KUR’AN-I KERİMİN MEYDAN OKUMASI
(BAKARA 23-24. AYETLER IŞIĞINDA)
23-“Eğer kulumuza indirdiğimizden (Peygambere verdiğimiz Kur’andan) bir şüphe içinde iseniz, haydi onun ayarında bir sûre getirin. Allah’tan başka şahitlerinizi de çağırın. Eğer iddianızda sadık iseniz (iddianızda haklı iseniz bunu yapın).”
Kur’ân’ın meydan okuması, insanların aynı lafızlarla, aynı üslupla, belâğat açısından benzerini getirmeleri yönünde değildir. Onlardan istenen, üslûbu ve ifâde tarzı nasıl olursa olsun, belâğat ve beyân itibariyle hakikati tesirli bir tarzda ifâde etme açısından Kur’ân’ın seviyesinde bir kelâm getirmeleridir. Nitekim edipler ve şâirler arasındaki mukâyese de bu mânâda yapılmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’in ilahî kaynaklı olduğunu kabul etmeyenlere, Kur’an’ın benzerini getirmeleri hususunda Kur’an şu merhaleler halinde meydan okumuştur.
Yüksek nazmıyla, gaybî haberleriyle ve ihtiva ettiği çeşitli ilim ve hakikatleriyle beraber, Kur’an’ın tam bir benzerini Hz. Muhammed (s.a.v.) gibi okuma yazma bilmeyen ümmî bir şahıstan getiriniz (İsra, 88).
Eğer bu şekilde Kur’an’ın bir benzerini getiremiyorsanız, uydurma olsun, sadece edebî yönden onun bir benzerini getirin (bkz. Hud: 13; İsra: 88).
Eğer buna da güç yetiremiyorsanız, sadece Kur’an’ın on sûresi kadar olsun bir benzerini getirin (Hud, 13-14).
Şayet bu da mümkün değilse, bir tek uzun sûrenin bir benzerini yapın. (Bakara, 23).
Eğer bu da gücünüzün üstünde ise sadece kısa bir sûrenin bir benzerini getirin (Bakara, 23).
Eğer okuma-yazma bilmeyen ümmî bir şahıstan bunu getirmeniz imkânsız ise okur-yazar olan bilgili bir şahıstan olsun getirin (Bakara, 23).
Şayet bunda da başarılı olamadıysanız, birbirinize yardım etmek suretiyle hep birlikte getirmeye çalışın (Bakara, 23).
Buna da imkân bulamadığınız takdirde, tüm insan ve cinlerden yardım isteyin. Geçmiş ve gelecek bütün fikirlerden istifade edin. Mevcut bütün kitapların bilgilerinden yararlanın (Bakara:23; İsra: 88).
“Bizim şahitlerimiz yoktur. Eğer muarazaya girişirsek, bizi destekleyecek kimsemiz yoktur” diyorsanız, haydi şahitlerinize de müsaade edilmiştir. Onları da çağırın, onlar da size yardım etsinler (Bakara:23). Bununla beraber böyle bir şey yapmanız mümkün değilse Kur’an’a teslim olun kurtulun (bkz. İşaratu’l-İ’caz, İlgili ayetin tefsiri).
Müşrikler Kur’an’ın tehaddî/meydan okuma ayetlerine cevap veremediler.
“Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir.” (Müddessir, 24),
“Süregelen bir sihirdir” (Kamer, 2),
“Bizzat kendisinin uydurduğu bir yalandır.” (Furkan, 4),
“Öncekilerin masallarıdır.” (Enam, 25; Enfal, 31) kendi kararsızlık ve tutarsızlıklarını gösteren bir takım haksız iftiralarla meşgul oldular. “Bu Kuran’ı dinlemeyin! Okunurken gürültü yapın, belki galip gelirsiniz” (Fussılet, 26) diyerek acziyetlerini iyice ortaya koydular.
24-“Eğer yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız-, çırası insanlar ve taşlar olan (cehennemdeki) ateşten sakının.”
Cehennemdeki ateş, bir takım insanlar ve taşlar ile tutuşturulacaktır. Böyle bir ateşe atılmaya nasıl cesâret edebiliyorsunuz?
ZAFER KARLI
- Sağır, Dilsiz, Kördürler - 9 Eylül 2024
- Şeytanın Aslî Evladı: Deccal - 12 Ağustos 2024
- Kıskanılacak Makam: Şehâdet - 12 Ağustos 2024
- Kâinatı Allah Hesabına Okumak - 28 Temmuz 2024
- Mü’min Sûresi 11. Âyet - 23 Temmuz 2024
- İki Soru İki Cevap - 1 Temmuz 2024
- Cevşenü’l-Kebi’in Risale-i Nurla Şerhi - 28 Haziran 2024
- İslâmiyet Ne Zaman İnkişaf Eder ? - 24 Haziran 2024
- Cevşenü’l-Kebir’in Meâlini Bediüzzaman Verirse - 21 Haziran 2024
- Risale-i Nur’da Manevi Tefsir - 11 Haziran 2024
Allah razı olsun. Güzel bir makale olmuş.