Ana Sayfa / KASTAMONU / Kastamonu Bilgi-Belge / Kastamonu’da Fotoğrafçılığın Tarihi

Kastamonu’da Fotoğrafçılığın Tarihi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Cebrail Keleş

“Her resim bir fikirdir, bir resim yüz sahifelik yazı ile ifade olunamayacak siyasi ve hissi manaları telkin eder”

Sultan II. Abdülhamid

Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olan hemşerimiz Prof. Dr. Yaşar Yetişken hocam sağ olsun Kastamonu ile ilgili bilgi belge bulduğu zaman benimle paylaşır. Sayesinde birçok eski arşivlik foto ve konulara vakıf olabildim. Kendisine Kastamonu tarihine yapmış olduğu katkısı için teşekkür ediyorum.
Bir süre önce Prof. Dr.

Yaşar Yetişken hocam bana mail atarak bir İstanbul Üniversitesinden Orhan M. Çolak hocamız tarafından yapılan bir araştırmayı paylaştı. Bu harika çalışma mutlaka Kastamonu kamuoyunun bilgisine sunulmalı diye düşünerek Araştırmacı Orhan hocama mail atarak iznini istedim. Hocamız kaynak göstermek kaydıyla paylaşmamıza müsaade etti.
Kaynakça/References: Çolak, M. Orhan. (2018). Kastamonu Fotoğraf Tarihi Ve Fotoğrafçıları (1889-1968). Alınteri Sosyal Blimler Dergisi (ASOBİD) Sayı: 4: 197-260, Doi: 10.30913/alinterisosbil.364225.

Önce Orhan hocamız hakkında netten bulduklarımızı paylaşalım. Kendisi tam bir fotoğraf tutkunu, onu biliyoruz. Ayrıca “1994 İ.Ü.E.F. Arşivcilik Bölümü (Bugün Bilgi ve Belge Yönetimi) mezunu. 1998’de aynı bölümde yüksek lisansını tamamlamış. 1995’ten beri İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nde (IRCICA) çalışmakta. Osmanlı tarihi ve fotoğraf tarihi ilgi alanlarıdır.”

Fotoğrafın Kastamonu’daki öyküsünün başlangıcı…

Makalemizin başlangıcında hocamız fotoğrafçılığın icadından bu yana özellikle Osmanlı sarayında başlayan ilginin taşraya doğru yayılmasındaki etkenlerden bahsederek;

“19. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, Saray’ın ilgisi ile önce başkent İstanbul’da ve zamanla Osmanlı topraklarında yayılmıştır.
Fotoğrafçılık; ticaret, sanayi ve turizmin gelişmesi ile birebir orantılıdır. Bu alanların ise Kastamonu’da 19. yüzyıl sürecince istenilen seviyede olduğu söylenemez.

Dolayısı ile Kastamonu’da fotoğrafçılık da çok fazla bir gelişme kaydedememiştir.

Kastamonu fotoğrafları, ağırlık olarak Kastamonu merkez ile İnebolu fotoğraflarından ibarettir. Bunun sebebi olarak, vilayet ve sancak merkezi olduğu için Kastamonu, liman olarak merkez olması bakımından da İnebolu’nun önemi gösterilebilir. Bunların dışında yoğunluk bakımından Taşköprü fotoğrafları üçüncü sıradadır.”tespitini yapar.

Bugün elimizde olan Taşköprü, İnebolu ve Kastamonu Merkeze ait tarihi fotoğraflar bu görüşü desteklemektedir.
Kastamonu’da kaç tane fotoğrafçı vardı ve kimlerdi?

“Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemi olarak tespit edilen fotoğrafçı/fotoğrafhane sayısı toplam 21’dir.
Osmanlı dönemi fotoğrafçıları; Mehmed Fethi Bey, Dildilyan, Cevahirciyan, Sebah & Joaillier, Ahmed Efendi, Richard Leonhard ve Gustave Mendel’dir.
Cumhuriyet dönemi fotoğrafçıları ise Abdüsselam Kırıker, Foto Arel, Foto Artistik, Foto Cebe, Foto Erciyes, Foto Hamdi, Foto Maral, Foto Nuri, Foto Refik, Foto Şık, Foto Zihni, Gayret Kütüphanesi, Şark Fotoğrafhanesi-Agop Kevork, Şark FotoğrafhanesiVahib Reşadi’dir.”

