Kafirin Kaderi
İnsan, dünya imtihanında dürüst ve namuslu bir duruş sergilerse görmesi gereken şeyleri rahat görebilecek bir hale getirilir. Fıtratını bozacak olan zulüm ve haksızlıklara kendi ihtiyarı ile girerse farkına varmadan bütün güzel duygularını kaybeder. Geri dönüşü olmayan hataları işlemekle aklının dumura uğradığını, kalbinin karardığını ve manevi gözlerinin köreldiğini dahi anlamadan kaybeder imtihanını.
Gözlüklerinin göstermemesinden cezalandırılmayacaksın! Gözlüklerini bu hale getirdiğin için cezaya çarptırılacaksın!
Kimi öyle rutubetli yerlerde dolaşır ki gözlükleri buğulanır. Hiçbir şey göremez.
Kimi de tertemiz mekanlara yönelir ki ona her şey âyân olur.
Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “Biz onların kalbleri üzerine, onu anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarına da bir ağırlık koyduk.” (Kehf: 57.)
*İmtihanı insan iki şekilde kaybeder:
Bazen aklı ona doğruyu gösterir fakat nefsi fedakarlığa ve zorluğa katlanmak istemediği için reddeder.
Bazen de akıl öyle bozulur ki yanlışı doğru görür. Çirkini güzel zanneder. Ayette geçen: “Anlamalarına engel olan örtüler”in manası budur.
Kafirin İmana Kabiliyeti
Kafirin imana kabiliyeti vardır. Fakat onlar kendilerine gelen teklifi reddettiler.
Fir’avn’ın; “Musa’nın Rabb’ine iman ettim.” (Yunus: 90.) demesi, kafirin imana kabiliyetinin olduğunu gösteriyor. Fakat kibir ve inadı hidayetini perdeliyor, imtihanı kaybettiriyor.
Ebu Cehil iman etmek isteseydi iman ederdi. Yoksa teklifin manası kalmaz, imana çağrı abes olur. Allah Hakimdir. Abes iş yapmaz.
Çamaşır makinası yapan bundan tabak bardak yıkamayı istemez. Yıkamadı diye makinayı kırmaz.
İmtihan ve Zaman
İmtihan, samimiyetin zamana yayılması ve bütün ömrünü kaplayacak kadar ziyadeliğinin görünmesi demektir. İnsanın dünya imtihanı zamanla bağlantılı. İhlası zaman içinde ortaya çıkar. Zamana yayınca çokluk azlık ortaya çıkar. Tükenişler, yetersizlikler zamanla gün yüzüne çıkar. Ne kadar ciddi, ne kadar salabetli olduğu zamanla anlaşılır.
Hayırdaki sebatı, zamana yayılınca bazen tükeniyor, bazen sonuna kadar yetiyor.
Musibete karşı sabrı, zamana yayılınca bazen tükeniyor, bazen sonuna kadar yetiyor.
*İhlas samimiyetin bütün ömrüne yayılması ve kafi gelmesidir.
Boya az değilse bütün duvarlar onunla boyanır.
İhlas az değilse bütün bir ömre yeter.
Az ise yeterli gelmez, yan çizmeler başlar.
Tevfik ve Hizlan
Tevfik: Allah’ın muvaffak kılmasıdır.
Hizlan: Allah’ın yardımını kesmesidir.
“Onu yüsraya (en kolaya) müyesser kılarız.” sözü Allah’ın tevfiki müminlere has kıldığına delalet eder.
“Ona da usrayı yani en güç olanı kolaylaştırırız.” ifadesi de, hizlanı kafirlere has kıldığına delalet eder.
(Tefsir-i Kebir- Mefatihu’l- Gayb, Leyl Suresi, 5-10. Ayet.)
Hırslanırsan masiyete
Haktan sana hizlân gelir
Hizlân gelirse âdeme
Cehenneme gidiş hızlanır.
(Cevher İnci Altın)
- Yalan ve Yılan - 11 Eylül 2024
- Firavun ile Ferdi Bey - 2 Eylül 2024
- Nâsih ve Mensuh - 29 Ağustos 2024
- Sülb ve Teraib (Tarık Suresi 7. Ayet) - 6 Ağustos 2024
- Cihat - 23 Temmuz 2024
- Tesadüf Testi - 20 Haziran 2024
- İslam’da, Kadına Şiddet Var mıdır? - 13 Haziran 2024
- İmtihanın Kodları - 28 Mayıs 2024
- Ayet Berkenar Mucizesi - 12 Mayıs 2024
- Hasetçi Adam - 20 Nisan 2024