Kur’an’da Allah / Prof. Dr. Himmet UÇ

Kur’an’da Allah kendini farklı anlatım modlarıyla kullarına anlatır. Özelliklerini sayar, yarattıklarını gösterir, bir tiyatro vitrini gibi kullanır kainatı. Öyleki insanın bu deliller ve göstermeler karşısında kulluktan başka çaresi kalmaz. Ne yaratmış, insana sunmuşsa onu bazan soru cevap tarzıyla, bazan konuşarak, bazan insanın akıl ve kalbini harekete geçirerek Allah olduğunu bihakkın gösterir. Kur’an’ı ve ayetlerini tanımadığımız kesin. Şayet Allah, ‘gönderdiğim kitabımın temel temalarını ve yaratılışın büyük eserlerini anlat’ dese çok insan sınıfta kalır.

Sabahları otuz sayfa civarında Kur’an okuyorum yürüyerek, birisi; ne okuyorsun, dedi, kendisi suya gidiyor, dedim; Kur’an okuyorum. Şu kadar sahife. Ne güzel dedi, neden dedi, dedim; mecburum da ondan. Neden? Dedim suya, ekmeğe mecburuz, konuşmaya seyretmeye mecburuz, en az onlar kadar O’nun kitabını okumalıyız. Allah bir fiil göndermiş O k u , bir kitap bir de öğretmen. Herşey okumak üzerine kurulmuş.

Okumak batı kültüründe bizden daha ciddi işlenmiş. Birisi “iki gün okumasam konuşmam zevkimi kaybediyorum” diyor. Bak Bediüzzaman’a; okumayı Mevlana, Ahmet Mithat öğretmiş insanımıza. Ahmet Mithat evlere okuma saatleri sokmuş. Sürgün edildiği Rodos’ta takaların mavnaların parası ile okul açıp o insanların çocuklarını okutmuş. Ne adam. Cenabı Mevlana Mesnevi-i Şerif okutmuş, hocam ‘Mesnevi Şerif’ derdi, Kırkıncı Hoca. Bir de Bediüzzaman.. Herkes Kur’an’ı anlamaz, o Kur’an’ı herkesin anlayacağı klasik bir dille bize sunmuş, birileri kızmasın ama vallahi o bu ülkenin tarihinin en büyük Tükçüsü, çünkü Ziya Gökalp Ahmet Vefik Paşa Hakkari’ninin köyüne Tükçeyi soktu mu?Ama Ben gördüm Türkçe’yi risalelerden okuyup güzel Türkçe konuşan insanları. Ama Bediüzzaman Türkçü değil, Türk’e en lüzumlu işi yapan adam, onun Kürtlük Türklük gibi küçük şeylerle alakası yok. “Ben başka maksattayım, kalbime başka maksatlar koymamışım” diyor.

Allah’ın varlık ve yaratılış delilleri

Göklerde ve yerde Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice deliller vardır ki insanlar yanından geçip gittikleri halde yüzlerini çevirdiklerinden farkına varmazlar.12/105

-Allah odur ki sizin de görüp durduğunuz gibi direksiz yükseltti. Sonra da arşının üstünde kuruldu. O Güneşi ve Ayı hizmet etmeleri için sizin emrinize verdi. Bunlardan her biri belirli bir vakte kadar dolaşmaktadır.

Bütün işleri o yönetir, ayetleri size açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza iman edesiniz. 13/2

Hem odur ki yeri yaydı orada sağlam dağlar yükseltti, ırmaklar akıttı. Her meyvenin içinde iki eş yarattı.

Sürekli olarak geceyi gündüze bürüyüp duruyor. Elbette bunlarda iyice düşünen kimseler için, alınacak nice dersler, ibretler vardır.13/3

Dünyada birbirine komşu parçala, üzüm bağları, ekinler, dallı veya dalsız hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanmaktadır. Bununla beraber yemede biz onların bazısını bazısından daha üstün, daha kaliteli kılarız. Elbette bunlarda aklını kullanan kimseler için alacak nice dersler nice ibretler vardır. 13/4

Eğer onların iman etmemelerine şaşırıyorsan, bil ki asıl şaşılacak olan onların “ölüp toprak olduktan sonra biz yeniden mi yaratılacakmışız? Demeleridir. İşte onlardır Rablerini inkar edenler, işte onlardır boyunları tasmalı olanlar, işte onlardır hem de ebedi kalmak üzere cehennemlik olanlar.”13/5

-O’dur ki gökten yağmur indirir, hem içeceğiniz su ondan oluşur, hem de hayvanlarınızı içinde otlattığınız ot ve ağaçlar.16/10

Allah o su sayesinde sizin için ekinler, zeytinlikler, hurmalıklar, üzüm bağları ve çeşit çeşit meyveler yetiştirir. Elbette bunda düşünen kimseler için alınacak bir ders var.16/11

Hem geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Diğer yıldızlar da O’nun emriyle size râm edilmiştir. Elbette aklını çalıştıran kimseler için bundan alınacak nice dersler vardır.