Günümüzde özellikle foto Zihni tarafından çekilen fotoğraflar çok önemli bir tarihi görevi yerine getirmektedir.

Fotoğraf 1839’da icat edildiğinden günümüze kadar pek çok fotoğrafçı yetişmiş ve bu fotoğrafçılar seyyar olarak veya fotoğrafhaneler kurarak kendi mesleklerini icra ederken, bir yandan da kişileri, binaları, manzaraları ve olayları görüntüleyerek ölümsüz kareler bırakmıştır.
“Kastamonu’yu eski fotoğraflarıyla anlatan maalesef tek yayın vardı. O da 1997’de yayınlanan Kastamonu, Dünden ve Bugünden Görüntüleri 1894-1997 adlı eserdir. Bunun yanı sıra Nail Tan’ın 10 ciltlik Gurur Kaynağımız Kastamonulular kitabında da o kadar isim arasında sadece bir fotoğrafçının, Zihni Özalp’in biyografisine yer verilmiştir.”

Fotoğrafların yer aldığı Başbakanlık Osmanlı Arşivi, İslâm Sanat Tarih Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Arşivi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Atatürk Kitaplığı, Kastamonu Valiliği Kent Tarihi Müzesi Arşivi ve bu çalışma süresince desteklerini esirgemeyen Metin Boyacıoğlu ve Fahri Özbek Beyler’in arşivleri ile verdikleri şifahi bilgiler, bu çalışmanın ana gövdesini oluşturmuştur

Kastamonu’da ilk fotoğraf, icat edildikten 60 yıl sonra çekilmiştir. Fotoğraf, Jacques Mande Daguerre tarafından uzun çalışmalar sonucu 1839’da bulunmuştur.

Kastamonu Vilayeti’nde, tespit edilebilen ilk fotoğraf çekimi 1881 yılında çekilmiştir. Bu da şimdiki Vakıf Talebe Yurdu olarak bir süre kullanılmış olan İnci Tepesi’nin altında yapılan Rum Mektebi’nin temel atma töreninde çekilmiştir. Fotoğrafın en etkin olarak kullanıldığı II. Abdülhamid zamanında Kastamonu Vilayeti, merkez Kastamonu Sancağı olmak üzere Bolu, Çankırı ve Sinop Sancakları’ndan oluşuyordu. Kastamonu Sancağı’nın ise Taşköprü, Safranbolu, Araç, Cide, Tosya, Daday ve İnebolu olmak üzere sekiz kazası vardı.

Kastamonu’da ilk fotoğrafın 1881’de Enis Paşa’nın valiliği zamanında Rum Okulu’nun temel atma merasiminde Ahmed Efendi tarafından çekildiğini söyler.

Tespit edilebilen arşiv belgelerine göre İstanbul’dan Kastamonu Vilayeti’ne gönderilen ilk fotoğrafçı Bahriye Nezareti’nde görevli Kolağası Mehmed Fethi Bey’dir. II. Abdülhamid, 22 Şubat 1889’da yayınladığı bir irade ile vilayetlerin genel olarak fotoğraflarının çekilmesini emretmiştir. Bu iradeye göre vilayet, sancak ve kazalarda bulunan hükümet konağı, kışla, hastane, cami, okul ve saire gibi devlet yapıları ile hayır eserlerinin fotoğraflarının çekilerek birer kopyasının arz ve takdimi istenmişti. Kastamonu Vilayeti’nde beş ay kalan Fethi Bey ve yardımcıları, çektikleri fotoğrafları 18 Ekim 1890’da Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa vasıtası ile Sultan’a arz etmişlerdir.

Kastamonu’yu Amerika’ya tanıtan padişahımız…

1893’te II. Abdülhamid’in ülkeyi tanıtıcı mahiyette yurtdışına gönderdiği albümlerden Amerikan Kongre Kütüphanesi’ne gönderdiği 51 albüm içinde Kastamonu’ya ait fotoğraflar da vardır.

