“O nûra,
Allah’ın yükseltilmesine
ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği ‘evlerde’ kavuşulur.
Oralarda,
sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden
ÖYLE YİĞİTLER VARDIR Kİ,
ne ticaretler,
ne alışverişler onları Allah’ı zikretmekten,
namazı hakkıyla ifa etmekten,
zekâtı vermekten alıkoymaz!..
Onlar
KALPLERİN VE GÖZLERİN
dehşetten halden hale döneceği,
alt üst olacağı bir günden ENDİŞE EDERLER!..”
(Nur, 24/36, 37)
“ALLAH YOLUNDA TOZLANAN AYAKLAR, CEHENNEM ATEŞİNE HARAMDIR!..”
(Tirmizi, Fedailu’l-Cihad, 7.6)
“İnsanlar bir araya gelip Allah’ı andıkları zaman,
melekler onları kuşatır,
rahmet onları kaplar
ve ALLAH ONLARI KENDİSİNE YAKIN OLAN KİŞİLERDEN KAYDEDER!..”
(Ebû Davud, Vitr, 14; Tirmizî, Kur’ân, 10.)
“Ey ahali! Şu kasrın meliki olan efendimiz,
bu şeylerin izharıyla ve bu sarayı yapmasıyla, kendini size tanıttırmak istiyor.
Siz dahi
O’nu tanıyınız ve güzelce tanımağa çalışınız.
Hem şu süslemelerle kendini size sevdirmek istiyor.
Siz dahi onun eserlerini takdir ile kendinizi ona sevdiriniz.
Hem bu gördüğünüz ihsanlar ile, size muhabbetini gösteriyor.
Siz dahi itaat ile O’na muhabbet ediniz.
Hem şu görünen ni’met ve ikramlar ile, size şefkatini ve merhametini gösteriyor.
Siz dahi şükür ile ona hürmet ediniz.
Hem şu mükemmel eserleriyle, manevî cemalini size göstermek istiyor.
Siz dahi onu görmeğe ve teveccühünü kazanmağa iştiyakınızı gösteriniz.
Hem bütün şu gördüğünüz süslü eserler üstünde birer hususî
ve taklit edilmez mühür koymakla, herşey kendisine has olduğunu
ve kendi eseri olduğunu
ve kendisinin tek ve yekta olduğunu size göstermek istiyor.
Siz dahi
O’nu tek
ve yekta
ve misilsiz,
benzersiz tanıyınız ve kabul ediniz!..” (11.söz)
Rasûlüllâh (ﷺ) mescidlerin binâ edilmesini; içlerinin de ibâdet ve zikrullâh ile doldurulmasını teşvik eder:
“Kim Allah rızâsı için bir mescid yaparsa, Allah da cennette onun için bir saray yapar.”
(Buhârî, Salât 65; Müslim, Mesâcid 24)
Hz. Âişe der ki:
“Nebiyy-i Ekrem (ﷺ) bize mahallelerde mescidler edinmemizi ve mescitlerin temiz tutulup güzel kokulandırılmasını emretti.”
(Ebû Dâvûd, Salât 13; İbn Mâce, Mesâcid 8-9)
Resûlullah (ﷺ) şöyle buyurur:
“Kim mescitten rahatsızlık verici şeyleri dışarı çıkaracak olursa, Allah da ona cennette bir ev yapar.” (İbn Mâce, Mesâcid 9)
“Sizler bir kimsenin mescitlere devam etmeyi alışkanlık hâline getirdiğini görecek olursanız,
onun iman ehli olduğuna şâhitlik ediniz.
Çünkü Yüce Allah:
«Allah’ın mescitlerini ancak
Allah’a ve âhiret gününe inanan,
namazı dosdoğru kılan,
zekâtı veren
ve sadece Allah’tan korkan kimseler gerçek mânada îmar edebilir»
(Tevbe 9/18) buyurmaktadır.”
(Tirmizî, Tefsir 9/10; İbn Mâce, Mesâcid 19)
- Hayranlıkla Dinlediler ve İtaat Ettiler!.. - 18 Eylül 2024
- ‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ - 14 Eylül 2024
- Eğer Allah Dileseydi Ne (biz) Şirk Koşardık, Ne de Atalarımız!..” - 11 Eylül 2024
- “Canımı Müslüman Olarak Al ve Beni Sâlih Kimseler Arasına Kat !” - 10 Eylül 2024
- Şehadette Niçin Hem Abduhu Hem Rasûluhü Diyoruz? - 2 Eylül 2024
- İttihad-ı İslâm’ı Israrla Önemsememek… - 30 Ağustos 2024
- Allah’ın Lûtfu ve Rahmetiyle, Ferahlasınlar… - 27 Ağustos 2024
- Sırf Allah ve Resûlü, Fazlından Kendilerini Zengin Etti Diye İntikam Almaya Kalktılar - 18 Ağustos 2024
- “Kader Bizi Böyle Bağlamış…” - 9 Ağustos 2024
- “Bir de Takvâ Elbisesi ki…” - 3 Ağustos 2024