Ana Sayfa / Yazarlar / Kulluk

Kulluk

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

KULLUK

 

“Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!”

Kur’an-ı Kerim, Hicr: 99

Peygamberimiz (asm), sabah namazının sünneti için: “Dünya ve içindekilerden hayırlıdır.” buyurmuştur.

Hadis-i Şerif, Müslim

“Namaz camiden çıkınca, hac Mekke’den dönünce, ramazan oruç bitince başlar.”

Necip Fazıl

“Mümin için her yer cami, her gün cuma, her ay ramazandır.”

Hasan Harakânî Hz. leri

“Sanma ey hâce ki senden zer ü sim isterler.
Yevme lâ yenfeu’da kalb-i selim isterler.”

Bağdatlı Ruhi

(Ey hoca! Mal ve evladın fayda vermeyeceği günde, senden altın ve gümüş istenileceğini zannetme! O günde senden selim bir kalp isterler.)

BÜYÜK YANGIN
Zeynel Abidin hazretlerinin evi yanıyordu. Kendisi namazdaydı. Orada bulunanlar:
– Evin yanıyor, diye seslendiler.
Ancak o, namazı bozmadı. Namazını bitirdikten sonra:
– Sana seslendik, duymadın mı? dediler.
O, şöyle karşılık verdi:
– Beni, ondan daha büyük bir ateş (cehennem) oyaladı.

YARATILIŞ SIRRI
Hz. Musa, sineklerin rahatsızlık vermesinden şikâyet edercesine şöyle der:
– Ya Rab, bu muacciz (rahatsız edici) mahlûkları ne için bu kadar çoğaltmışsın? deyince, ilhâmen cevap gelmiş ki:
– Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: Ya Rab bu koca kafalı beşer (insan) Seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Yalnız kafasından bizi halk etseydin (yaratsaydın), binler lisan ile Sana zikredecek bizim gibi mahlûklar olurlardı.
Latif Nükteler: 6

TAKVA
Ebu Hureyre’ye (ra) sordular:
– Takva nedir?
Cevap verdi:
– Siz hiç dikenli bir yoldan geçtiniz mi?
– Evet, geçtik.
– Nasıl geçtiniz?
– Dikenlerden sakındık.
– İşte takva da günahlardan öyle sakınmaktır.

RAMAZAN SOHBETİ
Bir bayram ziyareti sırasında, herkese ramazanı nasıl geçirdikleri sorulduğunda biri, rahatsızlığı nedeniyle, ancak tek gün oruç tutabildiğini söyler. Soru sırası kendine geldiğinde, Bektaşî eliyle o adamı göstererek:
– Bu efendi benden bir gün fazla oruç tutmuş, deyiverir.

AĞIR YÜK
Ebü’l-Vefâ Hz. lerine:
– Şehrimize, şu kadar ağırlıktaki taşı kaldıran, şu kadar ağır yük taşıyan biri geldi, demişler.
Ebü’l-Vefâ, talebelerine şu manalı karşılığı vermiş:
– O ağır yükleri kaldırmak kolay. Ancak şu abdest ibriğini kaldırmak ondan çok daha zordur.

İNSAN – DEVE
Terazinin bir kefesine deve olmakla yük taşımak, diğer gözüne de insan olmakla ibadet etmek konulsa ve seçme ihtiyarı bize bırakılmış olsaydı hangisini seçecektik?
Elbette ki insanlığı…
O halde, deve yükünü taşırken biz niçin ibadetimizi yapmıyoruz?
Mehmed Kırkıncı

GERÇEK KUL
Cüneyd-i Bağdadî Hz.lerine sordular:
– İnsan ne zaman gerçek kul olur?
– Allah’tan başkasına kulluk etmeyi terk ettiği zaman.

DELİ NAMAZ KILMAZ
Büyük âlime, biri şöyle sordu:
– Ben nehre üç defa dalıyorum. Ancak temizlendiğime emin olamıyorum, ne yapayım?
– Namaz kılma.
– Nasıl olur?
– Çünkü Rasulullah (sav): “Kendine gelinceye kadar deliden kalem (mesuliyet) kaldırılmıştır.” dedi. Irmağa üç defa daldığı halde hâlâ bedeninin tamamının ıslanmadığını, dolayısıyla guslünün olmadığını sanan kimse delidir.

KINALI KOÇLAR
Çocukluğumda kurbanlık koçların sırtları boyanırdı. Köyümüzün yakınındaki bir tarladan getirilen kırmızı toprakla yapılırdı bu. O kızıl toprağa ‘aşı’ derlerdi büyüklerimiz. Eski romanlarda geçen “Aşı boyalı evler” sözünü duymuşuzdur. Demek ki o yıllarda evlerin dış cephesi böyle bir toprakla sıvanıyor/boyanıyordu…
Kurban edilmek üzere götürülen koçun hâlâ boğaz kavgası verdiğini görmüşsünüzdür.
Yaşını başını almış bazı insanların büyük bir hırsla dünyaya sarıldığını gördükçe örnekteki koç aklıma gelir. Bu kınalı koçlar bize bir şeyler anlatmıyor mu?..

Mahir Duman

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Niyetin ve Amacın Nedir?

NİYETİN ve AMACIN NEDİR?   Herkese ancak niyetinin karşılığı vardır. O halde niyetimiz nedir gözden …

Kapat