Ana Sayfa / Yazarlar / Kapitalizm döneminden sonra ne gelecek? / Vehbi KARA

Kapitalizm döneminden sonra ne gelecek? / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Vehbi KARA

Kapitalizm döneminden sonra ne gelecek?

Kapitalizmin sona ereceğine dair sosyalist ve komünist olduğu kadar liberal bakış açısına sahip insanlar da vardır. “The two income trap” yani “iki gelir tuzağı” isimli kitabı ile Elizabeth Warren, kapitalizmin tüketicileri düşürdüğü tuzakla alakalı olarak ilginç tespitlerde bulunuyor. Kitabın tam başlığı “The Two İncome Trap: Why Middle-Class Mothers and Fathers are Going Broke” şeklinde. Warren’ın, kızıyla birlikte yazdığı bu kitabında, kılı kırk yararak yaptığı araştırmalar ve analizler sonucunda, kadınların çalışma hayatına atılması ile birlikte ailelerin geçim sıkıntısına düştüğünü ifade ediyor.

Geçmişte ailede tek bir kişi, yani evin reisi konumundaki erkek, çalışırken bir yandan da tasarruf etmek mümkündü. Fakat günümüzde hem erkek hem de kadın çalıştığı halde negatif tasarruf, yani ailenin belini bir türlü doğrultamaması, durumu söz konusudur. Warren, bu paradoksal durumu incelediği kitabında kapitalizmin insanların başına ne gibi felaketler getirdiğini ABD özelinde dile getirmiş. Şimdilerde ABD Başkanlık seçimlerine hazırlanan Warren Demokrat Senatörü ve Başkanlık adayları arasında yer alan Hillary Clinton’un en büyük rakibi.

Bu kitapta geçen Amerikan toplumu ile ilgili olarak “tüketim hastalığı” konusu; “Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” çalışmaları ile çok yakından alakalıdır. Kapitalizmin tüketim alışkanlıklarını maniple ederek insanları bir çeşit “ücretli köle” haline getirdiği ve insanlığın bu tuzaktan kurtularak Bediüzzaman’ın ismini verdiği “Malikiyet ve Serbestiyet devrine” geçileceği Bediüzzaman’ın takipçilerinin önemli iddialarından bir tanesidir. Bu konu ile ilgili olarak çok sayıda makale yazıldı ve yazılmaya devam edecek.

Kapitalizm’in çökeceğini Bediüzzaman da öngörmüş, fakat Marks’ın sınıfsız toplumunun aksine “malikiyet ve serbestiyet devrinin” geleceğini söylemiştir.

Bediüzzaman, “ecir dönemi” adını verdiği kapitalizmde suiistimallerin o derece aşırı seviyelere vardığını “bir sermayedar, kendi yerinde oturup, bankalar vasıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir biçare amele (işçi veya ücretli) sabahtan akşama kadar, tahtelarz (yeraltında) madenlerde çalışıp kut-i lâyemut (ölmeyecek kadar) derecesinde on kuruşluk bir ücret kazanıyor” şeklinde örnek vererek izah etmiştir.

Beşer (insanlık) edvarda (eski devirlerde) esirlik istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ecir olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor” diyen Bediüzzaman’a, şimdi siyasetçiler de sahip çıkmakta “Bugün, çözüm için Bediüzzaman, bir aydın, bir öncü olarak kabul edilebilir” demektedirler.

22. Lem’a’da Bediüzzaman; insanlığın yaratılış hikmetinin müsâvât-ı mutlaka (tam bir eşitlik) kanununa aykırı olduğunu ifade ederek, insanın duygularına ve kuvvelerine bir sınır konulmadığını, serbest bırakıldığını, bu sayede binler nevîleri sümbül verdiğini söylemiştir.
Müsâvât-ı hukuk mesleğini yani hukuk önünde eşit olunması gerektiğini savunan Bediüzzaman, Marksistlerin öngördüğü sınıfsız toplum anlayışının yaratılış kanunlarına aykırı olduğunu Risale-i Nur Külliyatı’nın muhtelif yerlerinde izah eder.

Evet, dünyamız yeni bir çağın sancılarını yaşıyor. İnsanlar vahşet ve bedeviyet, kölelik, esirlik ve ecirlik (ücretlilik) dönemlerini yaşamış, son olarak malikiyet ve serbestlik asrına gelmiştir. Bundan sonra kartlar yeniden açılacak, ekonomik ve sosyal politikalar yeniden değerlendirilecektir. 

Ne yazık ki Sovyetler Birliği ve Kızıl Çin örnekleri insanlara mutluluk getirmemiş, kan ve kavgadan başka insanlığa bir şey bırakmamıştır. Kâğıt üstünde komünist olmasına rağmen Çin, kapitalizmin en vahşi şeklini uygulamakta, kendi çalışanlarını ucuz emek ile sömürmektedir. Rusya, komünizmi yıllar önce parçalanma pahasına zaten bırakmıştı. Geriye bizim eski silâh Marksistlerden başka kimse kalmamıştır. Allah ıslah etsin, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Cemaatler siyaset yapar mı, yapmalı mı? / Orhan SALCI

A R A L I K Orhan SALCI Cemaatler siyaset yapar mı, yapmalı mı? Ya da …

Kapat