Amerikan Kongre Kütüphanesi’ndeki II. Abdülhamid fotoğraf koleksiyonuna bugün internetten de ulaşılabilmektedir23. Bu kütüphanede yapılan araştırmalar sonucu Kastamonu’ya ait toplam beş fotoğraf tespit edilmiştir. Bu adresten ulaşılabilir.
http://www.loc.gov/collections/abdul-hamid-ii/about-this-collection/

Tarihi Kastamonu fotoğrafları nerede?

Kastamonu’ya yabancı pek çok seyyahın da yolu düşmüştür. Bunlardan gezilerinde fotoğraf çekme izni talep ettiklerinden dolayı isimleri Osmanlı Arşivi’nden takip edilebilen Atina’daki Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nde asistan olan Fransız arkeolog Gustave Mendel (1873-1938) ile Alman Breslau Üniversitesi hocalarından jeolog ve topograf Richard Leonhard (ölm. 1917) sayılabilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Atatürk Kitaplığı’nda bulunan Kastamonu fotoğrafları arasında ise yine Kastamonu ve İnebolu’ya ait tarihi fotoğraflardan 10 fotoğraf tespit edilebildi. Bunlar, Nasrullah Köprüsü, Kastamonu Kalesi ve şehre bakış ve Kastamonu İdadisi ile Kale ve şehrin genel görünüşüne ait toplam dört, İneboluKöprü mevkii (Foto Cebe, yine Köprü mevkii, Türk Ocağı, İnebolu ve sahil, İnebolu sahili, sahil ve gemiler olmak üzere İnebolu’ya ait altı adet fotoğraftır.

Atatürk Kitaplığı’nda Kastamonu ile ilgili olup kapağında “332 Senesine Aid Kastamonu Vilayeti Hatırası” yazan bir albüm dikkat çekmektedir. Albüm 1916 tarihlidir,

Cumhuriyet Döneminde Kastamonulu fotoğrafçılar…

Burçak Evren, Anadolu’nun yerel fotoğrafçılarını saydığı makalesinde 1920-1970 seneleri arasında verdiği listede İnebolu’da fotoğrafçılık yapan Foto Cebe ile Taşköprü’de fotoğrafçılık yapan Foto Hilal ve sahibi Hacı Ömerzade Mehmed Necati’nin isimlerini vermektedir

Atatürk’ün Kastamonu gezisinde fotoğraflarını çeken Fotoğrafçılar…

Atatürk’ün 1925 Ağustosunun son haftasında Kastamonu ve İnebolu seyahatlerinde fotoğraf çekenler bilinmektedir. Bunlar yukarıda da bahsettiğimiz Foto Cebe ile Kastamonu fotoğraf tarihine damgasını vurmuş, Kastamonu ile ilgili en çok fotoğrafı bulunabilen Foto Zihni yani Zihni Özalp’tir.

Kaderimiz hiç değişmemiş…

“Kastamonu’da iyi fotoğrafçı yok, İstanbul’dan yollayın!
Vilayetlerin genel olarak fotoğraflarının çekilmesi ile ilgili ilk teşebbüs Kıbrıslı Kâmil Paşa’nın sadaretinde (1885-1891) 22 Şubat 1889 tarihinde yayınlanan irade ile gerçekleşmiştir. Bu tebligata binaen Kastamonu Valisi Abdurrahman Nureddin Paşa, 5 Mart 1889’da, Mabeyn Başkitabeti’ne gönderdiği yazıda, burada elyevm fotoğrafçı bulunmayıp birkaç senede bir gelip geçen fotoğrafçılar meyanında da takdime şayan resim çıkarabilecek derecede mahiri bulunmamasına mebni Dersaadet’çe hemen değerli bir fotoğrafçı bulunup müsaraaten izamı hususunu Dâhiliye Nezareti’ne telgrafla bildirmiş, fotoğrafçının hin-i vürudunda bila-tehir icab eden mahaller resimlerinin ahziyle takdimine müsaraat kılınacağını beyan etmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere Abdurrahman Nureddin Paşa, Kastamonu’da bir fotoğrafçı olmadığını, fakat birkaç senede bir fotoğrafçıların gelip geçtiğini, fakat bunların da fotoğrafçılıktaki maharetlerinin iyi olmadığını anlatmaktadır.

