Bazı manevî hastalıklar, zararlı his, fikir ve hâller
Not: Yorum kısmına unuttuklarımızı ekleyebilirsiniz.
Ye’s/yeis: Ümitsizlik.
Bedbinlik: Her şeyi kötü tarafından ele alma, kötümserlik, karamsarlık, ümitsizlik.
.
Kör hissiyat: Âkıbeti görmeyen duygular nefis.
Atâlet: Boş durma tenbelliktir işsizlik yılgınlık.
Acûliyet: Çok acelecilik, sabırsızlık.
Fikr-i infirâdî: Ferdiyetçilik fikri. Tek başına olmak fikri, istişâresiz iş yapmak. Bir şeyi sâde kendine mal etmek fikri, hodgâmlık.
Tekâsül: Üşenme, tenbellik.
Meyl-ür-rahat: Keyfine düşkün olmak.
Ülfet: Alışma alışkanlık; birisiyle münâsebette bulunmak, ünsiyet, ahbaplık, dostluk, huy etme, görüşme, konuşma. (Nimetleri sıradan görmeyi, artık fark edemez derecede alışıp şükürsüzlüğü netice verdiğinde çirkin olur.)
Gaflet: Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık; nefsine uyarak Allah’ı ve emirlerini unutmak.
Lâfızperestlik: Laf ve aldatıcı söze ehemmiyet veren.
Zâhirperestlik: Dış görünüşe ehemmiyet veren.
Sûretperestlik: Görünüşe, sûrete çok kıymet veren; esâsa kıymet vermeyen; resimlere vb aşırı düşkün olan.
Lezzetperestlik: Lezzetli şeylere kıymet veren ve boğazına düşkün olmak.
Hayalperestlik: Asıl olmayan ve akıldan geçen fikirlere düşkün olmak.
Cerbeze: Demagoji. Aldatıcı sözlerle kurnazlık ederek hakkı gizlemek.
Ukûk-u vâlideyn(Anaya babaya itaatsizlik, saygısızlık, onları tanımazlık.)
Yalancı şehâdetlik/şahitlik
Humud: Helâle ve harama karşı iştahsızlık.
Fısk/Fâsıklık: Hak yoldan çıkıp her türlü günâhı işlemeyi huy hâline getirme, sefâhata dalma, fenâlık, ahlâk sizlik.
Fücur: Yemek, içmek, uyumak gibi isteklerde aşırıya kaçmak. Kuvve-i şeheviyenin ifrat/aşırı mertebesi.
Cebânet: Korkaklık, ürkeklik.
Tehevvür: Korkusuzca düşünmeden hareket etmek. Maddi ve manevi hiçbirşeyden korkmamak. Kuvve-i gadabiyenin ifrat mertebesi.
Gabâvet: Ahmaklık, anlayışsızlık, bönlük, kalın kafalılık. Akıl kuvvesinin tefrit mertebesi.
Sefâhet ve lehviyat: Kadınlı erkekli haram eğlenceler, oyunlar; nefsânî gayr-ı meşrû eğlenceler.
Heves/Hevesat: Nefisten gelen gelip geçici istekler, arzular.
Keder: Sürekli züntü, tasa, kaygı. gam.
Elem: Ağrı, acı, keder, dert, gam, kaygı.)/Âlâm: Elemin çoğulcu.
Muvafakat-i şehvet-i nefis: Nefse muvafık meyil ve arzular uymak.
Hodgâmlık: Yalnızca kendini dert edinerek.
Hodbinlik: Enâniyetli, bencil, kibirli.
Zillet: Aşağılık, horluk, alçaklık hali.
Meylü’l-mücâzefe: Sözle karşısındakinin hakkını örtmek, aldatma arzusu.
Meylü’l-mübalâğa: Birşeyi olduğundan fazla veya az göstermek, abartma arzusu.
Muvâzenesizlik: Ölçüsüz olma, dengesiz olma.
Tadlîl-i gayr: Başkalarını dalâlete nisbet etmek, onların sapıklığına hükmetmek.
Safsata: Yalan uydurma, hezeyan, hakîkatte yanlış ve yalan olan kıyas.
Fazîletfuruşluk: Kendini faziletli göstermeye çalışan.
Bîbehre: Nasipsiz, mahrum.
Hodfuruşluk: Kendini beğendirmeğe çalışan. Övünen.
Meyl–i tecellüd: Şecaatli ve cesur görünme arzusu.
Meyl-i nümâyiş: Gösteriş arzusu.
Tekellüfkârâne: Gösteriş hevesiyle zorluk, sıkıntı altına girmek.
Tevehhüm-ü ebediyet: Ebedî zannetme, sonsuz yaşama zannı.
Tûl-i emel: Sonu gelmez arzu, tükenmez hırs, tamah. Ölmeyecek gibi dünyaya dalmak.
Hubb-u câh: Makam ve mansıb sevgisi.
Dünya sevgisi:
Hısset: Cimrilik, alçaklık, bahîllik, tamahkârlık.
İsraf/müsriflik
Şöhret-i kâzibe: Geçici, yalancı şöhret, aldatıcı nâm.
Teveccüh-ü nâs: İnsanların alâkası, yönelmesi. Hoşlanılırsa fenadır.
Tabasbus: Yaltaklanmak. Dalkavukluk. Kendini küçülterek ikiyüzlülükle kendini beğendirmeye çalışmak.
Irkçılık: Unsuriyetçilik-kavmiyetçilik, asabiyet.
Cehâlet: Bilgisizlik, câhillik.
İntikam: Öc almak hissi.
Taklid: Benzetmeye ve benzemeye çalışmak, benzerini yapmak, birine benzemeye çalışmak, sahte. Alay için, körü körüne veya bâtılı taklit olursa fena.
Gevezelik: Gereksiz çok konuşmak.
Havf: Korku, korkma.
Mukallid: Taklid eden. Benzemeğe çalışan.
Casusluk: Hafiye, ajan, istihbârâtçı, gizli sırları öğrenip bildiren.
Tecessüs: Bir şeyin iç yüzünü anlamaya, merâkını gidermek için kendini belli etmeden öğrenmeye çalışma, aslını anlamak için gözetleme. Ayıp araştırmak günahtır.
Şekva: Menfî anlamda halinden şikâyet etmek, sızlanma, şükürsüzlük.
Kîn: Gizli düşmanlık, buğz, garaz, adavet.
Temerrüd: İnat, direnme. Yapılması gereken bir şeyi yapmakta kasten geciktirme.
Muannidlik: Hakkı kabul etmemek üzere inat.
Fitne: Karışıklık, fesat, kargaşalık)
Fesat/İfsat: Kargaşalık, karışıklık, fenâlık, kötülük, bozgunculuk, fitne)
Tefrikacılık: Ayrışma, bozuşma, fırka fırka olma)
Meyl-i teceddüd: Ehil olunmadan ve hak için olmayan yenilikçilik
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024