Ana Sayfa / Yazarlar / Kastamonu Vilayeti ve Valileri Üzerine
Fotoğraf: tarihtarih.com

Kastamonu Vilayeti ve Valileri Üzerine

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kastamonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin, tarihi en eskilere dayanan köklü şehirlerinden birisidir. 

Yakın bir geçmişte keşfedilen Kahintepe buluntuları’nın Göbeklitepe ile aynı tarihi döneme yani 12 bin yıldan öncesine tarihlendiriliyor olması da gösteriyor ki, sadece Türkiye’ nin değil, insanlık tarihinin en kadim şehirlerinden, kültür hazinelerinden, insanlığın medeniyet yolculuğunun kilometre taşı şehirlerden biridir, medeniyetler beşiğidir dense yeridir.

Kastamonu, tarihi boyunca bölgesinde kurulmuş bütün devlet, eyalet ve vilayetlerin idari, siyasi, iktisadi ve dolayısıyle medeniyet merkezi olmayı başarmış bir şehir olmasının yanısıra Anadolu’da kurulan Türk-İslam uygarlığının da en mühim birkaç şehrinden birisi olmayı başarabilmiştir.

1071 Malazgirt zaferimizden çok kısa bir süre sonra (1074 veya 1081) fethedilmiş ve Anadolu’nun batı bölgelerinin ve kuzeyinin yani Karadenizi aşıp Kırım’a kadar yayılan coğrafyanın fethinin, fetih ve iskan hareketlerinin merkez üssü, yönetim merkezi olmuş bir şehirdir. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletleri dönemlerinde Kastamonu, Anadolu’da “Türkmenlerin başkenti” dir.

Türk-İslam tarihi öncesi zamanlarda olduğu gibi;
Osmanoğullarının da bağlı olduğu Çobanoğulları Beyliği’ne, ardından aynı coğrafyada kurulan Candaroğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış bir şehirdir.

Kastamonu, Osmanlı Devleti döneminde de tüm Batı Karadeniz Bölgesi’ni de aşan geniş bir coğrafyayı kapsayan  Kastamonu Vilayeti’nin yönetim merkezi olma vasfını korumuştur.
Köklü bir devlet geleneğine sahip olması nedeniyle uzun yıllar Şehzadelerin eğitildiği şehirlerden biri olmuş,  “Şehzadeler Şehri” olarak da anılmıştır.
Dört yıl kadar Cem Sultan, yirmi yıl Yavuz Sultan Selim Han’ın kardeşi Şehzade Mesut tarafından ve bir süre de Şehzade Orhan tarafından yönetilmiştir.
Osmanlı dönemi Kastamonu Valileri üzerine kapsamlı çalışmalar olmadığı için 1500’lü yıllardan 1800’lü yıllara kadar kronolojik bir silsile ile Kastamonu’da görev yapan valilerinin isimlerini, şahsiyetlerini, hizmetlerini ve eserlerini bilemiyoruz.

Tanzimat sonrası  Kastamonu Valileri’nin hiç olmazsa isimleri kayıtlarda mevcut.
Mahmut Nedim Paşa, Abdurrahman Nurettin Paşa, Esat Paşa, Süleyman Nazif, Galip Paşa, Mehmet Reşit Paşa, Ethem Pertev Paşa, Halil Halid Paşa, Tosun Paşa gibi bilinen-bilinmeyen pek çok önemli şahsiyetler Kastamonu’da  Valilik yapmışlar.

Fakat ne yazık ki 1838-1923 arası geçen 85 yılda valilik yapan 60 validen tam 45 tanesi bir yıl ve ve daha az süreyle valilik yapmış görünüyorlar. Öyle sanıyorum ki bu valilerin pek çoğu bu şehre hiç gelmemiş, gelememiş, sırf kağıt üzerinde valilik yapmış olmalılar.
Büyük çoğunluğu iki ve üç yıl olmak üzere 12 Valimiz iki ile beş yıl arası görev yapma fırsatı bulurken, sadece iki valimiz beş yılın üzerinde bir süreyle Kastamonu’da valilik yapabilmişlerdir.
Abdurrahman Nurettin Paşa ve Enis Paşa, Kastamonu yakın tarihinde bu şehirde en uzun süre görev yaparak kalıcı izler ve eserler bırakabilen iki valimiz olmuşlardır.

