Ana Sayfa / Uncategorized / Kardeşliği O’ndan (s.a.v) öğrendik / İsmail AKSOY

Kardeşliği O’ndan (s.a.v) öğrendik / İsmail AKSOY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İsmail AKSOY

Kardeşliği O’ndan (s.a.v) öğrendik

O’nun sevgisi etrafında toplanacağımız, gönüllerimizi Nûr-i Muhammedî ile aydınlatacığımız, O’nun sevgi pınarından kana kana içeceğimiz kutlu gün… Mevlîd-i Nebî’nin 1441. yıldönümü…

Yedi gün, yirmi dört saat tüm hayatımız boyunca ruhlarımızda O’nun sevgisi, damarlarımızda O’nun heyecanı ağır basacak inşâallah…
Süfyan komitesinin İslâm ümmetini O’ndan uzaklaştırmak için ortaya koyduğu beyhûde çabalar, habis ruhun kurduğu tuzaklar, semâvî ve Nebevî muhabbetin nuruyla yok olmaya mahkûmdur. O sevgililer sevgilisinin varlık âlemini şereflendirdiği, onurlandırdığı böyle bir günde tüm sevgiler, sevenlerin sevgileri O’na feda olsun gönüller dolusu selam eşliğinde…

O olmasaydı; sevgi nedir, muhabbet nedir, nasıl ve kim adına sevilir, kimler sevilir, bunu nereden bilecektik? O değil mi bize sevgiyi, sevmeyi öğreten? Kinden, nefretten, kıskançlıktan uzak kalmayı öğütleyen?

Anadolu’da anne-babaların çocuklarına, Hz. Peygamber (a.s.m)’in simgesi olduğundan O’nu hatırlattığı için “gül”le başlayıp “gül”le biten isimler vermesi boşuna değil.

Gülderen, Gülistan, Gülbahar, Gülali, Gülseren, Gülşen, Gülendam, Gülnihal, Gülenay, Gülizar ve daha niceleri…

Ayşegül, Fatmagül, Aygül, Nurgül, Nazgül ve diğerleri…

Müslümanlar; Yahudi ve Hıristiyanlar gib, iPeygamberler arasında ayırım yapmadıkları ve tamamına inanıp sevdikleri için, çocuklarına onların isimlerini seve seve vermişlerdir.

Adem,İdris, Nuh, Şuayıp, Salih,Yakup, Yusuf, İbrahim, İsmail, İshak, Harun, Musa, İsa…

Bu saygı iklimini sahâbe ile birleştirip, bütün insanlığa Asr-ı saâdetin nurlu esintilerini yayan ve kardeşlik/uhuvvet ekseninde birleştiren bir ruh ve şuur halinin yansımasıyla çocuklarına; Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Abbas, Cafer, Haydar, Abdullah, Bilal, Mus’ab ,Enes, Abdurrahman gibi daha nice mümtaz şahsiyetlerin, Peygamber sevgisinde adetâ tek cisim, tek yürek, tek bilek olmuş; tek bir gaye, tek bir hedef, tek bir istikamet, tek bir amaca kilitlenmiş nice yüreklerin canlı ve diri tutulması adına isimler konulmuş, Resûl-i Ekrem (s.a.v) sevgisi hep diri tutulmaya çalışılmıştır.

Şimdi sıra, O’nu andıktan sonra anlama ve tabi olma hususunda yoğunlaşmaya gelmiştir.

Allah’ı sevmenin O’na ittibadan geçtiğini idrak etmeye ve hayata geçirmeye…

O’nun Sünnet-i Seniyyesini hayatın tüm katmanlarında yaşamaya ve yaşatmaya sıra gelmiştir.

İttihad-ı İslâm’ın tahakkuku ile inşâallah, yer yüzünü barışın/sulhun/selâmetin/sükûnun/huzurun/kardeşliğin sarıp sarmaladığı günler yaklaştıkça; her türlü tağutun, putperestliğin, sanemperestliğin, nefisperestliğin, şehvetperestliğin, menfaatperestliğin müslümanın hayatından tamamen kazınıp silinmesiyle, bütün insanlık rahatlayacak, huzur ikliminde nefes alacak, Karun, Bel’am ve Hamanların tasallutundan biiznillah necat ve halas bulacaktır.

O’nun Sünnetinin ve Şeriat-ı Garrasının dünyaya hâkim olmasıyla; eğitim kurumları Besmele ile açılacak, derse Besmele ile başlanacak, İlimler Allah namına ve mânâ-yı harfi bakışıyla öğrenilecek/öğretilecek, böylece kardeşlik, sevgi bütün renklere, umum ırklara, milletlere, kabilelere, aşiretlere, milletlere hâkim olacaktır.

O eşsiz ve muhteşem insanın anlaşılmasıyla; mazlumlar gülecek, göz yaşları dinecek,zulüm/haksızlık/hukuksuzluk/ayrımcılık/kayırmacılık/ırkçılık/kavmiyetçilik/kafatasçılık fikri ve zihniyeti, bir daha dirilmemek üzere esfele gömülecektir.

Gönüllerde sevinç, ailelerde huzur, toplumda barış olacaktır.

O’nu anlamak mecburiyetindeyiz.

