KONUŞMA

     “Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar konuşmaktan hayırlıdır.”

Hz. Ali

 “Öğrenmemiz gereken ilk dil, tatlı dildir.”

Barış Manço

    “Konuşulanlar kalpten çıkarsa kalbe kadar girer. Ama dilden çıkarsa kulağı aşmaz.”

Arap Atasözü

“Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en emin ve en kısa yoldur.”

La Pruyere

“Konuşmak yaratılıştan, susmak akıldan gelir.”

Ch Lehmann

     ASIL HÜNER

     Şair Rıfkı Meriç, terbiyeli bir tıp öğrencisini, İbnül Emin Mahmut Kemal Bey’in konağına götürmüş. Daha içeri adımını atar atmaz Kemal Bey, genç misafiri sorguya çekmeye başlamış:

     – Evladım, bir kısa sure veya ilahi okur musun? 

     – Bilmiyorum efendim. 

     – Bir musiki aleti çalar mısın? 

     – Hayır efendim. 

     – Madem bir hünerin yok bu meclise niye geldin? 

     Rıfkı Meriç, hemen araya girmiş, gencin imdadına yetişmiş:

     – Efendim, bu delikanlı dinlemesini çok iyi bilir. 

     Üstad, son sözünü söylemiş:

     – Aferin! Boşboğazların dünyayı sardıkları şu zamanda, dinlemek başlı başına bir meziyettir. Buyursun otursun!

ŞİMDİ

Ünlü bir hatibe (konuşmacı) sormuşlar:

– Acaba beş dakikalık bir konuşma için ne kadar hazırlık yapıyorsunuz?

Hatip, hiç düşünmeden cevap vermiş:

– İki ay!  

– Ya on dakikalık konuşma için? 

– Bir ay!  

– İki saatlik bir konuşma için? 

Konuşmacı gülümseyerek cevap vermiş:

– Şimdi başlayabilirim.

KONFERANS VERİRMİŞ

Doktor hastasına sorar:

– Uyurken konuşur musunuz?

– Hayır, efendim. Başkaları uyurken konuşurum.

– Hayret… Ne iş yaparsın?

– Ben sık sık konferans veririm…

     DİNLEME SANATI

     Doğduğum köydeyim. Sıcak bir yaz günü… Çam ağacının gölgesinde serinliğin doyasıya tadını çıkarıyorum.

     Baba dostlarıyla sohbet gittikçe koyulaşıyordu. Köylüler de dinlemesini biliyorlardı. Ben fazla açıldığımın farkında değildim. Bir ara sohbetin tadını artırmak için:

     – Bilmem anlatabildim mi, deyiverdim.

     Köyümüzün akıllı, bilge, hoşsohbet hacısı Ahmet amca beni kırmamaya çalışarak şöyle dedi:

     – Hocam, çok güzel anlattın. İyi konuşuyorsun. Ama dinleme konusunda o kadar başarılı sayılmazsın!

     O yaz, “dinlemeyi bilmenin de bir sanat olduğunu” yeniden hatırladım.

Mahir Duman

• Yazar Hakkında
• Diğer Yazıları

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi

• Mal – Mülk - 6 Haziran 2024
• Kulluk - 19 Mayıs 2024
• Konuşma - 16 Nisan 2024
• Kitap - 4 Nisan 2024
• Kibir – Tevazu - 21 Mart 2024
• Kardeşlik – Yardımlaşma - 9 Mart 2024
• Kahramanlık – Korkaklık - 21 Şubat 2024
• Kadın – Erkek Dünyası - 12 Şubat 2024
• Bir Adım Öteye… - 1 Şubat 2024
• İnsan Olmak - 27 Ocak 2024

Tüm Yazıları Göster