Ana Sayfa / Yazarlar / Kur’an’ın Anlatılarında Yorumlar / Prof.Dr. Himmet UÇ

Kur’an’ın Anlatılarında Yorumlar / Prof.Dr. Himmet UÇ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Prof. Dr. Himmet Uç

Kur’an’ın Anlatılarında Yorumlar

Yorum sanatın ve edebiyatın, dinin önemli kavramlarından biridir. Bir diğer adı da tevildir. Tevil tarih boyunca büyük kargaşa ve savaşlara neden olmuştur. Hz Peygamber Hz Ali’ye “Ya Ali ben dinin tenzili için sen de tevili için harbedeceksin” demiş, öyle olmuş. İran kültürünün islamın aşırı yorumuna neden olduğundan suçlanması da bir yorum meselesidir. Eco nun Yorum ve Aşırı yorum diye bir kitabı edebi metinlerin aşırı yorumunu anlatır. Bediüzzaman da aşırı yorumun zararlarını anlatır. Kur’an da da Allah olaylarını, insan ve durumları yorumlayarak bir standart bakış sergiler.

Anlatı sanatlarında yorumlar, hem şahıslara yaptırılır, bazen de anlatıcı olaylarını ve insanlarını yorumlar. Kur’an boyunca olaylar ve insanlar Allah tarafından insanlara arzedilir, bazan da olayları ve insanları Allah yine insanlar için yorumlar yapar, ders verici cümleler kullanır.”Allah, peygamberi Yusuf’un hayatını çok yönlü mesajlar ile yüklü olarak anlatır, müfid yorumlar yapar. Allah, peygamberi Yusuf’un hayatını çok yönlü mesajlar ile yüklü olarak anlatır. “Gerçekten Yusuf ile kardeşlerinin kıssalarında sorup ilgilenenlerin alacakları nice ibretler vardır. “12/7 Allah, peygamberi Yusuf’un hayatını çok yönlü mesajlar ile yüklü olarak anlatır. “Gerçekten Yusuf ile kardeşlerinin kıssalarında sorup ilgilenenlerin alacakları nice ibretler vardır. “12/7 “Gerçekten Yusuf ile kardeşlerinin kıssalarında sorup ilgilenenlerin alacakları nice ibretler vardır. “12/7

Allah peygamberlere özellikle hz Muhammed’e verdiği nübüvvet ile onları ve ailelerini aziz kıldığını anlatır. Onların şahsında tabiilerini yükseltir, aziz kılıcı yorumlar yapar. Allah” Hz Adem ‘den başlayıp ona da nübüvvet verdik, ona da risalet verdik, ona ona ona ve sana da ya Muhammed.Onun ailesini aziz kıldık, senin de, senin de hepsini bütün insanlara saygın insanlar olarak sunduk, evlerini ilim hücresi yaptık, insanlığa ders verdiler, oda oda.

Allah kıssaların genel olarak mesajlarını yorumlar. “Peygamberlerin kıssalarında elbette tam akıl sahipleri için alacak dersler vardır. İyi bilin ki Kur’an uydurulmuş bir söz değildir, sadece daha önceki kitapları tasdik ede , dine ait herşeyi açıklayan iman edecek kimseler için hidayet, rehber ve rahmettir. “12/111

Topyekün peygamberler hakkında, yorumlar ,değerlendirmeler yapar Allah “Nuh peygamberler zincirinden bir halkadır.; Gerçek şu ki Allah Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesi ile İmran ailesini birbirinden gelen tek zürriyet halinde bütün insanlardan süzüp onlara üstün kılmıştır. 3/33-34

Tek tek peygamberlerini anlattığı gibi toplu yorumlar da yapar. “Allah, peygamberimize peygamberler tarihini özetleyerek onların devamı olduğunu anlatır; Biz O’na İshak ile Yakub’u ihsan ettik ve her birini nübüvvete erdirdik. Taha önce de Nuh’u ve onun neslinden Davut’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da nübüvvete erdirdik. Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz. 6/84

Peygamber ümmetlerinin kötü akıbetlerini anlatır, bazan da toplu olarak onların helaklerinden bahseder. “Onlardan önce Nuh halkı, Ashab-ı Ress, Semud, Ad, Firavun Halkları, Lut’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tubba halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstahak oldular azaba çarpıldılar. 50/12-14

Nübüvvet konusunda özel yorumlar dışında toplu yorumlar da yapar Allah” Allah peygamberimiz ile daha önceki peygamberlerle olan dialog ve muamelelerinden hareket ederek konuşur.Onu nübüvvet geleneği ve uygulamalarını anlatarak hazırlar, güçlendirir “Nuh’a ve ondan sonraki nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun ve Süleyman’a da vahyettik, Davud’a da Zebur’u verdik.”

