Ana Sayfa / KASTAMONU / Gezi rehberi / Kastamonu Türbeleri

Kastamonu Türbeleri

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

KASTAMONU İL MERKEZİNDE İNANÇ TURİZMİ

KASTAMONU TÜRBELERİ

SELÇUKLU VE ÇOBANOĞULLARI DÖNEMİ TÜRBELERİ

ABDÜLFETTAH-I VELİ TÜRBESİ: Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. 13. Yy. eseri olduğu tahmin edilmektedir. 672/1273 yılında vefat eden Abdülfettah-ı Veli Efendi ve (iki sanduka hariç) çocukları medfundur.

AŞIKLI SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Mimari uslüb açısından Selçuklu dönemi eseridir. Türbenin içinde beş adet sanduka vardır. İskeletler sandukaların içindedir. 2. Sandukada Mağripli Mehmet Ağa, 3. sandukada Aşıklı Sultan medfundur. Diğer sandukalardaki zatlar bilinmemektedir. Türbeye de ismini veren Aşıklı Sultan’ın çürümemiş bedeninin ayak tarafı camekan içersinde gösterilmektedir.

ATABEYGAZİ TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Atabey Camii’nin doğu bitişiğindedir. İçinde üç adet tahta sanduka vardır. Diğerlerine göre daha büyük olan sanduka Kastamonu Fatihi Atabey Gazi’ye (muhtemelen Hüsameddin Çoban Bey) aittir. Diğerlerinin kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

DEVECİ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Deveciler Mahallesinin aynı isimli sokağında ve aynı adla anılan caminin harimi dahilindedir. İçinde 12 tane tahta sanduka vardır. Diğerlerine göre daha gösterişli olanı Deveci Sultan’a (Yusuf el-Horasanî) aittir. Diğer sandukalardan birisi Kastamonu Mutasarrıfı Nakîbzâde Hacı Kadem Efendi’ye, bir diğeri Elyakut Hoca’ya, birisi de Miralay Mehmet Ali Bey’e aittir. Diğerlerinin kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

HEPKEBİRLER TÜRBESİ (BATI) : Bânîsi ve bina tarihi bilinmemektedir. Aynı isimle anılan caminin batı bitişiğindedir. İçinde dört adet ahşap sanduka vardır. Sandukalardan ahşap şebeke içersine alınan Sahabeden Kays’ül-Hemedanî Asgar Hazretlerine, diğerlerinin ise sahabe veya tabiînden zatlara ait olduğu sanılmaktadır.

KARANLIK EVLİYA TÜRBESİ: Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. İbn-i Neccar (Yavuz Selim) Mahallesi Karanlık Evliya Sokağındadır. Karanlık Evliya olarak anılan zatın ve türbenin içersinde bulunan sandukanın içine toplandığı tahmin edilen iskeletlerin kimlere ait olduğu bilinmemektedir. Fakat, Selçuklu mimari tarzında ve Hükümdarlar için inşa edilen türbe tipindedir. Tahminen Çobanoğulları hükümdarlarından birisine aittir.

MADEN DEDE TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Atabey Gazi Camii’nin karşısındadır. İsa Dede Türbesi’nin kuzey bitişiğinde medfundur. Günümüzde sadece baş ve ayak şâhideleri sayesinde fark edilebilmektedir. Bu zatın adı Ebu Salih el-Müncî’dir. Nakşibendi Şeyhi Hemedanlı Yusuf Efendi’nin halifelerindendir.

MUZAFFEREDDİN GAZİ TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Saraçlar (Muzaffereddin) Mahallesi Sanat Okulu Caddesi üzerindeki yıkılmış Muzaffereddin Camii’nin batı bitişiğindeki hazirede bulunmaktadır. Cami ile beraber türbe de yıkılmıştır. Değişik üslup ve tarzdaki mezarın Muzaffereddin Yavlak Arslan’a ait olması kuvvetle muhtemeldir.