Cumhuriyet sonrası Kastamonu Valilerimiz atama ve yer değiştirmeleri süreci, Osmanlı dönemiyle benzer bir şekilde devam ettirilegelmiş,
1923-2019 arası geçen 95 yılda 46 Valimiz ilimizi yönetmek için atanmışlardır..

Osmanlı’nın çalkantılı geçen son yüz yıllık dönemindeki istikrarsızlığın yansıması olarak Kastamonu Valilerinin ortalama hizmet süresi 14 ay iken, Cumhuriyet döneminde 27 aya yükselmiş görünse de  26 valimiz iki yıldan az görev yapabilmişlerdir.
1923-1950 yılları arası, yeni devletin kuruluş sürecinde, dünyada ve Türkiye’de ekonomik, siyasal, teknolojik, ideolojik vb pek çok alanda derin ve keskin  değişim ve dönüşümlerin yaşandığı yaklaşık 27 yıllık en kritik dönemlerde üç valimiz 16 yıl görev yaparken geriye kalan 11 yılda 11  valimiz atanmış ancak adeta koltuklarına oturmadan azledilmişler, yerleri değiştirilmiş.
1950 ile 2000 yılına kadar 23, 2000’den bu yana ise sekiz valimiz ilimize hizmet için görevlendirilmişler.

Elbette devletimizin valilik rütbesine layık gördüğü, atadığı her bir valimiz çok değerlidir.
Ancak, halkın yanında devletin,
devletin yanında halkın temsilcisi olarak atanan, devletin bir vilayette tüm organlarıyla düzenli ve verimli çalışmasından, yatırımlarından, hizmetlerinden sorumlu olan valilerimizin hem devletin hem de vatandaşların kendisinden bekledikleri hizmet ve görevleri hakkıyla yapabilmesi, o vilayeti tanıyıp en verimli yatırımları planlayıp uugulamaya geçebilmesi, yönettiği vilayetin kalkınması, gelişmesi adına projeler üretip hayata geçirebilmesi için de elbette bir zamana ihtiyacı vardır.
Altı ay, bir yıl, iki yıl gibi süreler valilik yapmak, bir diyarın insanının velisi, dostu, hamisi, abisi, babası,
dertlerine deva, yaralarına merhem olabilmesi için yeterli süre olmaktan uzaktır.

Kastamonu Valilerinden Abdurrahman Nureddin Paşa, hem şahsiyeti hem Kastamonu valiliği zamanında yaptığı hizmetler, ortaya koyduğu projeler, inşa edip miras bıraktığı eserler itibariyle çok önemli bir şahsiyettir.
Örnek bir şahsiyet olarak, ibret vesikası olarak anılmayı, anlatılmayı haketmektedir.

Biz de önümüzdeki yazımızda Sadrazamlık, Adliye Nazırlığı, Bağdat, Diyarbakır, Aydın, Edirne vilayetleri yanında dokuz yıl Kastamonu valiliği yapmış Abdurrahman Paşa’nın hayatından ve özellikle Kastamonu’da yaptığı hizmetlerden bahseden bir veya iki yazı ile tarihe not düşmek istiyoruz.
Nasibolsun, hayrolsun, hayırlara vesile olsun inşaallah..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“İnsanlar helâk oldu, âlimler müstesna ilh.” hadisi üzerine..

"İnsanlar helâk oldu, âlimler müstesna..." şeklinde devam eden hadisi, hem sıhhat ve hem de içerik …

Kapat