Ana Sayfa / Yazarlar / Kapitalizm Sonrası Dönem Kitabı

Kapitalizm Sonrası Dönem Kitabı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

2015 Yılında “Kapitalizm Sonrası Dönem Malikiyet ve Serbestiyet Devri” isimli doktora tezim kabul edilmiş 2017 yılında da aynı başlıklı kitabımı yayınlamaya muvaffak olmuştum.

Kitabı alıp okumak isteyenler; Küresel Kitabevi, Küçüksu Cad. Yamanevler Mah. Bıldırcın Sk. No:9 Ümraniye- İstanbul adresinden 15 TL karşılığında temin edebilirler. İrtibat için +90 538 817 9979 numaralı telefondan ve bilgi@kureselkitap.com posta adresinden yararlanabilirler. Ayrıca Fatih Şekercihan Vakfından (0212 532 66 99) da temin edebilirler.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde kabul edilen bu tez ile kapitalizmden sonra yeni bir sosyal ve siyasal sistem kurgulanmaktadır. Oybirliği ile kabul gören bu tez; bazı ilaveler ve kısaltmalar ile birlikte kitap haline dönüştürülmüştür.

Bu kitabın iktisat ve sosyal bilimler alanında en önemli özelliklerinden bir tanesi Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerinden istifade edilerek yazılmış olmasıdır. Bu sayede ismi ve patenti Bediüzzaman’a ait olan bu dönem; yani “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” tartışılmaya açılmış olmaktadır.

Zaman içerisinde bu konu ile ilgili olarak daha birçok çalışmayı görüp istifade edeceğiz. Bediüzzaman’ın sadece bir din âlimi değil sosyal ve beşeri bilimler konusunda da büyük bir ilim adamı olduğu anlaşılmaktadır.

Evet, Risale-i Nur Külliyatı; içerisinde yüzlerce hazine barındıran muhteşem bir eserdir. Malikiyet ve Serbestiyet Devri gibi daha birçok konu araştırılıp incelenmeyi bekliyor. Risale-i Nur eserleri içerisinde akademisyenlerin, tarihçilerin, yazar ve gazetecilerin ele alıp istifade edeceği o kadar çok husus var ki, bunların sadece başlıklarını yazmak dahi bir makale konusu olabilir.

Şu zamanın insanları çok şanslıdır zira benim yaşadığım dönemde dahi Risale-i Nur eserleri yasaklanmaya çalışılıyor bu kitapları okuyanlar hapislere atılarak ezilip sindirilmeye çalışılıyordu. Şimdi ise hemen hemen her kesim Bediüzzaman’ın hayatını ibret ve gıpta ile incelemektedir. Sadece yazdığı eserler ile yaşamı boyunca örnek bir Müslüman ahlakı ile yaşadığı için gönüllerin sultanı olmuştur.

Bediüzzaman; “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim. Sizler inşaallah cennet-âsâ bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açacaklar.” (Tarihçe-i Hayat) demektedir. Evet, o bahar gelmiş ve ekilen nur tohumları şimdi çiçek açmışlardır. Daha önce gündeme gelmemiş nice konuları bu güzel eserleri okuyarak istifade etmek mümkündür.

Yeri gelmişken burada kısaca kapitalizm sonrası döneme adını verdiğim “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” kitabımın konusunu özet olarak ifade etmeye çalışayım:

Bu kitap ile Malikiyet ve Serbestlik isimli yepyeni bir dönem incelenmiştir. İnsanın yeterince özgürleşemediği yönetim şekilleri üzerinde durularak tekâmül sürecinde insanların bu olumsuz şartlardan kurtulabilmesinin yolları araştırılmıştır.

Gelişim süreci içinde insanlığın başına gelen kölelik, esaret ve insan emeğinin sömürülmesi gibi olumsuz şartların sona erip eremeyeceği tartışılmış bunun sona ermesi ancak “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” ile mümkün olabileceği değerlendirilmiştir.

İnsanın yaşam serüveninde ortaya çıkan dönemler üzerinde durularak birbirinden farklı sosyal yaşam biçimleri üç bölümde ele alınmıştır. Bu devirlerden birincisine “Vahşet ve Bedeviyet Devri”, ikincisine “Köleci ve Sömürgeci Toplum” ve üçüncü olarak da tezin adını verdiği “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” denilmiştir. Köleci ve sömürgeci toplum düzeni ki; bu devir üç bölümde ele alınmıştır. Birincisi basit kölelik devri, ikincisi bir çeşit esaret içindeki feodal sömürü dönemi ve üçüncüsü ise kapitalizm adı verilen ücretli sistem, şeklinde tanımlanarak incelenmiştir.

Tekâmül süreci içinde olan insanın yaşadığı bu dönemler ele alındığında toplumsal formasyonun en gelişmiş düzeyi olarak “Malikiyet ve Serbestlik Devri” olduğu tezi ileri sürülmüştür. Mülkiyet haklarının önem kazandığı ve her konuda tam bir özgürlüğün yaşanacağı bu dönemde; mülkiyet, sahip olma ve hürriyet kavramları üzerinde yoğunlaşılarak orijinal bir bakış açısı geliştirmeye çalışılmıştır.

Fukuyama; “Tarihin Sonu ve Son İnsan” başlıklı çalışmasında kapitalizmin zaferini ilan ederek Batı medeniyetinin üstünlüğünü ispatladığını zannetmişti. İnsanların büyük bir kısmının sömürü ve baskı altında tutulduğu ve gelir dağılımının büyük ölçüde bozulduğu bir dönemi “insanlığın ulaştığı son seviye” olarak görmek, Fukuyama ve onu destekleyen dünya görüşünün büyük bir ayıbıdır. 

İşte bu kitap ile birlikte Batı dünyasının zirve dediği son dönemin ciddi bir eleştirisi yapılmış ve bu dönemden sonra yaşanılması gereken daha başka devirlerin söz konusu olduğu ele alınmıştır. İnsanların büyük bir çoğunluğunu aşağılayan ve ırkçı bir anlayış ile sunulan “medeniyetler çatışması” adı altındaki çatışmacı düşünceye de ciddi eleştiriler getirilmektedir. 

İnsanlık; en nihayetinde dünyanın en büyük ve en güzel değişimlerinin yaşandığı Asr- Saadet dönemi ile zirveye ulaşmıştır. İnsanların en şereflisi Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselam’ın dönemine beşer ulaşamaz ve erişemez. Lakin bu dönemde yaşanan güzelliklere yakınlaşabilir. İşte saadet asrının özellikleri ele alınmış ve insanlığın bu dönemden alacağı önemli derslerin olduğu ifade edilmiştir.    

Kitabın diğer önemli bir konusu da “Kayıtdışılık” olarak değerlendirilmiş ve bunun ülkelere yüklediği maliyetler göz önüne alınarak mülkiyet sisteminin önemi vurgulanmıştır. Ülke ve devletlerin kalkınmasında gerekli sonucun elde edilmesi için yıllarca süren araştırma ve incelemelerden yararlanılmış olup ortaya çıkan sermaye ve mülkiyet sorunları ele alınmıştır. Bu sayede gelecekte daha fazla önem kazanacağı düşünülen mülkiyet ile ilgili kavramların yanı sıra yeni bir dönemin ana parametreleri tespit edilmiştir, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
İskender Pala’nın “Kalp”i

İskender Pala’nın son çalışmalarından birisi Kalp adını taşıyor. 328 sahifelik bir eser, bendeki kitap Nisan …

Kapat