Yeryüzünde türlü türlü renklerde her çeşitten bitki ve hayvan olarak sizin için yarattığı daha neler neler var. Elbette bunda düşünen kimseler için alınacak ibretler var.

Yine odur ki denizi sizin hizmetinize verdi ki ondan taptaze et yiyesiniz, ve takınıp kuşanacağınız ziynet eşyası çıkarasınız. Denizde gemilerin suları yara yara akıp gittiklerini görürsün. Bütün bunlar onun lütfedeceği nasibi aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.16/12-14

Hem dünya hareketiyle sizi sarsmasın diye, yeryüzüne sabit dağlar koydu. Amaçlarınıza ermeniz için ırmaklar geçitler yerleştirdi.

Yol bulmada yararlanacağınız daha birçok alametler, işaretler koydu. Yıldızlarla da bir kısım insanlar yol bulurlar.16/16

Allah gökten yağmur indirip onunla ölmüş olan yeryüzüne hayat verir. Elbette bundan gerçeğe kulak verecek kimseler için ibret ve delil vardır.16/65

Doğrusu davarlarla da sizin için deliller vardır. Zira size onların karınlarındaki işkembe ile kan arasından, hâlis bir süt içiriyoruz ki içenlerin boğazından afiyetle geçer. 16/66

Hurma ve üzümden güzel gıdalar elde edersiniz. Şüphesiz bundan aklını çalıştıran kimseler için alıncak ibretler vardır.16/67

Rabbin bal arısına şöyle vahyetti” Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev edin(kovan) Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut. Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alınacak ibret vardır.16/68-69

-Ey insanlar eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız. Bilin ki biz sizi ilkin topraktan, sonra bir nutfeden, sonra rahim cidarına yapışan  bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış, ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde, bir ceninden yarattık ki kudretimlizi size açıkça  gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde durdururuz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız

Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütürüz. İçinizden kimi henüz çocuk iken öldürülür, kimi de hayatın en düşkün biçimine götürülür, öyle ki daha önce bildiği şeyleri  bilmez hale gelir.

Yeri de kupkuru görürsün, ama oraya biz su indirince çok geçmeden kıpırdanır, kabarır da gözü gönlü açan her güzel çiftten nice nebat bitirir.22/5

-Hiçkimse hariç kalmamak üzere, hepsi huzurumuza toplanacaklar. Delil mi isterler. İşte ölmüş arz. Hayatı ona biz veriyoruz. Oradan onların yiyecekleri habbeleri çıkarıyoruz. Kendileri de onları yiyip dururlar.36/32

Orada üzüm bağları ve hurmalıklar yaptık, orada pınarlar fışkıttık. Ta ki onun meyvelerinden yesinler, o meyveleri onlar yapmadılar, hâlâ şükretmez mi onlar?36/33-35

Münezzehtir o Allah, her noksandan münezzeh. Yerin bitirdiği herşeyi ve kendilerini ve daha nice bulmedikleri şeyleri, çift yaratan münezzehdir, yücedir.36/36

 Onlara bir delil de gecedir ki, biz ondan gündüzü sıyırıp soyarız, birden karanlığa gömülürler37

Güneş  de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde, O Aziz ve Alim’in yaratması böyle olur işte.38

Ay için de bir takım safhalar, duraklar tayin ettik, dolaşa dolaşa nihayet eski hurma salkımının çöpü gibi kuru, sarı, kavisli bir hale gelir. Ne güneş aya kavuşabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir. O gök cisimlerinden her biri birer yörüngede akar durur.39-40

Bir delil daha onlara, nesillerini dopdolu gemilerde taşımamızdır. Biz onlar için gemiye benzer daha nice binekler yaratırız. Şayet dileseydik onları boğardık, ne feryatlarına koşan bir kimse bulabilir, ne de başka türlü kurtarılırlardı. Sadece bizden ulaşacak bir rahmet ve onları bir vadeye kadar yaşatma irademizle hayatta kalabilirler.43-44

