Kastamonu’da Fırka Mücadelesi: 1912 (İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası)
Siyasi partiler arasında karşılıklı eleştirilere, sıkça rekabete ve bir yarışa şahit oluruz. Bu yarış genel olarak her partinin kendi doğruları ve siyasi/dünya görüşü üzerinden “ben”lerin öne çıkarıldığı bir anlayış içinde sürdürülür. Siyasi doğrular her zaman akademik olmadığı gibi, akademik olan bilgi birikimi de her zaman siyasetin ilgisini çekmeyebilir.
Epeyce tecrübeliyiz
Yakın tarihimizde çok partili hayata geçiş denemelerine şahit olduk. 1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası Türk siyasi tarihinde yerini aldı. 1946-50 Demokrat Parti ile birlikte iktidar muhalefet ilişkilerine çok partili bakmaya başlar olduk. 1950-60 arası siyasi gücün ifade ettiği anlamı daha iyi anlamaya başladık. Aralardaki kesintili dönemleri tabi saymıyorum… Aslında Cumhuriyet dönemi öncesinde Osmanlı Devleti döneminde de çok partili deneyimler yaşayan bir toplumuz. Politik çıkışlar, propaganda, basının araçsal rolünü kullanmaya başlama gibi konularda epeyce tecrübeliyiz.
İttihatçılar ve İtilafçılar
Bu yazıda II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Fırkası (İTF) ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası (HİF) arasındaki rekabete, çekişmeye Kastamonu örneğinde bakmaya çalışacağım. Bakalım Osmanlı taşrasında bu rekabet ne kadar yankı bulmuş veya bulmuş mu?
Bilindiği gibi Hürriyet ve İtilaf Fırkası 21 Kasım 1911 tarihinde kurulmuştur. Fırka kuruluşu sonrası memleketin dört bir tarafına gönderdiği murahhaslar vasıtasıyla hızla şubeler açmaya başlamıştır. 10 Aralık 1911 tarihine kadar sadece İstanbul`da on altı şube açmayı başarmıştı. Bu şekilde İTF`nın taşra şubeleri daha aktif olmak durumunda kalıyorlardı. İstanbul`da her iki partinin gazeteleri birbirinden istifa eden kişilerin isimlerini yayınlıyorlardı. HİF 6 Şubat 1912 tarihi itibariyle İstanbul`da 43, taşrada 54 şube açmıştı ve asıl gayesi yapılacak seçimlere mümkün olduğu kadar geniş bir bölgede, yüksek bir nispetle katılabilmekti.(1)
Köroğlu’na karşı Zafer gazetesi
Kastamonu`da İTF`nın yayın organı olan Köroğlu gazetesi bu sırada iki ay kadar yayına ara vermişti. Bu arada yazı heyetinde de değişiklik yapılmış fakat bir açıklama yapılmamıştır. Bu boşlukta İttihat ve Terakki`den daha önce ayrılmış olan Sofuzâde Mehmet Tevfik`in sahipliğinde Hersekli Avukat İzzet`in sorumlu müdürlüğünde olmak üzere Zafer gazetesi yayınına başladı.(2) Bu gazete Köroğlu’na karşı çekişmenin ilk habercisiydi.
Bu sırada her yerde olduğu gibi, Kastamonu`da da Dursunzâde Mehmet Hilmi Efendi tarafından HİF teşkilatı kuruldu.(3) 1912 yılında Kastamonu merkezi dışında ayrıca Devrekani, Daday, Tosya, Çankırı, Koçhisar, Şabanözü ve Boyabat`ta HİF şubeleri açılmıştır.(4)
Artık Kastamonu parti mücadelesine sahne olmuştu. İTF adına Köroğlu, daha ikinci sayısında HİF yayın organı olduğunu ileri sürdüğü Zafer gazetesine tavrını koydu (5) ve HİF`nın İTF`nı suçlamalarına köşesinden beyanatlar vererek HİF`nı amansızca eleştirmeye başladı.(6) Köroğlu, Zafer gazetesi yayına başlayana kadar bir müddetten beri (145. sayıya kadar) “Türk Gazetesidir” ibaresiyle çıkmaktaydı.
