Ana Sayfa / Yazarlar /  “Korona Musibetinin Pratiği ve Hikmetleri” Yazısının Düşündürdükleri

 “Korona Musibetinin Pratiği ve Hikmetleri” Yazısının Düşündürdükleri

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Sayın Prof. Dr. Niyazi Beki “Korona Musibetinin Pratiği ve Hikmetleri” başlıklı yazısı ile Covid-19 salgınının kader ve hikmet boyutunu 12 başlık altında irdelemiştir. İslami ilimlere ve Risale-i Nur Külliyatına derin vukufiyeti ile bilinen Sayın Beki’nin bu yazısının düşündürdüklerini ifade etmeye çalışacağız. 

1- Umumi isyan ve masiyetler umumi belaları celbeder.

Nitekim; “Öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, hepinize şamil olur. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması şiddetlidir” (Enfal, 8/25) mealindeki ayette bu gerçeğe işaret edilmiştir.

2- Nefsin esiri olmayı özgürlük sanmanın faturası

Refah zamanında Allah’ı, Peygamberi ve tüm mukaddesatı hatırlama heyecanını yitirmiş zayıf imana sahip mümin ile Allah’ı tanımak istemeyen kâfirlere, dünya hayatını gözlerinden ve gönüllerinden silen bir musibet ile Allah kendisini hatırlatır ve kendisine yalvartır. Böyle anlarda Cenab-ı Hak en inkârcı kalplere bile hem varlığını hem de ulûhiyetin ancak kendisine ait olduğunu hissettirir.

Oysaki Allah’ın rızasına ermenin ancak nefsin kötü arzularından uzaklaşmak, inanç uğrunda bütün kötülüklere göğüs germekle mümkün olacağı Kur’an’da olduğu gibi hadislerde de işlenir. Buhari’nin naklettiği “Cennetin etrafı, nefsin hoş karşılamayacağı, çirkin ve meşakkatli şeylerle; cehenneminki ise nefsin arzu ettiği şeylerle çevrilidir.” hadisi buna örnek teşkil etmektedir.

3- Teslim, tevekkül ve sebatı kaybetmiştik

İhlâslı müminin münafıktan, doğrunun yalancıdan ve imanında sarsıntı geçirenin sebat edenden ayırt edilmesi teslim, tevekkül ve hakta sebat şartına bağlıdır. Ebu Malik’ten sahih olduğu açıklanarak rivayet edilen şu hadiste bu durum açığa kavuşturulmaktadır: “Sizden birisi altınını ateşte denediği gibi Allah da-iç dünyasını ve durumunu çok iyi bildiği halde- kulunu bela, musibet ve çeşitli fitnelerle dener. Onlardan bazısı altınını ateşten som altın olarak çıkarır. İşte Allah’ın çeşitli belalarla günahtan temizlediği insan böyledir. Bazıları da altınını siyah altın olarak çıkarır. Bu da fitneye düşmüş, zevki uğruna günahlara dalmış insanın örneğidir.” (Alusi, Ruhu’I-Meani, ll/104)

4- Şükürsüzlük ve nankörlük ileri düzeydeydi

Emirdağ Lâhikası’nda bu durum şu veciz ifadelerle ortaya konmaktadır: “Nimet ve rahmet-i İlâhiyenin fiyatı, şükürdür. Biz, şükrü hakkıyla vermedik. Evet, rahmetin fiyatını şükürle vermediğimiz gibi, zulmümüzle, isyanımızla gadabı celb ediyoruz. Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyanla, nev-i beşer, tam tokada kendini müstehak etti ve dehşetli tokatlar yedi. Elbette bir parça hissemiz de olacak.”

5- Zulme/haksızlığa sessiz kalmak

Bu durumu şu hadis-i şerif açıklamaktadır: “İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Ebû Dâvûd, Melâhim, 17.)

6- Musibetin def edilme şartı Allah’a yönelmektir.

Evet, Bediüzzaman Hazretleri Kur’an ve Sünnet perspektifinde bu durumu şöyle açıklar: “Hem böyle umûmî musîbetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri –kısm-ı a’zamı– tevbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def’ olur.” (Bununla birlikte) “Sünnet-i Seniyye dairesinde, bid’alar karışmadan, şerâitin tayin ettiği tarzda dergâh-ı İlâhiyeye iltica etmek ve duâ ve o hale mahsus ubudiyetle mukabele etmektir.”

Velhasıl:  Bu maddi hastalıktan kurtulmanın yegâne çaresi ahiretimizi ve dünyamızı kemiren ahlaksızlık başta olmak üzere cehennem kokan manevi ve ruhi hastalıklarımızdan kurtulmaya bağlıdır.

Zafer KARLI

Yazar : Zafer KARLI

Zafer Karlı Özgeçmiş

1965 Trabzon OF doğumludur. İlk ve ortaokulu OF’ta okumuş olup imam hatip mezunudur. Risale-i Nurlar ile iştigal ediyor ve şerh mahiyetinde yazılar yazmaktadır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hz. Abbas’ın Oğulları ile Hz. Peygamber’in Evindeyiz

Hz. Abbas'ın Oğulları Fadl ve Abdullah ile Hz. Peygamber'in Evindeyiz Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Hz. …

Kapat