Ana Sayfa / Yazarlar / Kader ve Dua

Kader ve Dua

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kader ve Dua

Duanın geçmişe etkisi var mıdır? Eğer varsa, dua edeceğimiz zaman dilimi sadece geleceğe yönelik değil. Geçmişimize de dua edebiliriz.

Duanın geçmişe etkisi olur. Bütün zamanlardaki dualar, ibadetler, taatler, günahlar ve hadiselerin hepsi dergah-ı ilahide aynı anda görünür. Ezeli anlamadan kaderi anlamak mümkün olmaz. Cenab-ı Hak ezelden senin ömrünü takdir ederken, şimdi edeceğin duayı da aynı anda görür. Şimdi edeceğin dua, geçmişte ettiğin dua ve gelecekte edeceğin dua ezelden aynı anda görünür ve işitilir.

“Ömrüm uzun olsun. Rızkım bol olsun. Saidlerden eyle beni.” diye yapılan duaların mutlaka faydası olur. Ezelde bunlar takdir edilirken şimdi yaptığın dualar ezelde Rabbimize görünür ve onları işitir. Bugün yaptığın dua geçmişini etkiler.

Dua ederken:

Ezel, şu an demektir.

Ezel, geçmiş demektir.

Ezel, gelecek demektir.

Ezel bütün zamanları içine alır.

 

*Ezele seslenmektir dua.

Ebede seslenmektir dua.

Ezelde yazılırken seslen de yazılmasın.

Ebede gidilirken seslen de seni de alsın.

Şimdiki zamandan dua ettin fakat şimdiki zamana dua etmedin. Ezel ve ebed Sultanına dua ettin. Şimdi ettiğin dua ezelde ve ebedde yankılandı.

 

*Tedbir ve takdirden hangisi öncedir?

Dünyada önce tedbir görünür. Ezelde ikisi birlikte görünür.

Kul tedbir alır. Allah takdir eder.

Takdir ederken kulun tedbir alıp almadığını bilir.

 

*Hz. Ömer putlara taptığı esnada Yüce Allah ondan razıydı. Puta taptığından dolayı değil, mü’min olarak öleceğinden dolayı böyleydi. İblis’e ibadet ettiği esnada bile gazab etmiş idi. İbadet ettiğinden dolayı değil, küfür üzere öleceğinden dolayı böyleydi. (Kurtubi- el- Camiu li Ahkami’l- Kur’an, Bakara Suresi 8. Ayet, 1. Cilt, 449. Sh.)

 

Sırr-ı Kader

Kader-i ilahi tarafından insana verilen temayüller, mizaçlar, meşrebler, müsbet ve menfi hislerin neticesinde insanların bir kısmı alay-ı illiyyine kanatlanırken büyük bir kısmı akın akın cehenneme akıyor. Bunları aşmak ve huzura, ünsiyete, sükunete ulaşmak çok zor olmakla birlikte Cenab-ı Hakkın adaleti bütün kapıları kapatmıyor. Bir çıkış yolu var. Bunu bulmak imtihanı kazanmakla aynı manayı ifade ediyor. Peki, bu nasıl mümkün olacak? Ya çok güçlü bir zeka ile veya çok temiz bir yürekle veya çok iyi bir arkadaşla. İnsanın dalaletten, günahlardan, sapıklıklardan kurtulması ancak şeriata uyması ile ve takvaya ermesi ile mümkündür. Burada bir mesele kaldı. Şeriata uyarken ve takva halini devam ettirirken sebat etmesi nasıl mümkün olacak? Samimiyetini ve ihlasını nasıl koruyacak? İşte sır burada! Bunu anlamak imtihanın kolaylaşması ve kazanılması ile eşdeğer. Yapılacak tek şey var. Çözülecek tek düğüm var. Darlıktan kurtulmakla ve inşiraha kavuşmakla kapılar ardına kadar açılır. Buna biz hidayet diyoruz. Vasi tecellisi ile vüs’ati kazanmak. İşte bütün kapıları açacak olan anahtar budur.

Denizin genişliğindendir ki, içindeki pisliği dışa vurmaz. Havuzun darlığındandır ki, içindeki çöpleri ve ufunetli kokuları dışa vurur. Genişlik, bütün olumsuzlukları içinde eritmene sebeb olur. Darlık, içinde tutamadığın kötülükleri dışarı taşırmanı sağlar.

*Kaderde koyu renkle yazılmış manalar var. Onları dile getirince hikmet ortaya çıkıyor. Bu ya bir tevafuk veya sorulmamış bir sorunun cevabı olarak tezahür ediyor.

 

Kaderi Okumak

Âlim ile Ârifin konuşmasından:

-Alim: Kaderi oku.

-Arif: Okudum.

-Alim: Ne gördün?

-Arif: Olmuş olan olması gerekendir.

-Alim: Kadere bak, geleceği gör.

-Arif: Gördüm.

-Alim: Ne gördün?

-Arif: Olmuşsa olacaktır.

-Alim: Kaderdeki tecelliyi bul.

-Arif: Buldum.

-Alim: Söyle?

-Arif: Her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Fakat biz hiçbir şeyin farkına varamıyoruz.

Zaman hakikatleri perdeliyor. Farkına varmamıza mani oluyor.

Okumayı bilen, kaderin fetvasıyla olan her hadisenin arkasında bir akıl, bir neden, bir izah görür.

-Alim: Kaderi yorumla.

-Arif: Yorumladım.

-Alim: Neymiş?

-Arif: Kimseye zulmedilmiyor. Herkes layık olduğu yeri buluyor. Fakat zamanla.

Çünkü kader, dünya ve ahireti içine alan bir yazgıdır.

Cevher İnci Altın isimli kitaptan

 

Takdir

Takdir eden Kudret her şeyi bilendir.

Olmuş olan, olması gerekendir.

 

İhanet bitmez tekrar yapacaktır.

Unutma ki olmuşsa yine olacaktır.

 

Bilmemezlikten gel ama gör.

Görmemezlikten gel ama bil.

 

Takdir tektir, alternatif düşünme.

Kaderden gelen haktır üzülme.

 

Yılanın tıynetidir zehrini akıtmak.

Habisin ahlakıdır fitneden zevk almak.

 

Fitne uykudadır bırak uyusun.

Fitneci adam gayzında boğulsun.

Abdullah Öztürk

 

Tefani

Tefani,

Kardeşte fani.

Mürai,

Dostluğa mani.

 

Sen var ya dostum Sen,

Aynı Ben

Ben mi?

O da kim?

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Şuur Ateşi

Şuur Ateşi İnsan imtihan için yaratılan son mahluktur, öncesinde cinler.. Biz Âdemoğlunun hilkatinde Azâzil’in kışkırtmasıyla …

Kapat