KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
|
Dr. Vehbi Karakaş |
“Kur’an Müslümanlığı” Diyerek Hz. Peygamberi Devre Dışı Bırakmak
Sordular:
-Hocam, bu günlerde “Kur’an Müslümanlığı” adıyla bir düşünceyi yaymaya, Hz. Peygamberi ve sünnetini devre dışı bırakmaya çalışanlar var. Ne dersiniz?
Cevap:
-Haşa, yüz bin defa haşa! Sünneti dolayısıyla Hz. Peygamber’i devre dışı bırakmak kimin haddine düşmüştür?
“Kur’an Müslümanliğı” diyerek Hz. Peygamber’i ve sünnetini devreden çikarmak isteyenler, Kur’an Müslümani da olamazlar. Bu bir çılgınlık ve bir çıldırmışlıktır.
Hz. Peygamber, Kur’an’ın tefsiridir, anlamıdır ve uygulamasıdır. Hz. Peygamber, Kur’an’ın tercümesi ve tercümanıdır.
Hz. Peygamber’i (s.a.v) gündemden çıkaran Allah’ın gündeminden düşer. Allah’ın gündeminden düşen de bir daha iflah olmaz. Ebedi cehennemi boylar. Allah beni ve bu satırları okuyanları bu akıbetten korusun.
Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimize bu konumu ve bu makamı veren Allah’tır (c.c). Hz. Peygamber’in üstün bir ahlak üzere bulunduğunu söyleyen Allah’tır.[1]
Onun rol model olduğunu,[2]
Onu sevmenin ve ona uymanın, Allah’ı sevme anlamına geldiğini,[3]
Ona itaat ve biat etmenin Allah’a itaat[4] ve biat[5] etme sayılacağını,
Onun önüne geçilmemesi gerektiğini,[6]
İhtilaflı konularda Onun hakemliğine razı olmayanların mümin olamayacaklarını,[7]
Onun yanında yüksek sesle konuşmanın edebe aykırı olduğunu, Ona saygısızlığın insanın amellerini iptal edeceğini,[8]
O, ne getirmişe onun alınması, neyi yasaklamışsa ondan uzak durulması lazım geldiğini,[9] Onun inananlara kendi canlarından daha yakın ve daha önemli olduğunu[10]açıklayan Allah’tır.
Onun her zaman salat ve selamlarla anılmasını[11]…isteyen Allah’tır.
Bu makamı, bu salahiyeti, bu etkiyi ve bu yetkiyi Rasulullah Efendimize veren Allah’tır.
O cismen aramızda olmasa da maneviyatı ve ahlakıyla aramızdadır. Satırlarda ve sadırlarda, kitaplarda ve gönüllerdedir.
Onun üsve-i haseneliği, (güzel örnekliği) ve rol model oluşu, sadece o günün toplumuna mahsus değildi. Kıyamete kadar yaşayacak olan bütün toplumlara yönelikti. Allah onu alemlere rahmet,[12] sadece bir kavme değil, bütün insanlığa müjdeleyici ve uyarıcı bir elçi olarak göndermişti.[13]
Peygamberine hitaben Allah şöyle buyurur:
“Sen onların aralarında bulunduğun, (onlar Senin ahlakını ve sünnetini yaşadıkları) müddetçe Allah onlara azab etmeyecektir. Onlar hatalarını anlar, (senin ahlakından ve sünnetinden uzak kaldıklarından dolayı) istiğfar ederlerse bu takdirde Allah onlara yine azab etmeyecektir.”[14]
Onun bu makamından dolayıdır ki Üstad-ı Muhterem:
“Hz. Peygamber’in sünnetine karşı tembellik büyük zarar, önemsiz görmek büyük cinayet, inkar etmek ve eleştirmek büyük bir sapıklıktır.”[15] demiştir.
Kur’an bütün hakikatleriyle Peygamberimizin mucizesidir; Peygamberimiz de bütün mucizeleri, güzel ahlakı ve kamil ilmiyle Kur’an’ın mucizesidir.[16] Dolayısıyla Kur’an’sız Muhammed, (s.a.v) Muhammedsiz Kur’an düşünülemez. Yukarda saydığım ve sayamadığım ayetleriyle Kur’an Hz. Muhammed”i, Hz. Mühammed (s.a.v) de yaşama biçimiyle Kur’an’ı anlatıyor.
Nur Külliyatındaki muhteşem tesbitlerden biri de şudur: Hz. Muhammed (s.a.v), kainatın nuru, Kur’an dünyanın aklıdır. Eğer kainattan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in nuru çıksa, gitse kainat vefat edecek. Eğer Kur’an gitse kainat deli divane olacak, dünya kafasını, aklını kaybedecek, böylece akılsız kalan başını bir gezegene çarpacak ve bir kıyamet koparacaktır.[17]
İşte bu hasaretten, cinayetten, dalaletten ve kıyamet dehşetini yaşamaktan uzak kalalım, cennetine ve cemaline kavuşalım diye Allah uyarıyor ve buyuruyor:
“Peygamberin emrine aykırı hareket edenler başlarına dünyada bir bela, yahut ahirette gayet acı bir azab gelmesinden korkup sakınsınlar.”[18]
Yunus ne güzel özetlemiş söylediklerimizi-söyleyeceklerimizi ve ne güzel uyarmış gaflete dalmışları:
“Aşık Yunus neder dünyayı sensiz,
Sen hak peygambersin şeksiz, gümansız,
Sana uymayanlar gider imansız,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.”(s.a.v)
[1] Bkz. Kalem, 68/4
[2] Bkz. Ahzab, 33/21
[3] Bkz. Al-i İmran, 3/31
[4] Bkz. Nisa, 4/80
[5] Bkz. Fetih, 48/10
[6] Bkz. Hucurat, 49/1
[7] BKZ. Nisa, 4/65
[8] Bkz. Hucurat, 49/2
[9] Haşr, 59/7
[10] Bkz. Ahzab, 33/6
[11] Bkz. Ahzab, 33/56
[12] Bkz. Enbiya, 21/107
[13] Sebe, 34/28
[14] Enfal, 8/33
[15] Bkz. Nursi, Said, Lem’alar, 11.Lem’a, 11.nükte, 1.mesele, 54
[16] Bkz. Nursi, Sözler, 25. Söz, 2. Zeyl, 433
[17] Bkz. Nursi, Sözler, 10.söz, 2.zeyl, 104-105
[18] Nur, 24/63
- Önceleri Adı “Haram” İdi… - 7 Eylül 2024
- Bitlis İşgalinde Bediüzzaman’ın Verdiği Mücadele - 12 Ağustos 2024
- Kamuoyuna Zaruri Bir Açıklama / Kamil Nazım Kankılıç - 8 Ağustos 2024
- Hac’daki Bazı Hakikatler / Yusuf ALTINIŞIK - 20 Haziran 2024
- Ana – Baba Hakkı – 1 / Yusuf ALTINIŞIK - 19 Haziran 2024
- Bahar da Bayramdır - 24 Nisan 2024
- Şerefli Oruç Ayı / Yusuf ALTINIŞIK - 20 Mart 2024
- Ah Bir… / Soner DUMAN - 3 Mart 2024
- Allah Her Şeyi Nasıl Biliyor? / Yusuf ALTINIŞIK - 31 Ocak 2024
- Bir Vâsıtaya Bindiğinizde Derhal Şu Âyeti Düşünün - 25 Ocak 2024