-Gece, gündüz, güneş, ay hepsi onun ayetlerindendir. O halde güneşe ve aya değil onları öylece yaratana secde edin, eğer ona ibadet ediyorsanız. 41/37

Onun kudretinin ve hikmetinin delillerinden biri de şudur ki, sen yeri boynu bükük, kupkuru görürsün. Fakat biz üzerine su indirince yer harekete geçip kabarır, işte bu yere kim hayat veriyorsa, ölüleri de o diriltecektir. Çünkü o her şeye kadirdir. 39

Evet biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz, ta ki Kur’an’ın Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin herşeye şahid olması yetmez mi ?53

-Gökleri ve yeri yaratması ve onları her türlü canlı ile doldurması, O’nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. O elbette dilediği zaman onları mahşerde toplamaya da kadirdir. 42/29

Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve hikmetinin dellillerindendir. Eğer o dilerse rüzgarı durdurur, gemiler de denizin üzerinde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır.32..

 -Şüphesiz göklerde ve yerde müminler için Allah’ın kudret ve hikmetine dair çok deliller vardır.45/3

Gece ve gündüzün peşpeşe gelip müddetlerinin uzayıp kısalmasında, Allah’ın gökten bir rızık, yere yağmur indirip onunla ölümden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgarları evirip çevirmesinde,

Akıllarını kullanıp düşünen kimseler için Allah’ın kudretine ve hikmetine dair birçok deliller vardır.45/5

-onlar bir yaratan olmaksızın mı yaratıldılar? Yoksa kendi kendilerini mi yarattılar.?52/35

Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar. Hayır onlar kesin bilgiye ulaşmaya gitmezler.52/36

Yoksa Rabbinin hazineleri onların mı yanında? Yoksa kainatı onlar mı yönetiyorlar?52/37

Yoksa onların yükselmelerini sağlayan bir merdivenleri kuleleri var da o sayede mi göklerin haberlerini dinliyorlar? Öyleyse o haber dinleyenleri kim ise, meleklerin sözlerini dinlediğine dair bir delil getirsin.52/38

-Şimdi düşünsenize o akıttığınız meniyi , onu yaratıp insan haline getiren siz misiniz yoksa biz miyiz?56/58

Aranızda ölümü Biz takdir ettik. Sizi yok edip yerinize benzerlerinizi getirmeyi  ve sizi bilemeyeceğiniz bir biçimde ve vasıfta yaratmayı dilersek, Bize mani olacak hiçbir güç yoktur.56/60-61

Siz ilk yaratmayı pek iyi biliyorsunuz. Artık düşünüp ibret almanız gerekmez mi ?62

Ektiğiniz tohuma baksanıza, siz mi onu yetiştiriyorsunuz Biz mi?63-64

Eğer isteseydik onu kuru çöp haline getirirdik, siz de şaşıp kalır, pişman olurdunuz?65

Eyvah emeklerimiz boşa gitti, hatta doğrusu biz rızıktan mahrum kaldık, sefalete mahkum olduk, derdiniz.

Peki içtiğiniz suya ne dersiniz, onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa Biz mi ?

Peki yakmakta olduğunuz ateşe ne dersiniz?

Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan Biz miyiz?66-72

-O kâfirler bakıp düşünmezler mi, mesela deve nasıl yaratılmış?

Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş?

Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş?

Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?88/17-20

Allah, Rabb’dır–

-Bütün hamdler Âlemlerin Rabbi Allah’adır. 1/2

-Sahi onlar en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülalemînin divanında duracakları günde, dirilip toplanacaklarını düşünemezler mi?83/4-6

-Sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da arşı üzerinde hükümran olan, her işi yerli yerince çekip çeviren Allah’dır. Kendisinden izin çıkmadıkça, O’nun katında hiçbir şefaatçi iş bitiremez. İşte Rabbiniz bu vasıflara sahip olan Allah’tır.öyleyse O’nu tanıyarak, yalnız O’na ibadet ediniz. Hâlâ gerçekleri düşünmeyecek misiniz? 10/3

– Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratın O’dur. O Azizdir, Gafurdur, üstün kudret sahibidir, affı ve mağfireti boldur.67/2

-Allah Sameddir.(eksiği olmayan, herşey kendine muhtaç olduğu halde, kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan)112/2