Çünkü; ihtilallerin, işgallerin, intiharların sebebi, O’nu anlamamaktan ve tabi olmamaktan kaynaklanmaktadır. Büyük devletlerin zalim, küçük devletlerin mazlum olmasının sebebi budur. Aldatmaların, hıyanetlerin, cinayetlerin, hırsızlık ve kapkaç olaylarının, ar ve haya duygularından, güzel ahlaktan mahrum kalışımızın sebebi budur. . Kadınların dövülmesinin, sövülmesinin, taciz ve tecavüze uğramalarının sebebi budur. Aklımızı kaybettik. Aklımız Kur’an’dı, ruhumuz Hz. Muhammed’di (s.a.v). Bugün içine düştüğümüz kaosun, şehirlerimizdeki, Güneydoğu’daki anarşi ve terörün sebebi, Muhammedî ruhtan mahrum kalışımızdandır. Akıl baştan çıkınca insan nasıl deli oluyorsa; Kur’ân hayatımızdan ve dünyadan çıkınca sosyal hayatımız ve dünyamız da yörüngesinden çıktı. Çünkü Ruh cesetten ayrıldı, akıl baştan gitti.

Çünkü O (a.s.m); Semâvî sadânın, burçlardan/kehkeşanlardan/ galaksilerden tâ atomlara kadar yankılanan güçlü ve rahatlatıcı nefesin varlık âlemine inen izdüşümüdür.

Bediüzzaman’a göre asır hasta, millet hasta, fert hasta. “Hasta bir asrın, hasta bir milletin, hasta bir ferdin reçetesi Kur’an’a uymaktır”

Çünkü bu millet ve vatan, hayat-ı içtimaiyesi ve siyasiyesi anarşilikten kurtulmak ve büyük tehlikelerden halâs olmak için, beş esas lâzım ve zarurîdir.

Birincisi: Merhamet.

İkincisi: Hürmet.

Üçüncüsü: Emniyet.

Dördüncüsü: Haram ve helâlı bilip haramdan çekilmek.

Beşincisi: Serseriliği bırakıp itaat etmektir.

Kardeşlik aşkına Allah’ı dinleyelim, Allah aşkına kardeş olalım!
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın ve birbirinizden ayrılmayın!” (Âl-i İmran 3/103).

İnsanlığın önünde tek bir çare ve seçenek var. O da; Yer kürenin, sema katmanlarının, on sekiz bin âlemin sakinlerini kardeşlik ahlâkı ve sarsılmaz hukukuyla dizayn eden İlâhî sırrın taşıyıcısı, uygulayıcısı, ilâncısı ve tebliğcisi sıfatıyla en mükemmel, en zirve, en münâsip, en yapıcı, en güvenilir vasfıyla başlara tâc, gönüllere ilaç olmuş yüce ve seçkin bir şahsiyet Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e tâbi olmaktır.

Yazar : İsmail AKSOY

Aslen Erzurumlu olup 1953 yılında Sungu'da dünyaya geldi.
Hafızlık ve Arapça eğitimin ardından ilkokulu dışarıdan bitirerek 1966 yılında Elazığ İmam-Hatip Lisesine girdi.
Yedi yıllık okulu beş yılda tamamlayarak 1971 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsündeki eğitimine başladı.
1976 yılında Okul birincisi olarak yüksek öğrenimini tamamladı.
Sırasıyla;
-İstanbul İl müftü yardımcısı
-Erzurum İli İspir İlçesi müftüsü
-Erzurum Nenehatun Kız Öğretmen Lisesi, Erzurum Lisesi, Erzurum 50. Yıl Ortaokulu Din K. ve Ahlak Bilgisi öğretmeni
-Erzurum İmam-Hatip Lisesi Meslek dersleri öğretmeni
-Erzurum 50. Ortaokulu müdürü
-Ankara Hasanoğlan Öğretmen Lisesi müdürü
-Ankara Halide Edip Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-M.E.B Merkez Teşkilatında birim müdürü, şube müdürü, Bakan Danışmanı
-Sivas İli Kangal ilçe Milli Eğitim şube müdürü
-Ankara Kanuni Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Danimarka, İsviçre, Fransa ve Almanya'da Din ve Eğitim hizmetleri görevlisi
-Özel Dershane müdürü
-Özel Dil okulunda Arapça öğretmeni ve müdürü
-Ankara Özel Anlam Sağlık Meslek Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Ankara Sınav Koleji Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
görevlerinde bulundu.

İnişli-çıkışlı aktif bir hayatın içine sıkıştırılmaya çalışılan İki dönem milletvekilliği adaylığı sonuçsuz kaldı.

Yurt içi ve yurt dışında yüzün üzerinde seminer ve konferanslar verdi.
Değişik gazete, dergi ve internet sitelerinde üç yüz civarında yazı ve makalesi yayımlandı.

1. Kur'ân'da Nazar ve Dikkat
2.İlâhî Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v)
3. Sonsuzluğa Kök Salan Çınar (Roman)
4. Yaratıcısını Arayan Çocuk (Hikâye)
5. İnsanlığın En Hayırlısı Hz. Muhammed (s.a.v)
adlı eserleri yayımlandı.

Halen eğitim, araştırma, kitâbet ve hitâbet hizmetine devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Hadislerin Işığında Kaliteli Bir Âile

Hadislerin Işığında Kaliteli Bir Âile / Mehlika YAĞMUR Her müşkilimizin halli Kur’ân ve sünnet ile …

Kapat