Kastamonu’nun Küçük Husrev’i Mehmed Feyzî’nin mektubundan bir parçadır.
بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ
وَ اِنْ مِنْ شَئٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُٓ اَبَدًا دَٓائِمًا
Çok sevgili Üstâdım,
Bu ihtiyâr, sahtekâr bid‘akârlara mukābil, Risâle-i Nûr’dan tam ders alan münevver, takdîrkâr, bahtiyar gençlik dahi böyle söylüyor:
Ma‘neviyât denizinin coşkun ve kükremiş mevceleri ortasında, çok bîçârelerin sarsılmış ve kuvvetini kaybetmiş îmânının yegâne kurtuluş gemisi ve o geminin hedef ittihâz edeceği Risâle-i Nûr’un, inkâr edilmeyecek kadar bir kudretle nûrlandırdığı saadet-i ebediye perestişgâhının yine parlak nûrudur.
Onun içinde maddiyâttan ziyâde, rûhiyâtın tecellîsi her bir sahîfesinde kāri’lerin vâzıhan gördüğü burada, dünyada, gafletle kendilerinden geçenler ve âdetâ ölümü hiç olmak gibi en aşağı bir mertebeye kadar indiren gāfil yolcular ve böylelikle zulmet âleminde misafir olduklarını hâlâ sezemeyen bedbahtlar, Risâle-i Nûr’un aydınlattığı yollara nazarlarını çevirdikleri zaman, kabrin bir saadet-i ebediye kapısı, ölümün de yok olmak değil, saadet-i bâkiyeye vâsıl olacağını bihakkın gösteren bir hidâyet kaynağı olduğunu anlayacaklar. Belki de kalblerinin ücra bir köşesinde bî-haber olarak saklı kalan zayıf îmânlarının sönük ziyâsını Risâle-i Nûr’un nûruyla parladığı anda, fânî âlemlerin fânîliklerinden kurtulup bâkî âlemlerin bâkîliklerine ulaşan sırrın aydınlık yolunu hissedecekler. Böylece gāfillerin gafletten uyanmaları, kudsî Üstâdımızın yegâne gayesidir. Risâle-i Nûr’un hedefini bu suretle bir nebze açıklarken, insaniyetin nazarını ruhun, ma‘neviyâtın nihâyetsiz ufuklarına dikmelerini temennî ediyoruz. Zîrâ ağaran fecirde bir nûr parlıyor. Bu nûr ki, îmânın nûru ve o nûru gösteren Risâle-i Nûr’un nûrudur.
İşte ey kardeş, ey dindaş! Hissiyâtının bütün mevcûdiyetiyle bu envâr-ı îmâniyeyi, ruhunun tâ derinliklerinden kopup gelen bir sadâkat ve muhabbetle sarılarak, hiç şübhesiz beşerin fevkınde bir kudret ve Cenâb-ı Hakk’ın inâyet-i İlâhiyesiyle bu Risâle-i Nûr’un meydana geldiğini bil. Ve o büyük Üstad’ın hârikası önünde ta‘zîmle eğilmeyi bir vicdan borcu addet.
Ey ruhları dalgalandıran ve kaleminden şimşekler çaktıran muhterem Üstâd! Senin azametli hârikanın en büyük nişânesi olan Risâle-i Nûr’un nûru, kararmaya yüz tutan îmân ufuklarını nûrlandırdı ve aydınlattı. Ve ebede kadar da aydınlatacakdır inşâallâh.
Kastamonu Risâle-i Nûr şâkirdlerinden
Mehmed Feyzî
Haşiye – Mehaz:
Teksir Asa-yı musa Mecmuası (Asâ-yı Musa. İnebolu teksiri 1.cild 238 sh.)
Badıllı ağabeyden intikal eden 206/232 numaralı mektub.
Gayr-ı münteşir
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024