MÜFESSİR-İ ALAADDİN EFENDİ TÜRBESİ : Bânisi bilinmemektedir. Bina tarihi 688 / 1289 yılı veya daha önceki bir tarihtir. Honsalar Mahallesi Türbeyolu Sokak başındadır. 1. sanduka Müfessir Alaaddin Efendi’ye aittir. Diğer sandukalardan biri Sırtlı Hoca Ali Senai Efendi, bir diğeri İzbeli zâde Mehmed Efendi’ye aittir. Diğer sandukaların kimlere ait olduğu bilinmemektedir. Hangi mezarda yattığı bilinmeyen KURBAN RİSALESİ müellifi Mumcuzâde de bu türbede medfundur.

ŞEYH AHMED TÜRBESİ : Bânisi bilinmemektedir.1206 yılından önce inşa edilmiştir. Gölköy Orta Mahallede aynı isimle anılan caminin yanındadır. Türbede yedi adet işaret sandukası vardır. Türbede Şeyh Ahmed Efendi ile Alparslan’ın komutanlarından ve bölgenin fatihlerinden birisinin de yattığı bilinmektedir. Diğer sandukaların kimlere ait olduğu belli değildir.

VEHBİ GAZİ TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Saraçlar Mahallesi Sanat Okulu Caddesi’ndedir. Bu gün sadece mezarın yeri bellidir. Muzaffereddin Yavlak Arslan döneminde yaşamış bir komutana ait olduğu rivayeti vardır. Vakıfların malıdır.

CANDAROĞULLARI BEYLİĞİ DÖNEMİ

ÂDİL BEY TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Terzi Köyü’ndedir. Alt katında 6 tahta sanduka vardır. Sandukaların içinde iskeletler durmaktadır. Kıble tarafındaki sandukada bulunan cesedin kefeni bile solmamış, eti ve kemiği ile kâmilen mevcuttur. Türbedeki zatların kimlikleri bilinmiyor. Ancak, Candaroğlu Âdil Bey’in bu türbede medfun olduğu kesindir. 1980 yılında Vakıflar, 1997 yılında da Kültür Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

AHİ ŞORVE TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Beyçelebi Mahallesi Hacı Dede Sokaktadır. Son zamanlarda betonarme olarak yapılmıştır. İçinde üç tahta sanduka vardır. Sandukalardan birinin Ahi Şorve’ye ait olduğu kesindir. Diğerleri hakkında bilgi bulunamamıştır. Ahi Şorve Candaroğulları döneminin başlarında yaşamıştır.

CEMALEDDİN EFENDİ VE KARGAŞ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Hisarardı Mahallesi Gümüşlüce Caddesi Kargaşık Sokaktadır. Burada yan yana sıralanmış üç mezar bulunmaktadır. 1. mezar, 855/1451 yılında vefat eden Kargaş Sultan isimli şeyhe aittir. 2. mezar, 851/1447 yılında vefat eden Cemalleddin Efendi’ye ve 3. mezar da ilmiye sınıfından isimli bilinmeyen bir zata aittir.

HARMANKAŞI TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir.İsmail Bey Mahallesi İnebolu Caddesi batısından, Arslanlı Çeşme önünden Harmankaşı mevkiine inen sokaktadır. Türbenin ne zaman inşa edildiği ve türbede kimin yattığı bilinmemektedir.

HATUN SULTAN TÜRBESİ : Hatun Sultan tarafından 840 / 1436 yılında yaptırılmıştır. Kırkçeşme Mahallesi, Selçuk Sokak, Selçuk Camii önündeki meydanın köşesindeki şahsa ait evin bahçesindedir. Türbede sekiz adet mermer lahid vardır. 1. Lahit; 840/1436 ‘da vefat eden İbrahim Bey’in kızı Paşa Melek Hanım’a aittir. 2. lahidde de Paşa Melek Hanım’a ait bilgiler vardır. Her iki lahid de bu hanıma atfedilmiştir. 3. lahid; Orhan Bey, 4. Lahid; Emir Yusuf Bey 8. Lahid; Hafese Hatun’a aittir. Ve bunlar İbrahim Bey’in çocuklarıdır. 5. Lahid; Murat kızı Sitti Nefise Hanım’a, 6. Lahid; kimliği bilinmeyen bir zata ve 7. lahid de; ulemadan Lütfullah oğlu Mehmed’e aittir. 1997 yılında Kültür Müdürlüğü tarafından türbe restore edilmiştir.