Yönetimi tamamen ele almayı düşünen bu sebeple de Osmanlılık ideolojisini resmiyette “İttihad-ı Anâsır” sloganı ile ön plana çıkaran İTF`nın siyasi tavrına paralel olarak Köroğlu gazetesi (hiçbir açıklama yapmamış olmasına rağmen) Kastamonu`da HİF ve İTF’nın arasındaki (Köroğlu-Zafer) gerilimini dikkate alarak “İttihad-ı Anâsır” fikrinden hareketle tekrar başlığının altına “Osmanlı Gazetesidir” ibaresini koymak zorunda hissetmiş olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği gibi bu dönemde siyasi hava o dereceye gelmişti ki Kastamonu`da herkes siyaset konuşur olmuş, camiler, medreseler, kulüpler, kahve köşeleri birer siyaset kaynağı haline gelmişti.(7) Bu dönemde İTF devamlı hale getirdiği konferansları artık HİF üzerinde yoğunlaştırmaktaydı. Kastamonu`daki İTF ait üç kulüp vardı, üçünde de konferanslar verilmekteydi. Bunlardan birisinde Hz. Pir Dergâhı Şerifi Post-nişîni olan Şeyh Ata Efendi “İttihat ve İttifakın” önemini belirtirken “İhtilaf ve İftirakın” şeran memnu olduğunu söylüyordu.(8)
Bu sırada ülke genelinde olduğu gibi Kastamonu`da da fırkaların teşkilatını kuran ve yönetenlerin şahıslarına yönelik ithamlar olmaktaydı. Hatta HİF`nın Tosya`da şube açması sebebiyle şube başkanı hakkında ağır ithamlar Köroğlu-Zafer arasında çekişmeye dönüştü ve yazı heyetleri arasında da şuradan buradan geldiği iddia edilen yazıların Zafer idare hanesinde yazdırıldığı gibi karalamalar yapılmaktaydı.(9)
Bu sırada İTF`nın son teşkilatının murahhaslığına Uğurluzâde Münir Bey ve Misliağazâde Mustafa Beyler getirilmiştir.(10) Kastamonu Valisi olan Galip Paşa`nın karşılıklı iki çekişmede tarafsız ve kayıtsız kalması İTF ve Köroğlu`nda Vali`nin HİF`na sempati duyduğu şeklinde yorumlanmıştır. Vali Galip Paşa`ya karşı İttihatçılar tarafından hoşnutsuzluk baş göstermiş ise de bu sırada Dahiliye Nazırı`nın istifa etmesi üzerine İTF genel kâtibi olan Hacı Adil Bey Dahiliye Nazırı olmuş ve İstanbul Valisi bulunan Emin Bey, Kastamonu`ya tayin olmuştur.(11)
Emin Bey, 6 Ocak 1913’de görevine başlamak üzere İnebolu`ya gelmiş, 15 Şubat 1913 tarihinde vazifeye başlamıştır.(12) Emin Bey ilk iş olarak İTF Kastamonu yönetimini değiştirmiş, Köroğlu yazı heyetinde de değişiklikler yapmıştır. Zafer gazetesinden Tevfik Efendi`yi ise makamına çağırarak Zafer`in yayın ilkelerine sadık kalmadığını ve Vilayet Matbaası’nda basılmasına bu şartlarda izin vermeyeceğini belirtmiş ve memuriyet teklifinde bulunmuş, Tevfik Efendi`nin memuriyete dönmek istememesi üzerine Zafer, Kastamonu Matbaası’nda bastırılmamıştır. Bu sebeple Zafer gazetesinin 6. sayısından itibaren Samsun`da Şems Matbaası’nda basılması kararlaştırılmıştır.(13)
Köroğlu gazetesi yayına başladığı günden itibaren Perşembe günleri çıkmasına rağmen Zafer`in Çarşamba günleri çıkması üzerine ondan bir gün önce çıkma gayreti ile Salı günleri yayınlanmaya başlamıştır. Kastamonu`da ilk altı sayısı çıkan Zafer`in yayına ara vermesi üzerine Köroğlu, onu bertaraf etmenin rahatlığıyla tekrar Perşembe günleri yayınlanmaya başlamıştır.
