Ana Sayfa / Yazarlar / Kur’an ve Edebiyat

Kur’an ve Edebiyat

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kuran ve Edebiyat

Hristiyanlar haftanın belli günlerinde kilisede toplanır ve birlikte bir papazın veya uzmanın idaresinde İncil okurlar, yorumlar yaparlar. Bütün aileler bu vesile ile mabede giderler, çocuklar bahçede oynar anneler ve yetişkinler bir peygamberim ve mukaddes kitabın emir ve yasaklarını dinlerler, duygulanırlar, üzülürler ve neşelenirler. Bizim kitabımız en son ve en harika kitap olduğu halde hayatımızda  Kur’an yok. Biz de bu şekilde yapabiliriz. Liselerimizde Kur’an yok, halbuki kitabımız çok edebi muhtevalı bir kitap. innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn demek Allah herşeyin hakkını verenlere ödüllendirir demek. Bu kalıp çok tekrar ediliyor. Allah şu şu davranışları zayi etmez diyerek bir bahis açılsa sayfalar tutar, aynı şekilde kötülükler ve kötü davranışları da  bu kalıpla anar. Kuran ile ilgili bir kitap yazdım, Kuran estetiği diye bu da dedin bir bahis, yani Kur’an’ın güzel  ve çirkin telakkisi.

Bir de Kuran şahıslardan kurulmuş bir kitap aynı romancılar gibi Allah’da peygamberleri ile hayatı yönetiyor, Kur’an da onlardan zaman zaman bahsediyor, harmanlama tarzında Hz Musa’yı bir yerde anlatmıyor, başka fiillerle bütün kur’an ‘a yaymış, onların hepsini bir yerde vermiyor, metni canlı tutmak için yer yer farklı şekillerde anlatıyor, batılılar bu harmanlama tekniğini romanlarda kullanırlar, bu kesinlikle mukaddes kitaplardan alınmış, zaten romanın atası da mukaddes kitaplar özellike Kur’an-ı Kerim.

Allah davasın yürüttüğü  peygamberlerini tanıtıyor onlardan sitayişle bahsediyor, bütün Kur’an boyunca. Bir de kötü kahramanlar anlatılıyor Firavun, Haman ve Mele’li yani danışmanları. Tıpkı romanlar gibi .Roman da bir kişiyle dönmez, ikinci üçüncü şahıslar hatta eşya ve nesneler de vardır. Hatta kuşar Hüdhüd kuşu mesela. O da bir rol kapmış  kainatı meydana getiren olay, nesne ve canlılar ağırlığınca Kur’an’da bahsedilir.

Bazan da panoramik anlatımlar vardır, dünyanın hayatının devamında  rol alan canlıları sayar, bazan da peygamberlerini sayar. Mesela Enbiya suresinde panoramik olarak birçok peygamberden bahseder. Bütün bunları liselerde çocuklarımıza okutmamış mümkünken neden yok? Erdoğan yıllardır başka felsefesi belli liselelere din sanat edebiyat ile ilgili hiçir gelişme olmadı. Yazık ama çocuklarımız elden gidiyor, kitabından haberi yok. Bir de Kur’an edebiyatını bilen yok, enstitüler ve Üniversiteler Kur’an edebiyatında birşey yapmıyor, bir mealle bir yere varılmaz ki.

Enbiya suresi 112 ayetten oluşuyor. Mekke’de nazil olmuş. Başka konular yanında özellikle peygabberlerden bahseder.

Hz Musa’dan bahseder. “Yemin olsun ki Musa’ya ve Harun ‘a Furkan’ı verdik(49)

 Hz İbrahim’den bahseder. “Yemin olsun ki biz İbrahim’i önceden rüşte eriştirdik. O vakit babasına ve kavmine dedi ki, sizin bu taptığınız heykeller nedir? Onlar biz atalarımızı bunlara kulluk eder bulduk” dediler. Gerçekten sizler ve atalarınız açık bir dalalet içindesiniz, dedi. Yoksa sen bizimle oyun mu oynuyorsun dediler, Gerçekten sen bize hakkı mı getirdin? Onları hep o yaratmıştır. Doğırusu sizin Rabbiniz yerlerin ve göklerin  Rabbidir. Allah’a yemin ederim ben bu gerçeğin şahitlerindenim. Siz arkanızı dönüp gittikten sonra mutlaka putlarınıza mekir(oyun) yapacağım. Yalnız onların büyüğünü bıraktı. Sonra onları paramparça etti. Dediler, belki onlar ona dönerler de durumu düşünürler diye. Dediler bunu ilahlarımıza kim yapmış, muhakkak o zalimlerdendir. Onun isminin İbrahim olduğunu söylediler. Bir genç duyduk ilahlarımızla ilgili öğüt veriyormuş. Öyle ise onu insanların gözleri önüne getirin, dediler. Olur ki onu görenler şahitlik eder, dediler. O İbrahim bunu bizim ilahlarımıza sen mi yaptın? O eğer konuşurlarsa onlara soruverseniz. Onu belki  onların büyükleri yapmıştır. Kendi nefislerine dönerek muhasebe yaptılar.  Sonuçta siz zalimlerin ta kendilerisiniz dediler. Kesinlikle sen de bilirsin. Sonra başları eğildi. O halde Allah’tan başka şeylere mi tapıyorsunuz. Dedi. Onların konuşamayacağını size fayda ve zarar veremeyen şeylere mi?Hâlâ akıllanmayacak mısınız? Sizlere yuh olsun Allah’dan başka taptıklarınıza da. Eğer ilahlarımıza yardım edecekseniz onu yakın dediler.: Biz ey ateş İbrahim’e serin ve selamet ol dedik Fakat biz onları hüsrana düşenlerden kıldık.Onlar İbrahim’e tuzak kurmak istediler. Onu ve Lut’u kurtarıp içinde âlemlere bereket vereceğimiz yere çıkardık. Ve Hepsini de salih kişiler yaptık.(İbrahim 50 -72)

