Ana Sayfa / Yazarlar / “Kesin Bu Kur’an, En Doğu Yola İletir”

“Kesin Bu Kur’an, En Doğu Yola İletir”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Hz. Musa (a.s.)’ın Firavun’a nasihatı:

Hz.Musa (a.s.) bir gün Firavuna:
“Sana bir öğüt vereceğim, eğer tutarsan karşılığında dört şey kazanacaksın.” Dedi.

Firavun:
“o tek öğüt nedir bana biraz açıkla” dedi.

Hz.Musa (a.s):
“O tek öğüt şudur: Açıkça Allah (c.c.) birdir, O’ndan başka tapılacak
İlah yoktur diyaceksin” dedi.

Firavun:
“Buna karşılık kazanacağım dört şey nedir.”diye sordu.

Hz.Musa (a.s):
“Birincisi: Bedenin ebedi olarak sıhhatte kalır.
İkincisi: Ömrün uzun olur,
Üçüncüsü: Devletin, saltanatın iki kat artar.
Dördüncüsü: Daima genç kalırsın, hiç ihtiyarlamazsın.” dedi.

Firavun bunları Asiye’ye söyleyince Asiye: ”Daha ne duruyorsun hemen kabul et” dedi.
Firavun”Haman’a da bir danışayım.” Deyince,

Asiye:
“Sakın öyle bir şey yapma o senin fikrini çeler, seni zarara sokar.” dedi.

Fakat Firavun Asiye’yi dinlemeyerek bu sırrı Haman’a açtı.
Haman bunu duyar duymaz saçını başını yoldu. Kendini yerden yere atarak,
Firavun’u kandırdı. İman etmesine mani oldu. (Mevlana-Mesnevi.)

”Semuda gelince onlara doğru yolu gösterdik, ama körlüğü hidayete tercih ettiler”. (Fussilet Suresi:17)

HİDAYET NEDİR?

İSTENİLENE ulaştıracak şeye yumuşaklıkla, letafetle/incelikle klavuzluk etmektir ki,

yolu sadece yolu gösterivermek veya yola götürmek değil,

bizzatîhi daha sonuna kadar tam olarak yolu neticelendirmek.

Birincisi: İrşad doğru yolu göstermek.

İkincisi: Tevfik-i bizzat başarıya ulaştırmak/iletmek denilir.
Bu rehberlikte lütuftan maksad naziklik ve yumuşaktır.
Letafetten kasdedilen de inceliktir.
Hidayet kelimesi başlı başına bir hayır isteğidir.

Söz gelimi hırsıza yol göstermeye hidayet denilmez. Saffat suresi 23.ayette “Haydi onları cehennemin yoluna iletin.”denildiği gibi,yola iletmek anlamı burada mecazdır. Anlamı da taşlama ve azaptır.

Bu yüzden hidayet her isteğe rast gele rehberlik değil; irşad amacında iyilik niteliğinde naziklik ve incelik bulunan bir rehberliktir.Hidayet kelimesinin manasını,türleri açısından dört türde sıralayabiliriz:

1. Hidayet lütfunun insan, ruh ve fizik açısından güçlendirmesi insanın yararlı işlerini görmesine sebep olan iç ve dış duygularını akli ve iradesel gücünü ve vücud sağlığını elde ederek iradesi ve isteği ile muradlarını gerçekleştirmesi gibi.

2. Hak ile batılı ,hayır ile şerri ayırt edebilecek delilleri ortaya koymak ki;
“Biz ona iki yol gösterdik”. (Beled Suresi:10.),
”Semuda gelince onlara doğru yolu gösterdik,ama körlüğü hidayete tercih ettiler”. (Fussilet Suresi:17) ayetlerindeki hidayet bu türdendir.

3. Peygamberler göndermek ve kitaplar indirmek suretiyle hidayet ki; ”Onları buyruğumuzla doğru yola, hidayet eden önderler yaptık”. (Enbiya Suresi:73.),
“Kesin bu Kur’an en doğru yola iletir”
ilahi sözlerinde hidayetten maksad budur. (Elmalılı-Derleme)

“Hidayeti talep etmekle yardımı istemek arasında ne münasebet vardır
Evet, biri sual, diğeri cevap olduklarından birbiriyle bağlanılmıştır. Şöyle ki:
“Nestain-yardım isteriz”
ile yardım talep edilirken makam gereğince;
Allah kuluna;
“Senin kalbindeki en çok isteğin ve ihtiyacın nedir.
Ne istiyorsun?”
diye kulun kulluğunun ve ibadetinin başlangıcı olan yardım
ve başarı için nasıl bir anahtar istediğini soruyor.
Kul da;
“ihdina-Bizi hidayete ulaştır” ile cevap veriyor.
“ihdina” ile istenilen şeylerin ayrı ayrı ve çok sayıda olması
“ihdina” mânâsının da ayrı ayrı ve çok sayıda olmasını gerektirir.
Çünkü “indina” fiili şu dört mastardan türemiştir.
“Meselâ, bir mü’min hidayeti isterse, “İHDİNA” -sebbitnâ-sebat ve devam mânâsını ifade eder.
Zengin olan isterse, -ZİDNÂ-artır mânâsını,
Fakir olan isterse A’TİNÂ- ver-ihsan etmek mânâsını,
Zayıf olan isterse VEFFİKNA- bizi muvaffak eyle, başarılı kıl, mânasını ifade eder.” . (İşarat’ü-l İ’caz)
Ve keza, “Her şeyi halk ve hidayet etmiştir.” mânâsında bulunan, Âyet-i celilesi hük münce,
İnsan; görünen ve görünmeyen duygular, bütün kainattın varlığı üzerinde görünen Kudret-i İlahi’ye ye ait yaratılış, düzen, rızk, terbiye, vazife adalet gibi deliller,
Kendi iç âlemindeki manevi hasse mizanlar ilim idrak, tasdik tefrik, kabul, isteme, sevme- gibi hayati bürhanlar
Ve peygamberler göndermek, kitaplar indirmekle hidayet etmiştir.
“Şurası muhakkak bilinmelidir ki;

Cenab-ı Mevlâ’nın en büyük hidayeti,

hakkın üzerindeki perdenin kaldırılması ile

hakkı hak, bâtılı bâtıl göstermesidir!..” (İşarat’ü-l icaz)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
A’dan Z’ye – 20

MUSTAFA ÖZCAN İLE A’DAN Z’YE-20 Medrese Türkiye'de de Muhammed Abduh ekolünün bir devamı olarak, son yıllarda …

Kapat