Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR & BEDİÜZZAMAN / Bediüzzaman'ın Talebeleri / Kastamonu Nur Talebeleri / Kastamonu Hanım Nur Talebelerinden Zehra Baydar

Kastamonu Hanım Nur Talebelerinden Zehra Baydar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

KASTAMONU HANIM NUR TALEBELERİNDEN

ZEHRA BAYDAR
( Lakabı : ” Hanım Abla ” )

Notumuz: Üstad Bediüzzaman hazretlerinin Kastamonu hayatında kendisine muhatap ve talebe olan, birlikte iman-Kur’an hizmetinde bulunan çok sayıda mü’min – mü’mine vardır. Maalesef bu zevatın birçoğuyla ilgili pek az malumatımız var. Hatta ismen bilinmeyenlerin sayısı belki daha fazladır. İşte bu kervanın mühim ve tanınmayan yolcularından biri de Zehra Baydar’dır.(Üstada ve nurlara dirayetli hizmetleriyle bilinen üç Zehra Hanım var.) Bu mübarek hanım, vefatının ardından bunca yıl geçmesine rağmen mahallesinde hâlâ sitayiş ve hürmetle anılmaktadır.

Her manada kahraman sıfatına lâyık Zehra Baydar annemizi ülkemizin önemli sedefkârlarından Erdoğan BAYDAR Beyefendinin kaleminden tanımaya çalışacağız. Zehra Hanım, kendisinin büyük halasıdır.

Zehra hanımın hatıraları ve hizmetleriyle ilgili elimize bundan sonra geçecek bilgi ve belgeleri de sitemizde neşretmek ümidindeyiz.

Erdoğan BAYDAR Beyefendiye sonsuz minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz, kendisinden Allah razı olsun.

Erdoğan BAYDAR anlatıyor:

ZEHRA BAYDAR (Lakabı Hanım Abla) halamız, hazırlamış olduğum şecere sıralamasında (B6/19)’cı sırada yer almaktadır.

Zehra Baydar’ın eşi Akif Baydar’dır, Akif Baydar; Urcu Abdülvacib Ağa’nın (Hamidiye Mahallesi Baba Sokak da 1 no.lu evde yaşamıştır) oğludur. Zehra Baydar (Hanım Abla) büyük dedelerim gibi Kırım göçmeni olmayıp Devrekani’lidir.

Zehra Baydar Urcu Abdülvacib Ağa (Baydar)’nın gelinidir. Urcu Abdül Vacib Ağa Hamidiye (Muhacir) Camisi yanından Baba sokağa girildiğinde sol tarafta bulunan evler bitişik ve sırasiyle olmak üzere Baydarovalı Hacı Mehmet Emin Ağa çocukları olan Urcu Abdül Vacib Ağa (Baydar) bitişiği Murtaza Ağa (Baydar), Hafız Hocalar lakablı Baydar Ovalı Hacı Abdurrahman Ağa (Baydar)’dır. (ki bu isimler büyükten küçüğe doğru kardeşlerdir) İkametgâh yaş sırasına göre yerleşmiş olarak gözüküyor.

Muhacir Mahallesi yaşayanlarının tamamı Kırım’dan gelme muhacirler olup, tüm sakinler birbirleri ile tutkun bir yaşam sürdürmüşler. Yaklaşık bu mahallede 60 hane kadar muhacir evi bulunduğu ifade edilir. Dolayısiyle muhacirler belli bir kültür ve geleneği yıllarca birlikte yaşamışlar ve yaşatmışlar. Büyüklerimizin yaşamları inanılır, güvenilir bir aile olmasından dolayı da bulundukları çevrede daima sevgi, itibar ve saygı duyulan mahalle olarak da itibarını korumuş. Böyle bir kültürün içerisinde yaşamını sürdüren Zehra halamız, kendi nüvesinde de var olan inanç gücü ile Baydar ailesi içerisin de kısa zamanda kendisini sevdirmiş ve saygı duyulan bir kişi olarak aile ve çevrede kendisine itibar gösterilmiştir.

Önceleri Firdevs Baydar (Hafız Hala) (ki babamın halasıdır) evinin karşısında bir çeşme vardı, bu çeşme aynı mahallede Ticaret Odası Baş Kâtipliği yapan Emrullah Demirkaya Efendi tarafından hayır olarak yapılmıştır. Bu çeşmeye getirilecek su kanalı yine aynı kişi tarafından boru kalınlığındaki çam ağaçlarının içerisi oyularak kanal haline getirilmiş ve bu çam ağaçlarının çürümemesi için özel koruma işleminden geçirilmiş. Emrullah Efendi aynı zamanda Hattat ve Bakırlara hat uygulaması yapan kişi olarak da tanınıyordu.

Bu dönemlerde Kastamonu’da bulunan Bediuzzaman Said Nursi Hz. ile Zehra halamız aile büyükleri tarafından tanıştırılmış, kendisi sevilen ilim sahibi bir kişiliğe sahip olmasından dolayı da hizmet için görevlendirilmiştir. Bizzat isim olarak tespitimiz kabil olmadığından herhangi bir isim bildirmenin uygun olacağını düşünmüyorum. Tüm mahalle ve tüm civar ve çevresine son derece iyiliksever yapısıyla her türlü yardım ve desteği veren kişi olarak tanınmaktadır.