İSMAİL BEY TÜRBESİ : Candaroğlu İsmail Bey tarafından 865 / 1460 yılından önce yaptırılmıştır. Türbede bulunan üç mezardan ikisi ahşap sanduka, birisi şahideleri yazısız bir lahid olup kimlere ait oldukları belli değildir. Diğer beş lahdi ise; Ulemadan Seyyid Ali Acemi, Ulemadan Safiyyüddin Efendi, İsmail Bey’in oğlu İshak Bey, Ayşe Hatun ve İsmail Bey’in kızı veya kız kardeşi olan Âzâde Hatun’a aittir.

MUSA FAKİH TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Hisarardı Mahallesi Gümüşlüce Caddesinde aynı isimli caminin batı bişitiğindedir. İhata duvarı ile çevrili olan hazirede 12 – 13 kadar mezar bulunmaktadır. Kıble tarafındaki köşede bulunan ve sadece baş şahidesinin kavuk kısmı kalmış olan mezar Musa Fakih’e aittir. Sağlam durumdaki tek mezar; 1198 / 1783 yılında vefat eden Hacı Ali Efendi’ye aittir. Ayrıca türbede, Hafız Zeynelabidin Efendi isimli bir zatında medfun olduğu, bir mezar taşındaki yazıdan anlaşılmaktadır.

OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİ TÜRBELERİ

ABDÜLCEBBAR TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Abdülcebbar Mahallesinde aynı isimli caminin batı bitişiğindedir. Türbeden günümüze beton bir mezar kalmıştır. Caminin banisi Abdülcebbar Efendi’nin 1600’ lü miladi yıllarda vefat etmiş olması muhtemeldir.

ABDÜRREZZAK TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. İsfendiyar mahallesi Beğen Sokağında, saat kulesi altında bulunan aynı isimli caminin batı bitişiğindedir. İçinde iki adet makbere vardır. Bunların üzerine ahşap sanduka konmuştur. Kapıdan girince sağdaki; 918/1513 yılında vefat eden Recep bin Turanî adlı zata aittir. Diğer sanduka; 918/1512 yılında vefat eden Osmanoğlu Hoca Veli’ye aittir.

AÇIKBAŞ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Honsalar Mahallesi, Gökdere Caddesi Açıkbaş Sokağındadır. Türbe ve Açıkbaş Sultan hakkında bilgi ve belge bulunamamıştır.

AHMET DEDE TÜRBESİ: Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Kırkçeşme Mahallesi sonunda kendi adıyla anılan mezarlıkta medfundur. Medfeni üzeri açık ve demir şebeke ile çevrilidir. Burada yatan zat, 1012 – 1026 H. Yıllarında sağ olduğu bilinen Ahmed Dede Sultan’dır. Vefat tarihi bilinmemektedir.

ALİ ASGAR EFENDİ TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Kalenin doğu eteğinde medfundur. Hz. Hüseyin (R.A.) neslindendir. 924 / 1518 yılında Kastamonu’ya gelmiş ve 940 / 1533 yılında vefat ederek kalenin eteğinde Kırk Kızlar Türbesi olarak bilinen yere defnedilmiştir. Medfeni basit ve sade bir mezardan ibarettir.

BAYRAKLI SULTAN TÜRBESİ : Kale burcunun dibinde ve batı tarafında medfundur. Adı Yunus Mürebbi’dir. Türk askerlerinin kaleyi kuşatması esnasında sancaktarlık vazifesini alan ve burca bayrağı diken yunus Mürebbi, kale kapısının açılmasını teminle fethin gerçekleşmesinde büyük rol oynamış, vücuduna saplanan onlarca oka rağmen sancağı düşürmeden şehit olmuş ve bayrağı diktiği burcun üzerine defnedilmiştir.

