Ahirete iman kısmında “insanların tekrar dirilip kabirlerinden kalkacağına” yazıyor. Kabri olmayan insanlar var. Burada kabirlerinden kalkacağı derken kabir hayatından dirilecekleri mi anlaşılmalı yoksa herkes bildiğimiz kabirlerinden mi kalkacaklardır?
- Bir konunun açıklaması -prensip olarak- genel çerçevede ele alınır. Çoğunluğu gösteren ve ilk akla gelen özelliklere vurgu yapılır. Bu genel çerçevenin dışında kalan örnekler ise, bir “istisnaî durum” olarak kabul edilir ve “istisna kaideyi bozmaz” prensibi çerçevesinde değerlendirilir.
- Bu ilmi tespitten hareketle konuyu şöyle açıklayabiliriz:
a) Kur’an’da “insanların kabirlerinde diriltileceği, kabirden kalkacağı” manasındaki ifadeler, büyük çoğunluğun ilk aklına gelen bir yere/mezarlığa işaret etmek içindir. Ölülerle kabir/mezarlık birbirini çağrıştıran kavramlardır.
b)ِ Arapça’da “Kabir” kelimesi defin manasına gelir. Lügat kitaplarında bu kelimenin anlamı “Kabere er-Recüle=Defenehu (adamı kabrettiler, yani defnettiler)” cümlesiyle açıklanmıştır.
Keza, Arapça’da “Kabere el-kadiyete” (Bir meseleyi kabretti” derken, onun üzeri örtüldüğünü kastediyorlar. (bk. Sihah, el-Mucemu’l-Vesit, el-Mucemu’l-Maani’l-Cami “KBR” maddesi)
Bu bilgiler gösteriyor ki, “Kabir”, ölünün üzerini örten bir yerdir. O halde, bir insanın hayatla alakasının kesildiği, üzerinin örtüldüğü, hayat defterinin kapandığını gösteren her konum, bir kabir durumundadır. Kiminin kabri toprak, kimininki deniz/su, kimininki ateş-kül yığını, kimininki bir yırtıcı hayvanın karnı olabilir. Hepsi de kabirdir.
c) Kur’an’da kabir, “Merkad” kelimesiyle ifade edilmiştir. (Yasin, 52) Bu kelimenin lügat anlamı: “yatılan yer, yatak, uyku, uyku yeri”dir. (bk. a.g.e, “RKD” maddesi)
Demek Merkad, ölülerin yatağıdır, yattıkları/bir nevi uyku uyudukları yerleridir. Buna göre, ölünün bulunduğu yer neresi ise, orası onun merkadıdır/kabridir.
d) Kur’an’da kabir için özellikle “merkad” sözcüğünün tercih edilmesi, ölüm ile uykunun kardeşliğini pekiştirmeye yöneliktir.
“Allah, ölmekte olan canları alır, ölmeyenleri de uykularında (ruhlarını bedenlerinden alıp kendilerinden geçirir); sonra ölümüne hükmettiğini yanında tutar, ötekilerini de belli bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Zümer, 39/42) mealindeki ayette bu yakın ilişkinin altı çizilmiştir.
Rivayete göre Peygamber Efendimiz (asm): “Uyku ölümün kardeşidir.” (Taberan/Evsat, 8/342) diye buyurmuştur.
e) Ayet ve hadislerde uyku ile ölümün ilişkisine dikkat çeken ifadelerin yer alması, kabirden da uykuyu çağrıştıran “Merkad” sözcüğünün tercih edilmesi, ölümden sonra dirilmenin çok açık-seçik olduğuna işaret etmek içindir.
Nur Risaleleri, geceden sonra gündüzün ve kıştan sonra baharın gelmesi katiyyetinde yüzer kuvvetli hüccetlerle haşrin sabahını ve neşrin baharını isbat etmişler. (bk. Şualar, 612)
Sorularla İslamiyet
- Mevlid Kandili Hakkında - 14 Eylül 2024
- Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler - 6 Şubat 2024
- Abdest İçin Uygun Bir Yer Bulamayan Kadın Teyemmüm Ederek Namazını Kılabilir mi? - 9 Ağustos 2023
- Kurban Kanını Başa/Alına, Arabaya, Eve Sürmek Doğru mudur? - 27 Haziran 2023
- Terviye ve Arefe Günü Yapılabilecek İbadetler Dualar; Sorularla Kurban İbadeti - 25 Haziran 2023
- Kurban ve Kurban Bayramı - 23 Haziran 2023
- Büyük Fırsat: Zilhicce’nin İlk On Günü; Leyali-i Aşere - 17 Haziran 2023
- Bi-iznillah (Allah’ın izniyle) Demek Şirk mi? - 1 Haziran 2023
- Rüşd ve Rüşd Yaşı - 6 Mayıs 2023
- Şevval Orucu Hakkında - 21 Nisan 2023