Yakub’u da nübüvvetin devamı için ihsan ettik. Ona İshak’ı hibe ettik. Onlara vahyettik, onları emrimizde yöl gösteren  imamlar yaptık. Zekatı vermeyi vahyeyledik. Namazı dosdoğru kılmayı, hayır işlemeyi. 

Lut’a da hikmet ve ilim verdik. Ve onlar bize kulluk ediyorlardı. Kötülükler işleyen o beldeden kendilerini kurtardık. Biz Lut’u rahmetimizin içine aldık. Gerçekten de onlar kötü ve fasık bir kavim idiler.

Ve Nuh da daha önce nida etmişti, çünkü o salihlerdendi. Kendisini ve ehlini o büyük beladan kurtardık. Biz de onun duasına icabet ettik. Onlar ki ayetlerimizi yalanlıyorlardı. O kavme karşı kendisine yardım ettik. Biz onları topdan boğduk . Gerçekten onlar kötü bir kavimdiler.

Davut ve Süleyman da, hani ekin hakkında hüküm veriyorlardı.  Bir kavmin koyunları ekin tarlasına yayılmışlardı. Biz de onun verdiği hükme şahitlik ettik. Ve hepsine hüküm ve ilim verdik. Süleyman’a o konuda hüküm verme anlayışı vedik. 

Davut la birlikte tesbih etmek üzere dağları ve kuşları da ona musahhar ettik. Sizin için zırh yapma sanatı öğrettik. Bunu yapanlar biziz. 

Süleymanın emrine de esen rüzgarı verdik. Ve rüzgar onun emri ile içine o bereket verdiğimiz yere esiyordu. Biz her şeyi bilenleriz. Onun için şeytanlardan dalgıçlık edenler vardı. Bunun dışındaki işlerde çalışanları da. Böylece onları muhafaze eden bizdik. Enbiya 73-90)

Eyyüb de o vakit Rabbine nida etmişti. Gerçekten zarar bana dokundu. Biz de onun duasına icabet ettik. Ve sen merhametlilerin en merhametlisin Ona ehlini  ve  onlarla birlikte bir katını daha verdik. Onun üzerindeki zararı kaldırdık. Tarafımızdan bir rahmet bize ibaret edenlere bir öğüt olarak Bunların hepsi sabredenlerdendi. 

İsmail, İdris ve Zülküf’ü de hatırlar. Çünkü onlar salihlerdendi. Orları  ralmetimizin içine aldık.

Gazaplanarak gitmişti de  Zünnun’u da hatırla. Kendisinin asla sıkıştıralamayacağını sanmıştı. Senden başka hiçbir ilah yok. Zulumatın içinde nida etti. Şüphesiz ben zalimdenden oldum, Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Kendisini gamdan kurtardık, biz de ona  icabet ettik. 

Zekeriya’yı da an, o vakit Rabbine nida etmişti. Sen varislerin en hayırlısısın,ey Rabbim beni yalnız bırakma, zevcesini de ona elverişli kıldık, kendisine Yahya yı hibe ettik.  Gerçekten peygamberler hayırlara koşarlar. Bize karşı hürmet ve tazim ederler. Ve ümit ederek ve korkarak Bize dua ederler. 

O kadını da hatırla ki (Meryem) ırzını lazım geldiği gibi korumuştu. Biz de ona ruhumudan üflemiş, hem kendini hem de oğlunu alemlere ayet yapmıştık. Artık bana kulluk edin, ve Ben sizin  Rabbinizim. Şüphesiz bu sizin ümmetiniz tek bir ümmetti.

Çok yerde tek tek anlattığı peygamberlerini burada seremonikal olarak sıralar, Anlatı sanatında kişiler okuyucuya tanıtılır, Allah da kullarına peygamberlerini tanıtır.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Mevsimine Göre Meyveler

Mevsimine Göre Meyveler Prof. Dr. Fatih SATIL Her mevsim toprak, hava ve iklim değiştiği gibi …

Kapat