BENLİ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Türbenin içinde yedi ve ön tarafta üç olmak üzere toplam on adet sanduka vardır. Sandukalardan biri Halvetî Şeyhi Mehmed Muhittin Efendi’ye, biri Demirci ustası ve Benli Sultan’ın müritlerinden Mehmed isimli bir zata, bir diğeri Şeyh Mehmed Şâni Efendi’ye ve bir diğeri de Benli Sultan’dan sonra yerine Şeyh olan oğlu Mahmud Efendi’ye aittir. Diğer sandukaların kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

ÇEVKÂNİ TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir.Akmescit Mahallesi Çankırı Sokakta Cevkani Camii’ nin batısındaki kabristanda, demir parmaklıkla çevrilmiş mezarlardan birisi Çevkâni Sultan’a aittir. Osmanlılar döneminde 1890 yılları civarında yaşadığı tahmin edilmektedir.

DÂİ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Honsalar Mahallesi Hızıroğlu Sokaktadır. 1101 / 1689 yılından önce yapılmıştır. Türbede üç adet ahşap sanduka vardır. Birinin Dâi sultan’a ait olduğu kesindir. Diğerleri hakkında bilgi yoktur.

DEDE SULTAN TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. İsfendiyar Mahallesi Tabaklar Mevkiinde ve Süleyman Paşa Türbesi bölümünde zikredilen Mevlevihane bünyesinde yer alıyordu. 920 / 1514 yılında vefat eden Dede Sultan’ın adı kayıtlarda Celaleddin olarak yazılmaktadır. Günümüzde Dede Sultan Türbesi olarak bilinen türbe, aynı isimle anılan hamamın doğu bitişiğinde sığıntı bir binadan ibarettir. İçindeki lahdin altı boştur.

FERRAŞ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Saraçlar Mahallesi, Saraçlar Camii haziresinde metfundur. Mezarı demir parmaklıkla çevrilmiş olan bu zat Ferraş Sultan olarak bilinir. Ferraş; hizmetçi demektir. Hz. Pir’e hizmet eden velilerden birisi olduğu için bu lakabı almıştır.

GEYİKLİ SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Akkaya nahiyesinin Geyikli Köyündedir. Ahşap türbe, 1982 yılında cami ile beraber betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Türbede iki ahşap sanduka vardır. Birisi Benli Sultan Hazretlerinin halifelerinden Bayrami Şeyhi Mustafa Efendi’ye, diğeri de oğluna aittir.

HACI DEDE TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Beyçelebi Mahallesi Canlı Sokak’ta Hacı Dede Camii’nin doğu bitişiğindedir. Esas bina, 1850 M. yılında yanmıştır. Bu günkü haliyle son zamanlarda yapılmıştır. Türbenin ve caminin yapılış tarihi 1590 M. yılları civarıdır. Türbedeki üç adet sandukadan birisi Hacı dede’ ye aittir. Diğerlerinin kimlere ait olduğu bilinmemekle beraber; birisinin Benli Sultan’ ın oğluna ait olduğu türbede asılı bir levhada belirtilmektedir.

HACI HAMZA TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Hisarardı Mah. Kerpiçlik Sokakta, yıkılmış olan aynı isimli caminin bahçesindedir. Tek bir mezardan ibarettir. Saki oğlu Derviş Ahmet Ağa isimli bir zat metfundur.

HALİFE SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Topçuoğlu Mahallesi Saçaklı çeşme Sokakta aynı isimli caminin önünde ve kuzeydoğu köşesindedir. Türbe, demir parmaklıkla çevrilmiş bir mezardan ibarettir. 1994 yılında üzeri beton bir kubbe ile örtülmüştür. 1068 / 1657 yılında sağ olduğu bilinen Halife sultan hakkında malumat elde edilememiştir.