HİF ve İTF çekişmesinin sonucu olarak Köroğlu-Zafer rekabeti o dereceye kadar gelmiştir ki Tosya muhabirinin bir yazısında “İttihat ve Terakki Menfaate hizmet Hürriyet ve İtilaf memlekete hıyanet” şeklinde vatan hainliği ile suçlamalar da olmuştur.(14)
Belediye Seçimleri
Zafer`in iki hafta kadar çıkmaması üzerine valinin bu tavrını olumlu değerlendiren Köroğlu yönetimi HİF ve Zafer’le ilgili aleyhte yazılara yer vermeyerek ortalığı sakinleştirme yoluna gitmiştir. Kastamonu 1912 senesi Belediye azalıkları için seçimlerin böyle bir ortamda başlaması iki fırkanın da adaylarını ilan etmeleri belediye teftiş heyetini zor durumda bırakmış ve şikâyetler gelmeye başlamıştır.(15)
Belediye seçimi sonuçlarına göre 1912 Belediye azalıkları İTF`nın adayları olan kişiler tarafından kazanılmıştı. Karagözzâde Muhyeddin Efendi 302 oy, Ekşizâde Mehmet 258 oy, Tabanzâde Mahir 241 oy ve Kavukluzâde Hafız Hasan Efendi 238 oy alarak büyük bir farkla seçilmişler, HİF adaylarından ise en çok alanı 100 kadar oy almış diğerleri bu rakamların da altında kalmışlardır.(16)
Meclis-i Mebusan Seçimleri
Belediye azalıkları seçimlerinin bitmesinden sonra Meclis-i Mebusan seçimlerine esas olmak üzere ikinci müntahapların (müntehab-i sâni) seçilmelerine başlanmış, aynı siyasi kutuplaşma bu seçimlerde ortaya çıkmıştır. Bu seçimler sırasında Kuzyaka ve Mergüze nahiyelerinin reylerinin yırtıldığından şikâyet için iki yüz kadar köylü şehre gelmiş ve bunları kışkırttığı iddia edilen Kaykanacıoğlu Ağa Hüseyin tutuklanmış, Hoca Tevfik Efendi de Kuzyaka Nahiyesi müdürüne tehdit mektubu yazdığı gerekçesiyle sorguya alınmıştır.
Bu iki kişinin örfî idareye teslimi için Komiser M. Ali görevlendirilmiştir. İki kişinin onun nezaretinde İstanbul`a gönderilmesi(17) taraflar arasında bir korku ve heyecan uyandırmıştır. Bu dönemde “zor oyunu bozar” veya “zor kapıdan girince töre bacadan çıkar” sözü misali HİF’ndan istifalar olmuştur. Köroğlu gazetesinde HİF`sından ayrılan kişilerin istifanameleri birbiri ardına yayınlanmaya başlamıştır.(18)
Sonuç mu?
1912 seçimlerinde İTF Kastamonu`da HİF`nı gölgede bırakarak girmiştir denilebilir. Sofuzâde Tevfik`in örfî idareye verilmesi arkasından HİF`sında istifaların olması ve fırkanın çözülmesi İttihatçılara psikolojik üstünlük sağlamış fakat yine de Köroğlu fırka aleyhinde yazılarına devam etmiş ve bir ilave çıkararak fırkanın programını eleştirmiştir.(19)
Zafer’e ne oldu?
Zafer gazetesindeki karşı eleştiride ise daha sonra aleyhte neşriyattan dolayı Hersekli İzzet Efendi 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Zafer gazetesi seçimler döneminde 12. sayısından sonra 4 ay kadar yayınına ara vermek zorunda kalmış ve seçim döneminde üstlendiği propagandayı yapamamıştır.(20)
Kastamonu’da 1912 mebus seçimleri
Kastamonu İTF heyetinin tespit ettiği adaylar eski mebuslardan Ahmet Mahir, İsmail Mahir, Necmettin Bey ile Kastamonu Sultânisi riyaziyat öğretmeni ve Sanayi Mektebi Müdürü Hüsnü Bey olmak üzere teklif edilmiş, Sinop Livası adına da Eski mebuslardan Hasan Fehmi ile Harbiye Nezâreti Celilesi yaverlerinden İsmail Hakkı Bey de İTF Genel Merkezi tarafından tasdik olunmuştur.(21)
Seçim bölgelerinden birisi olan Tosya`da 20 ikinci seçmen intihap etmiş ve İttihatçılar Tosya`dan başarı ile çıkmıştır. Ahmet Mahir 20, Hüsnü Bey 20, Necmettin Bey 20 ve İsmail Mahir 17 oy almışlardır.