-Sübhandır, Münezzehtir, O zat ki her şey üzerinde hakimiyet. Elindedir. Ve hepinizin de dönüşü O’na olacaktır.36/83

-Allah iman edenleri hem dünyada hem ahirette o sabit söz üzerine sağlam bir şekilde tutar. Zalimleri ise şaşırtır. Allah elbette dilediğini yapar.14/27

Hasılı O kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi. Öyle ki Allah’ın size verdiği nimetleri birer birer saymağa kalkarsanız, mümkün değil onları sayamazsınız. Gerçekten insan zalim ve nankördür.14/34

-O Rabbine dönecek, zira Rabbi devamlı surette, onun yaptıklarını görüyor tek tek kontrol ediyordu.85/15

– O dur ki sizi dünyada halifeler yapmış  ve verdiği nimetlerle sizi denemek için  kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Muhakkak ki Rabbin cezalandırmayı dilediğininde işi çarçabuk bitirir ve muhakkak o Gafurdur, Rahimdir.6/165

– Böylece dilediğini Rahmetine alır. Zalimler için ise gayet acı bir ceza hazırlamıştır.76/31

– O aynı zamanda günahları bağışlar, tevbeleri kabul buyurur, ama cezalandırması da çetin olup, lütuf ve ihsanı pek geniştir. Ondan başka ilah yoktur, dönüş yalnız O’na olacaktır.40/3

Tekdir-

Hepinizin ilahı tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur, o Rahmandır, Rahimdir.2/163

Allah o ilahdır ki kendinden başka ilah yoktur. Hayy O’dur, Kayyum O’dur3/2

De ki O Allah’tır, gerçek ilahtır ve Birdir.112/1

Allah herkesten hesap soracaktır–

-Sahi onlar o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülalemin’in divanında duracakları günde, dirilip toplanacaklarını düşünmezler mi?83/4-6

Dilediğini doğru yola koyar—

Akılsız insanlar, bu Müslümanları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir diyecekler. De ki doğu da batıda Allah’ındır. O dilediği kimseyi  d o ğ r u yola yöneltir.

Dirilten ve öldüren odur—

-O ölüden diriyi çıkarırır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böyle dirileceksiniz.30/19

 -Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için, ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O Azizdir, Gufurdur, (üstün kudret sahibidir, affı ve mağfireti boldur)67/2

Dualara cevap verir—

-O nesneler mi üstün, yoksa çaresiz kalıp kendisine yalvaran insanın duasını kabul edip sıkıntısını gideren ve sizi dünyada halifeler yapan Allah mı? Hiç Allah ile beraber başka Tanrı mı olur? Elbette olmaz, ne de az düşünüyorsunuz?27/62

Hayat sahibidir—

-Allah O ilahtır ki kendisinden bakşa ilah yoktur. Haydır, Kayyumdur, kendisini ne bir uyuklama, ne uyku tutamaz. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur, izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine? Yarattığı mahlukların önünde ardında ne var hepsini bilir. Mahluklar ise onun dilediğinden başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup  gözetmek, O’na ağır gelmez, O öyle ulu  öyle büyüktür.”2/255

Bütün yüzler hayatın ve hakimiyetin tam manasiyle sahibi olan Hayy-ı Kayyum’a baş eğmiştir. Zülüm yüklenerek gelen gerçekten perişan olmuştur.20/111

Herşeyi bilir—

-Yarattığı mahlukların önünde ardında ne var hepsini bilir. Mahluklar ise O’nun dilediğinden başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar.2/255

-Bilinmeyen nice hazineler  ve görünmeyen gayb âleminin anahtarları O’nun yanındadır, onları kendisinden başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir, O’nun haberi olmadan birtek yaprak bile düşmez. Yer altı tabakalarının karanlıkları içinde tek bir tane hasılı yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki açık net bir kitapta bulunmasın.6/59

Her şeyi görür—

-Allah size emanetleri ve insanlar arasında hükmettiğinizde adalete uygun tarzda hüküm vermenizi emreder. Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphe yok ki Allah Semi ve Basirdir.(sözlerinizi de hükümlerinizi de hakkıyle işitir, bütün yaptıklarınızı hakkiyle görür)4/58

– Bir gece kendisini bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammed’i Mescid-i Haramdan çeresini mübarek kıldığımız, Mescid-i Aksaya götüren O Zatın şanı ne yücedir. Bütün eksikliklerden uzaktır O. Gerçekten herşeyi işiten her şeyi gören  O ‘dur.17/1