HAYRAN EFENDİ TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Honsalar Mahallesi Gökdere Caddesi üzerinde bulunan Hacı Gevrek Camii ile aynı duvar içindedir. Türbede yedi adet mezar bulunmaktadır. Mezarların kimlere ait oldukları belli değildir. Sadece kıble tarafında dördüncü mezarın şahidesinde 1125 / 1713 tarihi okunabilmektedir.

HEPKEBİRLER TÜRBESİ (DOĞU) : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Aynı isimle anılan caminin doğu bitişiğindedir. İçinde dokuz adet ahşap sanduka vardır. Sandukalardan birisinin Samur Dede isimli bir zata ait olduğu söylenmektedir. Diğerlerinin kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

İSA DEDE TÜRBESİ: Bânisi bilinmemektedir. 800 / 1400 yılında yaptırılmıştır. Atabey Camii’nin kapısının karşısındadır. Türbenin içinde üç mezar vardır. Sandukalar lahitlerin hemen üzerine konulmuştur. Mezarlardan birisinin Maden Dede’ nin halifesi olan Veli Dede’ye ait olduğu söylenmektedir. İsa Dede’ nin ve kendisinden sonra Bayrami Tarikatı şeyhi olan zatların çoğunluğu da aynı hazirede metfundur. İsa Dede 937 / 1530 yılından sonraki bir tarihte vefat etmiştir.

KARABAŞ-İ VELİ TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Aycılar Mahallesinde Aycılar Camii’nin güneydoğu köşesinde yer almaktadır. Türbe, etrafı demir parmaklıkla çevrilmiş taş duvarlı ve aş şahidesi kavuklu bir mezardan ibarettir. Bu türbede metfun olan şahıs, Karabaş-ı Veli olarak bilinen Ali Alaaddin Etfal isimli âlim ve şeyh değildir. Bu şahıs ya 1501 yılında vefat eden Müderris Alaaddin Ali Efendi, ya da caminin bânîsi Hacı Abdullah Efendi’dir.

KARABAŞ EFENDİ TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Aycılar Mahallesi Yeni Yol Sokağı sonunda, etrafı demir parmaklıkla çevrilmiş olan türbe Karabaş Efendi adıyla bilinir. Bu zatın kim olduğu bilinmemektedir. Bu zatın iki kardeşinden birisi, Aycılar Camii haziresinde; diğeri de, Tosya Caddesi Dua Yolu Mevkiinde metfundur. Her üçü de ziyaretgahtır.

KARA MUSTAFA PAŞA TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Topçuoğlu Mahallesi Reşit Esen Sokak Yeni Hamam mevkiinde, Kara Mustafa Paşa mescidi doğu bitişiğinde yer almaktadır. Faal olmayan mescit ile birlikte ahşap çatı ile örtülüdür. Kime ait olduğu bilinmemektedir. Fakat, 1226 / 1811 yılında vefat eden, mescidin banisi Kara Mustafa Paşa olduğu yolunda rivayetler vardır. Ayrıca, bu şahsın Kara Meşe lakabı ile bilinen ve Müfessir-i Alaaddin Efendi’nin çağdaşı bir müderris olduğu da rivayet edilmektedir.

MOLLA SAİD TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Beyçelebi Mahallesi Satı Kahya Sokakta Molla Said Camii’ nin haziresi dahilinde ve kıble tarafındadır. Türbe 1245 / 1829 yılında vefat eden Molla Mehmed Said Efendi’ye aittir. Türbede altı ahşap sanduka vardır. Üçünün kime ait olduğu bilinmemektedir. Diğer üçü ise, bitişik camide irşad eden Rufai Tarikatı Şeyhi Seyyid Mehmed Efendi (Ö: 1245 / 1829), kardeşi Seyyid Ahmed Rufaî Efendi (Ö: 1277 / 1860) ve babaları Molla Mehmed Said Efendi (Ö: 1245 / 1829)’ dir.

NASRULLAH KADI TÜRBESİ : Bina tarihi bilinmemektedir. Caminin bânisi Nasrullah Kadı vefatında şadırvanların kuzey ucuna defnedilmiştir. 1960 yıllarında yıkılan türbenin yerinde, 1995 yılında Belediyece sembolik bir alan ayrılmış ve yeşillendirilmiştir.