Seçim sonuçları ilçelerden bir bir geldikçe İTF`nın Kastamonu`da büyük bir farkla milletvekilliklerini aldığını görmekteyiz. İTF`nın yayın organı olan Köroğlu, seçim sonuçlarını ilan ettiği sayıda cemiyetin galip geldiği ve başarılı olduğunu gururla ve övgülü sözlerle ifade etmekteydi. 1912 seçimlerinde; HİF ve İTF Kastamonu`da muhalif bir ortam içerisinde karşılıklı rekabeti şeklinde geçen seçimler, İTF`nın farklı bir sonuçla çıkmasını sağlamıştır. Sonuçlara göre seçilen milletvekilleri ve ilçelere göre aldıkları oylar şu şekildedir:
Muhalif addedilen HİF adayları olan Hacı Tevfik Bey 16 oy, Safranbolu`da Ragıp Bey 14 oy ve HİF`nın yayın organı Zafer gazetesi başyazarı Sofuzâde Tevfik Efendi ise 5 oy alabilmişlerdir.(22)
1912 yılındaki seçimlerde İttihat ve Terakki ülke genelinde olduğu gibi Kastamonu`da da başarı sağlamıştır. Seçim sonuçlarına göre Meclise ancak altı muhalif mebus girebilmiştir. Bu meclis İttihatçıların gücünün tescili ve meşruiyet olarak görülmüştür. Muhalefet ise uygun bir fırsatı kollama düşüncesiyle kabuğuna çekilmiştir.
Dipnotlar
1-Ali Birinci, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İstanbul, 1990, s.65-69, Tarık Z. Tunaya, Türkiye`de Siyasî Partiler 1859-1952, İstanbul, 1959, s.315-357.
2-Zafer, Yıl:1, Nu:1, (14 Aralık 1327).
3-M. Ziyaeddin Demircioğlu, Kastamonu’da Meşrutiyet Nasıl İlan Edildi?, Kastamonu, 1968, s.85.
4-Tunaya, Age, s.344.
5-A. S. “Muhalefet Sevdası”, Köroğlu, Nu:145, (27 Kanun-ı evvel 1327), s.1-2; Ömer Kemal Ağar, “Köroğlu-Zafer Mücadelesi”, Doğrusöz; Nu:6905, (17 Nisan 1971), s.2 ve Nu:6904, (26 Nisan 1971), s.1-2.
6-“Her Kusur Cemiyetin İmiş!”, Köroğlu; Nu:146, (3 Kanun-ı sani 1327), s.1-2.
7-Z. Demircioğlu, Age, s.85-86.
8- “Konferans”, Köroğlu, Nu:148, (18 Kanun-ı sani 1327), s.2.
9-Köroğlu, Nu:148, (18 Teşrin-i sani 1327), s.4. Köroğlu, Nu:149, (24 Teşrin-i sani 1327), s.3.
10-Köroğlu, Nu:139, (8 Eylül 1327), s.3.
11-Demircioğlu, Age, s.86-87.
12-Köroğlu, Nu:150, (2 Şubat 1327), s.2. Köroğlu, Nu:149, (24 Kanun-ı sani 1327), s.1.
13-Demircioğlu, Age, s.87-89.
14-Kalender “Bir Levha karşısında”, Köroğlu, Nu:149, (Kanun-ı sani 1327), s.1, Köroğlu, Nu:150, (2 Şubat 1327), s.2-3.
15-Köroğlu, Nu:152, (16 Şubat 1327), s.1.
16-Demircioğlu, Age, s.89-90.
17-Demircioğlu, Age, s.90-9, Köroğlu, Nu:158, (28 Mart 1328).
18-Köroğlu, Nu:150, (12 Şubat 1327), s.2, Nu:154, (1 Mart 1328), s.4, Nu:155, (8 Mart 1328), s.4.
19-“İtalyanların Ümidi Hürriyet İtilaf Fırkası”, Köroğlu, Nu: 154, (1 Mart 1328), s.4., Köroğlu, Nu:153 -İlavedir- (24 Şubat 1324), s.3-4.
20-Köroğlu, Nu:170, (20 Haziran 1328), s.2, Zafer, Nu:12, (21 Mart 1328).
21-Köroğlu, Nu:155, (8 Mart 1328), s.1.
22-Köroğlu, Nu:158, (28 Mart 1328), s.1-2
Yeni Kastamonu
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024