Bu hizmet dönemlerinde evinde bulunan kütüphanesinde birçok teksir edilmiş risaleler bulunduğunu torunu Sedat Baydar anlatmaktadır
. O dönemden elde kalan risaleler yasak olmasından dolayı birçoğu telef edilmiş ve geride kalan bir risale Sedat Baydar tarafından tarafıma hediye edilmiştir.

Zehra halamıza ait kendi el yazısı (Osmanlıca) ile yazmış olduğu notlar arşivimde muhafaza edilmektedir. Bunların bir kısmının transkripsiyonu yapılmış ve halen üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Büyüklerimizden Zehra Baydar (Hanım Abla ) ile ilgili dinlenen bazı notlar ;

Aile büyüklerimizden rahmetli Turan Kemal Baydar amcamız Soyacığımız notlarında ;
“ Yengem Zehra Baydar’ı tanıdım ve her fırsatta ziyaretine gittim. Yengem
Kur’an’ı çok güzel okurdu, uzun seneler yaşadı ve 1983 yılında vefat etti.

04.03.2005 tarihinde ziyaret ettiğim Sedat Baydar’ın (Yahya Kaptan / İzmit) evinde annesi Fikriye Hala ile yaptığımız sohbetten;
“Büyük annem Zehra Hanım (Baydar)’a lakab olarak Hanım Abla denilirdi. İlim, bilgi ve kültürü yüksek olan bir kişi olmasından dolayı herkes kendisine saygı duyar ve aynı zamanda çekinirdi.”

26.3.2006 tarihinde Amcam Salih Cevdet Baydar ile yaptığımız sohbetten ;
“Akif Baydar eşi
Zehra Hanım Mevlithan idi. Sesi çok güzeldi
. Akif Baydar içki içerdi. Eskileri anlatırdı. Peltek konuşuyordu. Bir gün bizim evin arkasında (Ahmet Dede Sultan tepesine bakan taraf) küfür ederken heybetli, Arap görünümlü, iri yarı birisi karanlıkta peydahlanıyor ve Akif Baydar’a oldukça sıkı bir tokat iniyor. Bu tokat ile Akif Baydar dereye kadar yuvarlanıyor ve sabaha kadar burada kalıyor. Ancak sabah burada bulunuyor. Bu tokatı atan Ahmet Dede Sultan olduğu tahmin ediliyor.”

27.10.2008 tarihlinde Avni Bahşişoğlu ile İstanbul/Florya’da yapılan sohbet notlarından;
“Akif Baydar hanımı Zehra Baydar (Hanım Abla) kayınpederi olan Abdülvacip Ağa’dan sınıkçılık (kırık-çıkık tedavisi) öğrendi. Çevresinde bulunan herkese bu hizmetin yanı sıra mevlüt okur, cenazelere koşar, her türlü yardım işlerinde bulunurdu. Kendisi aslen Devrakanili’dir.”

21.09.2009 tarihlinde Sedat Baydar ve annesi Fikriye Baydar halamızla İzmit / Ereğli’de yapılan sohbet notlarından ( Ramazan Bayramı II.gün ziyareti );

“Sedat abi babaannesi Zehra Baydar’dan tüm ailede herkesin çekindiği ve neredeyse hazır ol durumunda karşısına çıkabildiklerini ve annesi Fikriye halanın da kayın validesinden çok korkup, çekindiğini ifade etti. Fikriye hala da bunu tasdik etti. Zehra Baydar Bediüzzaman Said Nursi’nin Kastamonu da kaldığı dönemde kendisinin hizmetinde bulunmuş. Bediüzzaman tarafından verilen görevleri üstlenmiş ve uzun süre bu yolda hizmet etmiş. Zehra hala da bu döneme ait uzun yıllar muhafaza edilmiş birçok risalelerin bulunduğunu, ancak yasak olmasından dolayı tamamının telef edildiğini bir tanesinin hatıra olarak saklandığını daha önceki görüşmelerimizde ifade etmişti. Zehra (Hanım abla) 7 yaşında Hafız olmuş.

Secerede yer alan akrabalarımızdan Mehmet Lütfi Özbay (Arap Mehmet) Hamidiye (Muhacir) Mah. Baba Sokakta bulunan Hamidiye (Muhacir) Camisini yapan kişilerden biri olarak bilinir. Aynı zamanda bu cami de Abdülvacib Ağa’dan sonra imam olarak görev yapmıştır.

Tüm gelmiş geçmiş, akrabalarımıza, hemşehrilerimize, dostlarımıza ve bilhassa Zehra halamıza da Allah CC rahmet diliyor, saygı ve hürmetle yaşayanlarımıza sağlık ve afiyetler diliyorum.

Ayrıca bu kelimelerin satırlara aktarılmasında büyük destekleri olan Orhan Salcı hocamıza da sağlık, sıhhat ve nice hizmet dolu yıllar geçirmesini temenni ediyorum.

Erdoğan Baydar
İstanbul/Kavacık
3.8.2010

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Kastamonu İnebolulu Son Şahitlerden Said Nur Çelebi

SAİD NUR ÇELEBİ Risale-i Nur hizmetkârlarından iki bahtiyar hanedanın silsilesi Said Nur Çelebi’de buluşuyor. İnebolulu …

Önceki yazıyı okuyun:
Said Nursi’yi Herkes Tanıyacak

Vali Yılmaz: Said Nursi’yi Herkes Tanıyacak Röportaj: Abdurrahman Iraz Bediüzzaman Said Nursi’nin doğduğu köy Nurs’ta …

Kapat