NEVRUZ SULTAN TÜRBESİ : Banisi bilinmemektedir. 1286 / 1869 yılında yaptırılmıştır. Akkaya Nahiyesine bağlı Yunus Köyündedir. 1992 yılında tamir edilmiştir. Türbede dört adet ahşap sanduka vardır. Kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

SACAYAKLI SULTAN (HASAN EFENDİ) TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Topçuoğlu Mahallesi Karanlık Camii Sokakta kâin Hasan Efendi (Karanlık) Camii’ nin doğu bitişiğindedir. Caminin haziresi konumundaki üç adet beton lahit son tamirler sırasında betonarme olarak yapılmıştır. Üzerleri açıktır. Üç lahidden birisi; 945 – 1015 / 1538 – 1606 arasında yaşayan, caminin banisi olan ve Sacayaklı Sultan olarak bilinen Hasan Efendi’ye aittir. Diğerleri hakkında bilgi yoktur.

SEYFİ DEDE TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir.Cebrail Mahallesi Uzun Sokak’ta Ferhat Paşa Camii haziresinin doğu bitişiğindedir. Bir duvarla çevrili olan iki mezardan güneydeki Seyfi Dede’ye, diğeri ise 1195 / 1780 yılında camiyi tamir ve ihya eden Hacı Kadı adlı zata aittir. Daha önce mamur bir türbe iken yıkılmıştır. Mezarlar 1978 yılında yenilenmiştir. Seyfi Dede 967 / 1559 yılına yakın bir tarihte vefat etmiştir.

SEYYİD SÜNNETÎ EFENDİ TÜRBESİ : Ömer Kethüda ve halk tarafından 1020 / 1611 yılında yaptırılmıştır. Sultan Ahmed’in şehzadesi Sultan Osman zamanında Ömer Kethüda yapımına başlamış, ancak yersiz harcama ve israf bahanesiyle Nasuh Paşa tarafından idam edilince inşaat yarım kalmıştır. İki yıl sonra ulema ve halkın katkıları ile tamamlanmıştır. Türbeye doğu tarafından açılan tâli kapı, Vezir Kurşuncu zâde tarafından 1028/1618 yılında yaptırılmış ve harem denen bir bölüm eklenmiştir.

SÜKÛTÎ SULTAN TÜRBESİ: Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Merkez Karamukmolla Köyü Tekke mahallesindedir. 1975 yılında yenilenen iki bölümlü kârgir küçük binanın kıble tarafında medfundur. Sukuti Sultan olarak bilinen bu zat, aynı mahalledeki caminin banisidir. Daday’ın Sorkun Köyünde medfun Sükuti hasan Efendi’nin oğlu veya torunudur. Adı, Hacı Davut Hilmi’dir. Sükûtî soy lakabıdır.

ŞEYH MEHMED EFENDİ TÜRBESİ : Banisi bilinmemektedir. 1073 / 1662 yılında yaptırılmıştır. Kuzyaka Nahiyesinin Şeyh köyü Akçasu Mahallesindedir. Akçasu Camii’nin önündedir. Türbe1371 / 1951 yılında Hedanizade Hacı Mehmed Kamil Efendi tarafından tamir edilmiştir. Türbede altı adet ahşap sanduka bulunmaktadır. Sağdan üçüncü ve bir şebeke ile çevrilmiş olan sanduka 1073 / 1662 yılında vefat eden Şeyh Mehmed Efendi’ye aittir. Diğerlerinin kimlere ait oldukları bilinmemektedir.

ŞEYH MUSTAFA EFENDİ (PİŞKÜRİ ZÂDE) TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Atabey Camii’ nin kuzey bitişiğindeki hazirede medfundur. Hakkında pek fazla bilgi yoktur. Kastamonulu olduğu ve Bayrami Tarikatı şeyhi olduğu bilinmektedir.

