Ana Sayfa / Yazarlar / Konuşma Sanatı

Konuşma Sanatı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

KONUŞMA SANATI

“Konuşacaksan susmaktan daha değerli şeyler söylemelisin.”

Atasözü

“İnsanın süsü yüz, yüzün süsü göz. Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür.”

Kutadgu Bilig’den

“Kişinin aklından geçenleri öğrenmek istersen, söylediklerini dinle.”

Çin Atasözü

“Sana senden olur, her ne olursa,

  Başın rahat bulur dilin durursa.”

Lâ Edri (söyleyeni bilinmiyor)

“Dilim, seni dilim dilim edeyim; başıma geleni senden bileyim.”

Atasözü

 İNSANI İNSAN YAPAN ŞEYLER

    Filozof Bacon şöyle der:

    “Bizi güçlü yapan, yediklerimiz değil; hazmettiklerimizdir. 

    Bizi zengin yapan, kazandıklarımız değil; muhafaza ettiklerimizdir.

    Bizi bilgili yapan, okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.

    Bizi sevimli yapan da başkalarına verdiğimiz öğütler değil; onları kendimizde uygulamamızdır.”

 

   MEYVESİZ AĞAÇ

    Konuşmaları ile dostlarını usandırmış birini, arkadaşı uyarmış:

    – Çok konuşma kardeşim. Çok laf yalansız olmaz. Bu ikazı hazmedemeyen geveze itiraz etmiş: 

   – Meyveli ağaç taşlanır… 

   Dostu cevap vermiş:

   – Fakat hiç meyve düşüremiyoruz ki…

 

    HİTABET SANATI

     Sokrates’e bir dostu sormuş:

     – Siz herkese konuşma sanatı öğretiyorsunuz; ama kendiniz neden iyi bir hatip değilsiniz?

     Cevap filozofçadır:

     – Ne münasebet! Bileyi taşları da kendi kendilerini kesemezler; ama kaba demirleri keskin yaparlar! 

 

    ŞEFTALİ

     Tali isminde bir memur, bulunduğu daireye şef olmuş. O gün daireye yeni gelen müdür, tanışmak için kendine telefon ettiğinde:

     – Buyurun, Ben Şef Tali, diye karşılık vermiş. Müdür alıngan bir insan olduğu için “şeftali” ifadesini bir türlü içine sindirememiş.

     O akşam şefin evine telefon edip, onu azarlamayı kararlaştırmış. Telefonu şefin hanımı açmış ve ağzı alıştığı için:

     – Evet efendim! demiş. Şef Tali’nin evi… 

    Müdürün cinleri yine tepesine toplanmış ve dişlerini gıcırdatarak sormuş:

    – Peki ya siz kimsiniz?

    “R” harfini bir türlü söyleyemeyen ve onu “Y” diye telaffuz eden şefin karısı sakin sakin cevap vermiş:

    – Ben kayısıyım efendim.

Mahir Duman

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Risale-i Nur’u Okuma ve Anlama Usûlleri – 6

RİSALE-İ NUR’U OKUMA VE ANLAMA USÛLLERİ - 6 Sünûhât eserinde geçen şu ifadeler de bize …

Kapat