O dönemde fotoğrafçı olmak varmış…

Ahmed Münir Paşa, İstanbul’dan Kastamonu’ya gönderilecek fotoğrafçı konusunda hemen Abdullah Biraderler ile görüşmüş, Abdullah Biraderler de çekilecek her bir fotoğrafın 33×27 cm. ebadında olmak üzere 100 adedinin 250 liraya ve bu adedi geçtiği takdirde her bir fotoğraf için 1 liraya anlaşılabileceğini ifade etmiştir. Münir Paşa başka fotoğrafçılar ile de görüşmüş, bunlar ise 100 fotoğraf için 300 lira, 100 adedi geçen her bir fotoğraf için yarımşar lira istemişlerdir.

En iyi Kastamonu fotoğraflarını çeken Erzurum Hınıslı Foto Zihni ustam…

Foto Zihni Özalp (1905-1979) Kastamonu fotoğraf tarihine damgasını vurmuş, Kastamonu ile ilgili en çok fotoğrafı bulunan fotoğrafçı, Foto Zihni yani Zihni Özalp’dir. Foto Güneş’i kurmuştur. Kastamonu ile ilgili akla gelecek her şeyi görüntülemiştir.

Nail Tan’ın onun hakkında yazdığı satırlar mühimdir:
Zihni Özalp, 1905 yılında Erzurum-Hınıs’ta doğdu. Babası Aziz Bey, annesi ise İfakât Hanım’dır. Kastamonu’ya gelip yerleşmişlerdir. Zihni Özalp, ağabeyi Fehmi Bey ve yengesi Fatma Hanım’la birlikte 1920’li yılların başında önce Kastamonu’ya sonra da İnebolu’ya yerleşti. 1934 yılında İnebolulu Hayriye Hanım’la evlendi. İnebolu’daki evi yanınca tekrar Kastamonu’ya dönüp fotoğrafçılığa devam etti. Hamzaağa Mahallesi’nde Sarı Konak’ın karşısındaki evi hâlen koruma altındadır.

Nail Tan-Özdemir Tan, Gurur Kaynağımız Kastamonulular, Ankara 2006, C. 6, s. 73.

Sonuç…

Bundan yaklaşık 180 yıl önce başlayan fotoğrafın öyküsünden bize Kastamonu’ya düşenlerden bir kısmı bu şekilde. Araştırmayı hazırlayan ve kaynaklarda adı geçen tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür etmek lazım. O günü bize en doğal haliyle yansıtarak bize adeta tek karede koca bir cilt tarih kitabı bırakmışlardır.

Foto Zihni elinde tripot koca makine cam negatiflerle Kastamonu’nun her noktasından her yerinden çekmeseydi günümüzle kıyas edilecek bir görüntü olmayacaktı.

Bir zamanlar bakanlıklardan özel ödenek çıkartılan ve aylarca gezilip toplamda 100 fotoğraf çekebilen ülkede sayılı kişi varmış.

Şimdi 3 yaşındaki bebeğin elinde akıllı telefonlar var. Çekilen fotolar kırk çeşit filtreden geçirilip uygulama eklenebiliyor. Dronlarla kuşbakışı fotolar helikopter ya da uçağa gerek kalmadan herkes tarafından çekiliyor.

Digital makineler çıktıktan sonra bu kadar kolay ulaşılabilen, bu kadar kolay tüketilen tüm ürünler de olduğu gibi fotoğraflar da artık eski önemini yitirdi derken, Sosyal medya mecrası, internette ve tabi ki akıllı telefonlar sayesinde video ile birlikte yeniden gündemin en baş aktörlerinden biri haline geldi.

Fotoğraf albümleri, karta basma devri artık anılarda nostalji olarak kalırken “Bâki kalan bu kubbede bir hoş sâda” bırakan tüm fotoğrafçıları rahmet ve minnetle anıyorum.

Cebrail Keleş/Balıkçı Şef
25 Aralık 2019/Kastamonu

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Kastamonu Yöresi Geleneksel Maşrapa Konuşturma ve Keloğlanın Evlenmesi Oyunu

Maşrapa Konuşturma Oyunu: Köy dışından yabancı misafir geldiğinde kadınlar arasında oynanan bir oyundur. Oyunbaşı, öncelikle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hizmette Macera Aramaya Lüzum Yok! (Video)

https://youtu.be/R8aFu66go_Q Eyüp Ekmekçi Ağabey

Kapat