Ana Sayfa / Yazarlar / Kıyametin kopma saati..

Kıyametin kopma saati..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

SORU; ….-Makam-ı cifrîsi bin beşyüz kırkbeş (1545) olup, kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder. (Kastamonu L – 2) 
-Bazı hadîslerle ümmet-i Muhammediyenin (asm) ömrünün bin beş yüz seneyi pek geçmeyeceğini söylüyor. (Şualar[y] – 456) Üstad(r.a) farklı ifadeler kullanmış risalade,
HANGİSİ KIYAMETİN TAM KOPMA SAATİ?..

(Onlar): “Doğru iseniz bu tehdit ne zaman olacak?” diyorlar. – De ki: “(O’na ait) bilgi, Allah’ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” (Mülk-25-26) 
-Birbirlerine neyi soruyorlar?- O büyük haberden (kıyametten) mi?- Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.- Hayır, ilerde bilecekler.- Hayır hayır, ilerde bilecekler.” (Nebe -1..5) 
“Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek fakat bin beşyüz (1500) seneyi aşmayacaktır.” Münavî, bu hadisin senedinin sağlam olduğunu söylemiştir (Avnu’l-Mabud, 11/512).

“Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek.”-Heysemî, bu hadis ricalinin Sahih’in ricali olduğunu ifade etmiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid, 6/219).

Ebu Sa’lebe anlatıyor: Resulüllah(a.s.m) şöyle buyurdu:
“Allah bu ümmeti yarım günden âciz bırakmaz”
Aclunî de Ebu Davud ve Taberanî’nin Ebu Sa’lebe’den naklettikleri hadisin sahih olduğunu vurgulamıştır. (Keşfu’l-hafa, 2/149)
“1500 yılı miladi 2082 ye denk gelmektedir. Gaybı ancak Allah bilir. 1506 ise 2089; 1545 ise 2125 tarihine tekabül etmektedir. Cenab-ı Hak rahmet ve şefkati gereği ehli imanın ruhunu önceden kabzedip, alacak. Kıyamet kafirlerin başına kopacaktır.
Ahirzamandan haber veren mühim bir hadis “lâ tezâlu tâifetun min ümmeti zâhirîne alel hakki hatta ye’tiyallahu bi emrihi”
-1- Ramazan-ı Şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadis-i şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şakirtlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi. . (Kastamonu L. – 2) 

“lâ tezâlu tâifetun min ümmeti” -şedde sayılır, tenvin sayılmaz-fıkrasının makam-ı cifrîsi 1542 ederek nihayet devamına ima eder.
“Lâ ya’lemul gaybe illallah” -şedde sayılır- “Zahirine alel hakki” fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1506 edip, bu tarihe kadar zahir ve âşikârâne, belki galibane, sonra ta ’42’ye kadar gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın ima eder. . (Kastamonu L. – 2) 

Ve’l-ilmû indallah; “Velilmu indallah laye’lemul ğaybe illalah” -şedde sayılır- “Hatta ye’tiyallahu bi emrihi” fıkrası dahi,
makam-ı cifrîsi 1545 olup kâfirin başında kıyâmet kopmasına ima eder.Lâ ya’lemu’l-ğaybe illâllah.
Câ-yı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına mânidar, mâkul ve hikmetli bir surette
1506’dan ta ’42’ye, ta ’45’e kadar üç inkılâb-ı azimin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır. . (Kastamonu Lâhikası – 2) 

Bu imalar gerçi yalnız birer tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil; fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. (Kastamonu Lâhikası – 2) 
Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir.”sirati müstekim” ashabının taife-i kübrâsını tarif eden”ellezine en’amte aleyhim” -2- fıkrası, şeddesiz 1506 veya 7 ederek, . (KastamonuL. – 2) 

Ve müteaddit âyât-ı Kur’âniyede: “Doğru yol.
”Fâtiha Sûresi, kelimesi, bir mânâ-yı remziyle Risaletü’n-Nur’a mânâca ve cifirce ima etmesi remze yakın bir ima ile,
Risaletü’n-Nur şakirtlerinin taifesi, âhirzamanda o taife-i kübrâ-i âzamın âhirlerinde bir hizb-i makbul olacağını işâret eder diye def’aten birden ihtar edildi.- . (KastamonuL. – 2) 

14 لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ 15 وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ

1) “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.” Bu hadis-i şerif, hadis kaynaklarında bu lafızlarla rivayet edildiği gibi, AYNI MANAYI İFADE EDEN FARKLI LÂFIZLARLA DA RİVAYET EDİLMİŞTİR (Buhari, 9:125, 162; Müslim,1:137)
2 ) “Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun kimseler.” Fâtiha Sûresi: 1:7.
Gayb, genelde iki kısımda mütalaa edilmiştir:
1-Mutlak gayb.
2-İzafî gayb.
Mutlak gayb yalnız Allah’ın bildiği ve başkasına bildirmediği şeylerdir. İzafî gayb ise, bazılarına göre gayb iken, bazılarına gayb sayılmayandır. Mesela, kişinin kalbindeki manalar kendisine malum olduğu halde, başkası için meçhuldür, dolayısıyla gaybtır.
Gaybın mühim bir boyutu, gelecekle alakalıdır. “Göklerde ve yerde Allah’dan başka kimse gaybı bilemez” ayeti genelde bu yönüyle anlaşılmıştır. (Neml, 65)
Gaybın anahtarları Allah’ın elindedir. Allah bildirmedikçe, kimse gayba muttali olamaz.
“Gaybı bilen O’dur. Gaybını, razı olduğu rasulden başkasına bildirmez.” (Cin, 26-27)
ayeti, Allah dilerse, gaybdan bir kısım sırları razı olduğu elçiye bildireceğini anlatır.
Hadis ile Üstadımızın Beyanı arasında bir zıtlık yoktur.
Meselâ örnek verelim; biz hangi asırdayız?..
21.asır yani; 2001 ile 2100 arası yıllar, bu demektir ki;
2101’e gelirsek, 22. Asra gireriz!..
Demek ki, 1500 ile 1600 hicri yılları arasıda “BİN BEŞ YÜZLÜ YILLAR” demektir!..
Zaten “PEK GEÇMEYECEK” demekle de bu esneklik nazara verilmiş olmaktadır!..
Kıyametin kopma SAATİNİ’ne gelince, bir rivayete Efendimize “Neden sadece akşam namazının farzının önce kılındığının hikmeti sorulunca; ‘-Kıyamatin akşam kopacağını”- beyan ettiği beyan edilmektedir!..
“Üzerine güneş doğan günlerin en hayırlısı CUMA günüdür: Âdem (a.s.) o gün yaratıldı, o gün cennete girdi, yine o gün cennetten çıkarıldı. Bir de kıyamet cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, 18)
“Güneş batınca, AKŞAM vakti kıyamet kopacaktır.” (Buhari, Tefsir-u Sure 6/9; Tirmizi, Deavat, 98)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kâfirin Kalb Gözü Kördür

Yazar: Kadir MISIROĞLU İnsanı, insan yapan imandır!… Daha emin bir tâbirle söylemek gerekirse kâmil mânada …

Kapat