KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
İSTEMENİN YOLU
“Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi?”
K. Kerim, Furkan Suresi: 77
“Karanlık geceleri ben uykusuz geçirirken, sen sabaha kadar uyuyorsun; sonra da bana yetişmek istiyorsun.”
Zemahşerî
“Dua, zekânın tebessümüdür.”
A. Hamdi Tanpınar
“Duadan önce sadece çıraktım. Ben dua ile ustalaştım.”
Pederewski
“Sakla Allah’ım onu her günahtan bahusus
Âlem-i meyhaneye ben düştüm, oğlum düşmesin!”
Şair Eşref
AĞACIN DİBİ
Diyarbakır’da bir ihtiyara misafir oldum. Bu zengin yaşlının yakışıklı bir oğlu vardı. Misafirliğimin ilk gecesi ihtiyar dedi ki:
– Bundan başka çocuğum olmadı. Şu derede bir ziyaret yeri var. İnsanlar hacet dilemek için oraya giderler. Ben de gittim. Geceler boyu o ağacın altında Allah’a yalvardım. Bana bu oğlumu bahşetti.
O sırada, çocuğun arkadaşlarına şöyle dediğini işittim:
– O ağacın nerede olduğunu bilseydim de gidip babamın ölmesi için dua etseydim…
Yıllar geçer, babanın mezarına uğramazsın. Sen babana ne hayır yaptın ki oğlundan fayda umuyorsun?..
Şirazlı Sadi
KARIŞILMAZ SENİN İŞİNE
Sivas’ta kışların çetin geçtiğini bilmeyenimiz yok gibidir. İşte bu soğuk memleketin kahrını çekmiş biri şöyle yalvarır Rabbine:
“Allah’ın! Rahimsin, kerimsin, karışılmaz senin işine.
Şu Sivas’ın bir aylık yazı var; onu da katıver kışına…”
CEZA
Adamın birinin şöyle dua ettiğini duydular:
– Allah’ım, bana kim bir defa zulmederse onu cezalandır. Kim bana iki kez haksızlık ederse onu da cezalandır. Kim bana üç kere zulmederse hem beni, hem de onu cezalandır.
TİLKİNİN DUASI
Tilkiyi, tavukla taşlamışlar da:
– Gazabımı artır ya Rabbi! diye dua etmiş.
KÖTÜRÜMÜN DUASI
Gözleri görmeyen üstelik kötürüm biri, tam bir huşu içinde Rabbine dua ediyordu:
– Ey birçok zengine vermediğin nimetleri bana veren Allah’ım! Sana yeryüzündeki ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun.
Oradan geçmekte olan Hz. İsa, görmeyen, yürüyemeyen bu adama sordu:
– Hangi nimete sahipsin ki böyle dua ediyorsun?
Sesten yana dönen adam cevap verdi:
– Allah’ım, bana öyle bir kalp vermiş ki onunla O’nu tanıyorum. Öyle bir dil vermiş ki onunla O’na şükrediyorum. Bundan daha büyük mutluluk olur mu? Nice zenginler var ki bu nimetlerin farkında bile değiller.
PENCEREMDEN
Otobüsün arka koltuklarından birinde oturuyordum. Muavin derin bir uykuya dalmıştı. Arabanın gürültüsü, muavinin horultusunu bastırıyordu.
Hava da sıcak…
Susayan yolcular, önce uyuyan muavine bakıyor, sonra da suyunu alıp gidiyordu.
Fakat herkes, şoför yamağının olurunu alamamanın ürkekliğini yaşıyor gibiydi.
Bu arada gözüm bir şeye takıldı. Dışarıdaki manzara dikkat çekiciydi. Köy yolunun başındaki çeşmenin ayağından kuşlar su içiyordu. Her yudumdan sonra başlarını havaya kaldırıyor ve Allah’a şükrediyorlardı.
Mahir Duman
- Mal – Mülk - 6 Haziran 2024
- Kulluk - 19 Mayıs 2024
- Konuşma - 16 Nisan 2024
- Kitap - 4 Nisan 2024
- Kibir – Tevazu - 21 Mart 2024
- Kardeşlik – Yardımlaşma - 9 Mart 2024
- Kahramanlık – Korkaklık - 21 Şubat 2024
- Kadın – Erkek Dünyası - 12 Şubat 2024
- Bir Adım Öteye… - 1 Şubat 2024
- İnsan Olmak - 27 Ocak 2024
