıyor, eve …

Kapat