Her Şeyi işitir—

-İbrahim ve İsmail Beytullah’ın temelerini yükseltirken şöyle dua ediyorlardı. “Ey bizim Kerim Rabbimiz, yaptığımız bu işi kabul buyur bizden. Hakkiyle işiten ve bilen ancak Sensin”2/127

-Kendilerini en büyük ziyana uğratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede  ve gündüzde barınan herşey onundur. O herşeyi işitir ve bilir. 6/13

Herşeye Kadirdir—

-Hamd gökleri ve yeri yaratan ve melaikeyi iki, üç, dört.. kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O yarattıklarından istediğine dilediği kadar fazla özellikler verir. Çünkü O herşeye kadirdir. “35/1

-Göklerin ve yerin hakimiyeti O’nundur. Hayatı veren ve hayatı alıp öldüren O’dur. O Herşeye Kadirdir.57/2

 Herşey O’na muhtaçtır—

-Allah Sameddir. Samed (tam, eksiği olmayan herşey kendisine muhtaç olduğu halde, kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan demektir)112/2

 Herşey O’nun elindedir-

Süphandır, münezzehtir, O Zat ki, her şey üzerinde hakimiyeti elindedir. “36/83

Hiçbir şeye benzemez—

O gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Onun benzeri hiçbir şey yoktur, o herşeyi hakkiyle işitir ve bilir.42/11

Ne de herhangi bir şey O’na denk oldu.112/4

İnsanlar için düzen kurar—

-Hem Tevrat’ta onlara şu hükmü de farz kıldık. Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılıktır. Hülasa bütün yaralamalar birbirine kısas edilir. Fakat kim bu kısas hakkından feragat edip  bağışlarsa, bu kendi günahları için kefaret olur. Kim Allah’an indirdiği ahkam ile hükmetmezse işte onlar tam zalimdirler.5/45

O peygamberlerin izlenince Meryem oğlu İsa’yı, kendilerinden önceki Tevratı tasdik edici olarak gönderdik. Ona kendisinden önceki Tevrat’ın tasdikcisi ve müttakilere bir hidayet ve öğüt olmak  üzere içinde hidayet ve aydınlık bulunan İncil’i verdik.46

Ve dedik ki Ehl-i İncil de Allah’ın o kitapta indirdiği ile hükmetsin. Kim Allah’ın indirdiği ahkâm ile hükmetmezse işte onlar tam fâsıktırlar.47

Sana da daha önceki kitapları, hem tasdik edici, hem de onları denetleyici  olarak bu kitabı, gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde bütün ehl-i kitabın aralarında Allah’ın sana indirdiği ile  hükmet, sana gelen bu hakikatı terkedip de onların keyiflerine uyma.

Her biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi hepinizi  bir tek ümmet yapardı. Fakat o size verdiği farklı şeriatlar dairesinde sizi imtihan etmek istediği için  ayrı ayrı ümmetler yaptı. Öyle ise durmayın hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Zaten hepinizin dönüşü Allah’a olacak O da hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri size tek tek bildirecektir.(haklıyı haksızı iyice belli edecektir)48

Ve şu emri indirdik; aralarınızda Allah’ın indirdiği ahkam ile hükmet. Sakın onların keyiflerine uyma. Ve Allah’ın indirdiği hükümlerin bir kısmından seni caydırmalarından sakın. Şayet yüz  çevirirlerse bilki Allah onları bazı günahlarından dolayı musibete uğratmak istiyordur. Zaten insanların bir çoğu Allah’ın emrinden dışarı çıkmaktadırlar.49

 Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Fakat kesin olarak iman eden insanlar için Allah’dan daha güzel  daha doğru bir hakim bulunabilir mi ?50

Cezalandırır—

Böylece dilediğini rahmetine alır, zalimler için ise gayet acı bir ceza hazırlanmıştır.76/31

-O aynı zamanda günahları bağışlar, tevbeleri kabul buyurur, ama cezalandırması da çetin olur, lütuf ve ihsanı pek geniştir.40/3

Konuşur—

Durumlarını daha önce sana  anlattığımız nice elçiler gönderdik. Anlatmadığımız nice elçiler de gönderdik. Allah Musa’ya da hitap ederek konuştu.4/164

Deki ey insanlar, ben sizin hepinize Allah tarafından gönderilen peygamberim. O ki göklerin ve yerin hakimiyeti O’na aittir. O’ndan başka ilah yoktur, hayatı veren de ölümü yaratan da O’dur. 7/158

 Rahmet, Hayır ve İyilik Kaynağıdır.–

Ve işte böylece, Biz sizi örnek bir ümmet kıldık ki insanlar nezdinde Hakk’ın şahitleri olasınız ve peygamber de sizin hakkınızda şahit olsun.

