Ana Sayfa / Yazarlar / Kâfirin Tutarsızlığı

Kâfirin Tutarsızlığı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kafirin tutarsızlığı, haksızlığının tezahürüdür.

Onun tutarsızlığı, çelişkileri, haksızlıkları sadece inanç konusunda değil, aynı zamanda sözlerinde, davranışlarında hayat tarzında görünür. Allah onlara kendilerini unutturduğu için yaptıklarının farkına bile varmazlar. Birçok meseleden birkaç misal verelim.
Kafir, müslüman’a karşı düşman olmamalı. Şiddetli düşman olması ve içinin gayz ve öfke ile dolması manidardır. Bunun böyle olduğuna tarih şahittir. Zira kendi inançsızlığına göre inanan insanlar aldatılmış, kandırılmıştır. Bu böyle olunca onlara acımalı ve üzülmelidir. Fakat her zaman saldırmak ve yok etmek ister. Başka konularda yanılanlara veya yanıltılanlara veya aynı fikirde olmadığı insanlara daha müsamahalı ve anlayışlıdır. Onlara karşı kırıcı ve sert davranmaz. Fakat mümine garazlıdır. Bunun sebebi kafirin Allah’a olan düşmanlığıdır. Bu düşmanlığını, Allah’ın dostu olan inanan insanları gördüğü zaman dışarı vurur.
Kafire desen ki: “Uzayda canlılar var ve dünyaya gelebilir. Antenleri var.”
Kabul eder, makul görür.
Yine Kafire desen ki: “Uzayda canlılar var ve dünyaya gelebilir. Kanatları var.”
Kanatlı oldukları için reddeder.
Ona göre gökten gelen canlılar antenli olur. Kanatlı olamaz.
Kafire desen ki: “Gökten taş yağar, zalimler cezalandırılır.”
Kabul etmez, reddeder ve alay eder.
Eğer meteor yağar desen; kabul eder, makul görür.
Uzaylı, insan suretinde görünür desen kabul eder.
Melek, insan suretinde görünür desen kabul etmez.
Olağanüstü olaylara ve sihir, büyü gibi konulara inanmakta gayet isteklidirler. Nebilerin mucizelerinden bahsedildiğinde yüzlerinde hoşnutsuzluk belirir. Zira birine iman bedel ister, diğerinde inanç bedavadır.
Kaderi inkar eder fakat yıldız falına bakıp şansını ve talihini öğrenmeye çalışır. Burçlardan medet umar.
Ölüp yok olacağına inanan bir adam için ahlak, namus, doğruluk gibi kavramlar hiçbir anlam ifade etmemelidir. Bu kavramları tanıması, onun için çelişkidir.
Ehl-i kitabdan olan inkarcılar kendi peygamberlerinin mucizelerini tasdik ederken, bunları bir cemaatin gördüğünü ve tevatür derecesinde olduğunu iddia ederler. Aynı şekilde bir cemaat tarafından görülen ve tevatür derecesinde rivayet edilen İslam peygamberinin mucizelerini inkar etmeleri, onların çelişki ve tutarsızlıklarındandır.

*Tevrat’ta geçen bir takım haberlerin aynen İncillerde de tekrar etmiş olmasından ötürü İsa’ya sitem etmeyen hıristiyanların, bunun bir benzerini Kur’an’da gördüklerinde Muhammed bu malzemeleri önceki kitablardan aktarıyor diyerek tenkide yönelmeleri tutarsızlıktan öte vicdansızlıktır.
Bkz. Maurice Bucaille (Tevrat, İnciller ve Kur’an 230. Sh.)

Kâfirin Hukuku ve İmanî Hukuk

İman hukuku şekillendirir. Hukuk sistemi inancın üzerine bina olur. İnananların hukuk sistemi ile inkarcıların hukuk sistemi arasında dünya ve ahiret uzaklığı kadar uzaklık vardır. İki hukuk sistemi arasındaki fark kadar mü’min ve kafirin hayatı ve toplum düzeni birbirinden ayrılır.
İmana ve küfre göre, hukuk sistemi, adalet kavramı ve ahlak kuralları tamamen birbirinden ayrılır.
Kafir, özgür olduğunu söyler ve bunun kısıtlanmasının zulüm olduğuna inanır.
Mümin, her şeyi yaratanın Allah olduğunu bilir. Özgürlükler Allah’ın dilemesiyle olur. Bu inancından dolayı tevekkül eder. Her şeyin sahibi Allah varken sana özgürce yapacak bir alan kalmıyor. Başkasının evinde nasıl özgür olabilirsin. İstediğini yapabilirsin. Ancak O’nun mülkünden çıkabilirsen çık. Özgür ol. İstediğini yap.
Kur’an’a bakınca Allah’ın iki düşmanı hemen belli oluyor. Kafir ve zalim. Biri hukukullaha haksızlık eder. Diğeri kulların hukukunu inkar eder.

Kâfirin Ahlakı

*Yüce bir ilahın varlığının kabul edilişi, yakın ve uzak vadeli hayatımızda büyük etkiler meydana getireceği için zayıf iradeli kişileri bir anlamda rahatsız eder. Bu açıdan bakıldığında “inanmak”, akıldan çok iradenin fonksiyonu olarak gözükür. (İslam Ans. 2. Cilt, 474. Sh.)

*Ahlak ve karakter zaafı, kafirin küfrü seçmesinde önemli etkendir. Zalim, tembel, nefsine düşkün, günaha meyyal, maddeye bağımlı, zaafları ve tiryakiliği olan insanların iman etme hususunda isteksiz kalmaları bu sebebledir.

Küfür Sebebi

Kafirlerin küfür sebebi birbirinden farklıdır:
-Mizaç bozukluğundan.
-Ahlaki sukuttan.
-Yalancı oldukları için herkesi yalancı zannetmelerinden.
-Garaz, gurur, tekebbür duvarını aşamazlar.
-Dar akıl, katı kalb, gafil zihin, atıl beyin, kararmış ruh.
-Kalblerinde kin vardır.
-Kalbleri darmadağınık olduğu için kainattaki düzeni kabul edemiyorlar.
-Nefislerine tabi oldukları için özgürlüğüme düşkünüm derler. Halbuki nefislerinin kölesidirler.

(Cevher İnci Altın)

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kur’an’ın ana haber konuları

Belki de Hızır bizim de gemilerimize müdahale ediyor da haberimiz olmuyor... Hızır, Musa peygamber ile …

Kapat