ŞEYH MUSTAFA EFENDİ (RESUL ZÂDE) TÜRBESİ : Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir.Kırkçeşme Mahallesi Selçuk Sokak başındadır. Ahşap olan çatısı 1994 yılında şahsa satılarak yıkılmıştır. Üzeri açıktır. İçinde bulunan 15 adet tahta sanduka kaybolmuştur. Serçeoğlu Türbesi ve Seyyid Serçe Mustafa Efendi Türbesi diye de bilinir. Türbede medfun olanlar; 1061 / 1650 yılından sonra vefa etmiş olan Şeyh Mustafa Efendi ile onun halifeleridir. 2004 yılında Seyyit Serçe Camii ile beraber yeniden inşa edilmiştir.

TARAKLI SULTAN TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. İsmail Bey Mahallesi Tenekeci Sokakta Hasan Çelebi Camii’nin harimi dahilindedir. Türbenin kıble tarafında demir çerçeveli, cam şebeke içinde iki adet tahta sanduka vardır. Birisi, 937 / 1530 yılından sonraki bir tarihte vefat etmiş olan Tarakçı-zâde Abdurrahman Efendi’ye, diğeri de oğlu Mahmud Efendi’ye aittir.

TOPÇUOĞLU TÜRBESİ: Banisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Topçuoğlu Camii’nin kuzeybatı köşesi bitişiğindedir. Batı yönünde iki adet mezar şahidesi vardır. Türbede bulunan iki adet ahşap sandukadan kıble tarafındaki, 1259 / 1843 yılında vefat eden Nakşibendi Tarikatı Şeyhi Emir Efendi-zâde Mehmed Hulusi Efendi’ye, diğer sanduka ise Melek Hanım’a aittir. 919 / 1513 yılından önce mamur vaziyette mevcut olduğu bilinen türbede daha önceleri başka mezarların da bulunduğu belgelerden anlaşılmaktadır.

ŞEYH AHMED SİYAHİ EFENDİ TÜRBESİ : Bânisi ve bina tarihi bilinmemektedir. Kırkçeşme Mahallesi Ahmed Dede Camii’nin batı karşısında ve Seyid Efendi Sokak ile Kuyulu Sokak köşesindedir. Demir parmaklıklı ihata duvarı ile çevrili bölmenin kuzeydoğu köşesindedir. Bahçede beş adet lâhit vardır. Ahmed Siyahi Efendi’nin vasiyeti üzerine üzerleri kapatılmamıştır. Sağdan birinci mezar; 100 yıl yaşayan ve 1291 / 1874 yılında vefat eden Ahmed Siyahi Efendi’ye aittir. 2. Mezar; Ahmed Siyahi Efendi’ nin ikinci oğlu olan ve 66 yaşında 1888 yılında vefat eden Şeyh Ahmed hicabi Efendi’ye, 3. Mezar; 41 yaşında 1300 / 1882 yılında vefat eden Ahmed Hicabi Efendi’nin oğlu Mehmed Necmeddin Efendi’ye, 4. Mezar; Hicabi Efendi’nin damadı Keskinzade Ahmed Rıza Efendi’ye aittir. Babası meşhur müderris Keskinzâde Ahmed Erib Efendi’dir.5. Mezarın kime ait olduğu bilinmemektedir.

CUMHURİYET DÖNEMİ

AHMET MÂHİR EFENDİ TÜRBESİ

MEHMET FEYZİ EFENDİ TÜRBESİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Sultanların Hocası Kastamonulu Safiye Hanım

SULTANLARIN HOCASI (Muallime-i Salâtîn) KASTAMONULU SAFİYE HANIM Kastamonulu Safiye Ünüvar hoca hanımın “Saray Hatıralarım” isimli …

Önceki yazıyı okuyun:
LEYLA GERÇEKTEN DE GÜZEL DEĞİL MİYDİ?

LEYLA GERÇEKTEN DE GÜZEL DEĞİL MİYDİ? Denir ki, Leyla kara kuru, cılız, sıradan bir kız. …

Kapat