Senin arzulayıp da şu anda yöneldiğin Kabe’yi kıble yapmamızın sebebi sırf peygamberin izinden gidenlerle ondan ayrılıp gerisin geriye dönecekleri meydana çıkarmaktır. Gerçi bu oldukça ağır bir iştir. Ancak Allah’ın doğru yola erdirdiği kimseler için mesele teşkil etmez. Allah imanınızı zayi edecek  değildir. Çünkü Allah insanlara pek şefkatlidir, çok merhametlidir.2/143

Allah sizi yeminlerinizdeki yanılmalarınızdan dolayı kınamaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlere uymazsanız sizi sorumlu tutar. Allah çok affedicidir, cezayı çabuklaştırmaz(tevbe için fırsat tanır)2/225

-Eğer Allah’ın sizin üzerinizdeki lütfu ve inayeti olmasaydı ve eğer Allah pek şefkatli ve merhametli olmasaydı, başınıza müthiş bir azap gelirdi.24/20

-Gerçek şu ki gökleri ve yeri yok olmaktan koruyan Yüce Allah’tır. Şayet onlar yıkılacak olursa onları Allah’tan başka kimse tutamaz. Doğrusu o Halimdir, Gafurdur(müsamahalıdır, cezalandırmada aceleci değildir, çok affedicidir.) 35/41

-O aynı zamanda günahları  bağışlar, tevbeleri kabul buyurur, ama cezalandırması da çetin olup, lütuf ve ihsanı pek geniştir. Andan başka ilah yoktur, dönüş yalnız ona olacaktır.40/3

Rabbiniz tarafından verilecek mağfirete ve Cennet’e girmek için yarışın. Öyle bir cennet ki eni göklerle yerin eni gibi olup Allah’a ve Resulüne iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu Allah’ın dilediği kimselere olan bir ihsanıdır. Allah büyük lütuf sahibidir.57/21

-Ehli kitap şunu bilsinler ki Allah’ın lütfundan malik oldukları hiçbir şey hiçbir kısım mevcut değildir. Bütün lütuf ve inayet Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. 57/29

Sever ve sevilir—

 Rabbinizden af ve mağfiret dileyin. Sonra günahlarınızdan tevbe edip O’na sığının, O sizi affeder ve korur. Çünkü Rabbin Rahimdir, Veduddur. (pek merhametlidir, kullarını çok sever)11/90

O Gafurdur(mağfireti boldur) Vedud’dur.(kullarını sever ve onlar tarafından da sevilir)85/14

Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse bilsin ki, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki Allah onları sever onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorludurlar. Allah yolunda mücahade eder ve bu hususta dil uzatan hiçbir kimsenin, ayıplamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın öyle bir lütfudur ki dilediğine verir. Allah Vasi ve Alimdir.(ihsanı boldur ve herşeyi hakkiyle bilir)5/54

-öyle insanlar vardır ki, Allah’tan başkasını Allah’a denk tutar, tıpkı Allah’ı severcesine Allah’ı severler. Müminlerin Allah’a olan sevgileri ise herşeyden daha ile ve daha kuvvetlidir. Böyle yaparak kendilerine zulmedenler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi, butun kudret ve kuvvetin yalnız Allah’a ait olup, Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu, keşke şimdiden bilselerdi.”2/165

-Ey Resulü  de ki, “Ey insanlar. Eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana uyun ki  Allah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafurdur, Rahimdir.3/31

Sayısız nimetler verendir—

Hasılı O kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi. Öyle ki Allah’ın size verdiği nimetleri, birer birer saymağa kalkarsanız, mümkün değil onları sayamazsınız. Gerçekten insan zalim ve nankördür.14/34

Yaratıcıdır—

Herşeyi yaratan Allah’tır. Her şey O’nun tasarruf ve yönetimindedir.39/62

Allah O gerçek ilahtır ki Hâlık’tır, Bari’dir, Musavvirdir gerçek ilahtır ki Halık’tır, Bari’dir, Musavvirdir. Hasılı en güzel isimler ve vasıflar O’nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa O teşbih ve tenzih eder. O Azizdir, Hakimdir.59/24