Allah topyekün vahyettiklerini de anlatır, verdiklerini de.” Bu sefer Hz Nuh ve diğer nebilerden hareketle ona da vahyedildiğini anlatır. “Nuh’a ve ondan sonraki nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun ve Süleymana da vahyettik, Davud’a da Zebur’u verdik” Ama O’na yani peygamberimize Fatiha ve Kur’an’ı vermiştir. “Şu kesin ki sana Seb-i Mesani –fatiha suresi

İle şu Yüce Kur’an’ı verdik.” Ve O Kur’an içinde tutarsız bir şey yoktur. “Hamd o Allah’a mahsustur ki kuluna kitabı indirdi ve onun içine tutarsız hiçbir şey koymadı.”;” Biz işte sana da bu kitabı indirdik. Daha önce kitap verdiğimiz kimseler buna da iman ederlerdi. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi kafirlerden başkası inkar etmez” ;”Bu Kur’an pek kerim bir Resul’un sözüdür” Allah Resulüne gönderdiği Kur’an’ı pek ağır bir söz olarak ifade eder. “Biz sana pek ağır bir söz vahyedeceğiz”

Allah elçilik geleneğinden de bahseder ve yorumlar yapar. “Durumlarını daha önce sana anlattığımız nice elçiler de gönderdik. Allah Musa’ya da hitap ederek konuştu. Biz o elçileri rahmetimizin müjdecileri cezamızın habercileri olarak gönderdik. Ta ki resullerden sonra artık insanların Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir b a h a n e l e r i kalmasın.Allah Aziz ve Hakimdir, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. Lakin Allah sana indirdiğine şahitlik eder ki onu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de buna tanıklık ederler, zaten Allah’ın şahit olması bir şeyin gerçekliği için yeter de artar. “Hiçbir amiranelik ihtiva etmeyen zerafet içinde kullanılmış ifadeler. Peygamberine ve insanlara gönderdiğine emniyet temini için kendini ve melekleri şahit tutar. Allah hadsiz azameti ile mecbur değil ama o yine de ikna edici ve nezahet içinde konuşur, insanları ve resullerini ikna eder.

Allah elçiler konusunda da bazan toplu yorumlar yapar “Durumlarını daha önce sana anlattığımız nice elçiler de gönderdik. Allah Musa’ya da hitap ederek konuştu. Biz o elçileri rahmetimizin müjdecileri cezamızın habercileri olarak gönderdik. Ta ki resullerden sonra artık insanların Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir b a h a n e l e r i kalmasın.Allah Aziz ve Hakimdir, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. Lakin Allah sana indirdiğine şahitlik eder ki onu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de buna tanıklık ederler, zaten Allah’ın şahit olması bir şeyin gerçekliği için yeter de artar. “Hiçbir amiranelik ihtiva etmeyen zerafet içinde kullanılmış ifadeler. Peygamberine ve insanlara gönderdiğine emniyet temini için kendini ve melekleri şahit tutar. Allah hadsiz azameti ile mecbur değil ama o yine de ikna edici ve nezahet içinde konuşur, insanları ve resullerini ikna eder.

Alay peygamberlere karşı yapılmış alışılmış bir inançsızlık eylemidir. Bu bahiste de genel yorumlar yapılır. “Alay, peygamberlere karşı yapılan önemli yıpratıcı tutumlardan biridir, Allah anlatır. “Daha önce gelip geçmiş nesillere nice nebiler gönderdik, onlara hiçbir nebi gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar” Bütün anlayışsızlıklara karşı “şimdi sen onlardan yüz çevir ve selam size de, artık yakında maruz kalacakları akibeti öğrenirler. “Ondan önceki peygamberlerle de alay edilmiştir.” Senden önce de nice peygamberlerle alay edildi. Fakat ben o kafirlere akıllarını başlarına toplamaları için bir süre mühlet verdim. Ama onlar akıllanmayınca sonra da azabımla kıskıvrak yakaladım, cezam nasılmış gördüler.”

Yalan da toplu yorumlara neden olur” Bütün peygamberler yalancılıkla itham edilmişlerdir, bunlara Lut da dahildir. Ayetin birici muhatabı olan hz Resullullah’a da aynı şey yapılmıştır, Allah anlatır. “Eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa sen bil ki onlardan önce Nuh, Ad ve Semud halkı da, İbrahim‘in halkı da, Lut’un halkı da, Medyen ahalisi de resullerini yalanlamışlardı. Musa da yalancı sayılmıştı. Ben de şöyle yaptım, her seferinde inkarcılara mühlet verdim, sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim. Onların inkarına mukabil nasıl olurmuş benim inkarım, cümle alem görüp bildi. “22/43-44. Başka yalanlayanlar da vardır. “Onlardan önce Nuh halkı, Ashab-ı Ress, Semud, Ad, Firavun halkları, Lut’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tubba halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstahak oldular , azaba çarpıltıldılar. “50/13

Allah iyi işleri yapanları ödüllendirmiştir. Bu bahiste de genel yorumlar vardır “Daha önce Nuh’u ve onun neslinden Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u da nübüvvete erdirdik. Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz. 6/84

Birçok beygamber gibi İbrahim’den de söz alınmıştır. Bu da toplu yorumlara nedendir. “Bir vakit biz peygamberlerden kuvvetli bir söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbralim’den, Musa’dan ve Meryem’in oğlu İsa’dan. Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakit gelince, O sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kafirlere ise gayet acı bir azap hazırladı” 33/7

 

Genel olarak peygamberler seçilmiş ve süzülmüşlerdir. “Adem peygamberler soyundandır, seçilmiş ve süzülmüştür. ; Gerçek şu ki Allah Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesi ile İmran ailesini, birbirinden gelen tek zürriyet halinde bütün insanlardan süzüp onlara üstün kılmıştır. Allah herşeyi hakkiyle işitir, mükemmel tarzda bilir. 3/33-34 işte bunlar Allah’ın nimetlerine mazhar olmuş olan zatlar. Adem’in neslinden, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın evlatlarından, İbrahim ve İsrail’in nesillerinden ve hidayete erdirip seçtiğimiz kimselerdendir. Onlar Rahmanın ayetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı. 19/58

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Serbestleşme ve Özgürleşme / Vehbi KARA

Vehbi KARA Serbestleşme ve Özgürleşme Birey, devlet için değildir, ancak devlet birey için vardır ve …

Kapat