KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
Nasrullah Meydanı’nda 844 yaşında bir garip kubbeyim, seneler senesi gönlüme dolan hoş sedalar ile bugüne kadar geldim, kimi zaman kırılıp dökülsem de vefalı eller sayesinde her defasında ayağa kalkmayı bildim…
Kimler geldi kimler geçti, hancı misali ben hep Nasrullah Meydanı’nda kaldım.
Dünya bir garip yerdir…
Sultan Süleyman’a kalmaz da, bir kubbenin nazlı duruşuna dayanamaz, yüzlerce sene ana kucağındaki bebek gibi saklar sinesinde.
İmparatorların mezarı kalmaz…
Vaktiyle gömüldüğü yeraltından kubbe, yeniden doğuverir.
Ben Frenkşah Hamamı’nın kubbesiyim…
Ellerinden tuttuğum 4 kardeş kubbeyle merhaba.
1263 yılında konduğumda Osmanlı Devleti henüz kurulmamıştı…
Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun, Anadolu Selçuklu geleneğinin, Beylikler döneminin ruhunu koklamak isteyen varsa beri yanaşsın.
Estetikse estetik…
Alçakgönüllülük etmeye hiç niyetim yok.
Cemaleddin Frenkşah’tan Allah gani gani razı olsun, ektiği filiz nice fırtına karşısında eğilmeden bügüne kadar geldi…
Gerçi vaktinde çifte hamamdı, kardeşlerden biri yılların yorgunluğuna dayanamadı, bugün teki kaldı, ruhu şad olsun.
Sanat tarihçiler, arkeologlar, mimarlar beni tanımakta zorlanırlar…
Anadolulu olsam da her ne kadar, eyvanlı ve halvet hücreli mimarimle Orta Asya’ya uzanır köklerim çünkü.
Üstüne oturduğum yapı vakfa gelir sağlasın, fakir fukaranın ihtiyacı görülsün diye inşa edilen çarşı hamamıdır…
İnsanlığın ortak malı, Anadolu’nun gizli hazinesi, geçmişten emanet, geleceğe miras.
Ve bugün bir tuvalet inşaatının arkasında hapis kaldım…
Ağlasam duyan yok, gözyaşımı silen yok.
Koca meydanda benim izim yok…
Bir köşede sessiz sedasız yanarım halime bir başıma.
Selam olsun Anıtlar Kurulu’na, profesörlere, sanat tarihçilere, arkeologlara, tarihçilere, mimarlara, mühendislere, sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına, siyasetçilere, bürokratlara, bir cümle Kastamonu halkına, yekun insanlığa…
Kubbede hoş seda olmayacak artık.
•••
Not 1: Topçuoğlu Camisi mimari ve tarihi açıdan ilimizin nadide eserlerinden biri…
Osmanlı yadigarı.
Her taşında ecdadın sesi, soluğu, rengi var…
Bir harç tanesi kopup düşse, deprem kopar vicdanda.
Bitişiğindeki elektrik direği ve yapılaşma ile…
Geçmişle bugünün kombini muhteşem.
Göz alıcı güzelliğine Topçuoğlu Camisi’nin…
Yeni yeni güzellikler ekliyoruz.
Ecdada saygıda…
Örnek şehriz vesselam.
Kastamonu Gazetesi
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024
