Ana Sayfa / Yazarlar / Üç harflilerle (Çin) mücadele

Üç harflilerle (Çin) mücadele

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Üç harflilerle (Çin) mücadele

Dünyayı gerçek anlamda etkisi altına alan ülke Çin’dir. Bugün 10 TL’e bir mp3 player aldım. Kutu, kulaklık, player ve şarj kablosu toplamda 10 TL idi. Yani Çin’den çıkmış, elden ele, dolaşmış son satıcı ile alıcıya on liraya el değiştirmişti.

Telefon ve gereçleri, teknoloji ve malzemeleri hep Çinli üreticilerin elindedir. Belki Çin seddini temsil eden kartonlar bile Çin malıydı.

Evinde ve elinde Çin’in hiçbir ürünü olmayan hiç kimse yoktur. Üç kişiden birinin cep telefonu Çin malıdır. Üç kişiden birinin televizyon, bilgisayar, beyaz eşya gibi ürünleri yine Çin malıdır. Üstümüzdeki kıyafetlerin bile Çin malı olma ihtimali yüksek. Oyuncak sektörü neredeyse tamamen Çinlilere ait. Kırtasiye malzemesinin tamamına yakını Çin malı.

Çin, belki de Hadisi Şerif’te anlatılan Yecüc ve Mecuc milletidir. Hangi suyu görseler kurutuyorlar. Hangi erzak deposunu ele geçirseler yiyip bitiriyorlar. Hangi ülkeye girseler ekonomiden teknolojiye kadar her şeyi istila ediyorlar.

Öyle ki, Çin ile mücadele sadece slogan atmakla olmayacak derecede elimiz kolumuz bağlı. Zira sloganları attığımız hoperlör bile Çin malı çıkıyor…

Çin ile mücadelenin kapsamı genişletilmelidir. Herkes gücünün yettiğinden mesuldür. Teknoloji ürünü alırken Çin malı değil de başka bir Asya ülkesi ürünü tercih edilebilir. Elli yüz lira fazla para vermemek için Çin malı ürünü tercih eden kişi, kalkıp slogan da atmasın!

Devletten ne bekliyorsun? Ticari ilişkileri askıya alsın. Tamam o zaman, sen de kırtasiye malzemesi alacağın zaman üç lira fazla verip Çin malı almamaya söz ver! Telefon alacağın zaman iki yüz lira fazla ver, Çin malı alma!

Sen kendin bir lira para için Çin ürünleri ile mücadele etmeyeceksen, Devlete ayar verme! Devlete trip atma! Halk olarak nasıl isek devlet olarak da öyleyiz!

Devlet, halkın ortalamasıdır!

Belki büyük bir İslam Birliği gücü, topyekun karar alır da böylesi durumlarda Çin’i ekonomik ürün almamakla tehdit ederse, başarılı olabiliriz. Aksi halde bir taraftan kendi elimizle beslediğimiz Çinlileri, ne duamızla ne bedduamızla yenemeyiz!

Ben kendi adıma bundan sonra bir ürün alırken Çin ürünü olup olmadığını kontrol edecek ve alternatifim olduğu sürece fiyat farkı olsa da Çin ürünü tercih etmeyeceğim!

Çin seddi böyle aşılır!

***

Kur’an’ı ideolojilere uyarlama

Komünizm dünyaya bazı vaatlerde bulundu. Dünya bu düşüncelerin hakimiyeti altına girdi. Bu düşünceyi reddetmek yerine İslam’ı Komünizmle birlikte sunanlar oldu.

İslam’a komunizmi yamamak için komünizme uymayan ayetler tevil edildi, hadisler inkar edildi.

Sosyalizm için de aynısı oldu. İslam’ın, aslında sosyalist bir din olduğu söylendi. Yine ayetler tevil edildi, hadisler inkar edildi.

Kapitalizm için aynısı oldu. Hümanizm için aynısı. Hatta hümanistlerin keyfi hoş olsun diye savaş, cihat, öldürme, kısas, idam gibi ayetler yok sayıldı.

Darvinizm dahi karşılık buldu. Darwin’in teorisini İslam’a uyarlayanlar oldu. Tabi yine kıyım yapıldı. Ayetler aşırı uç tevillere maruz bırakıldı, hadisler de reddedildi.

Feminizm de aradığını buldu. İslam feminist bir dinmiş de haberimiz yokmuş. Feministlerin düşüncelerine göre ayetler tevil edildi. Hadisler reddedildi.

Particilik bile İslam’a yüklendi. O da kendisine bir yer buldu. İslam kardeşliği, ümmet kardeşliği gitti. Parti kardeşliği başladı. Yine olan ayetlere ve hadislere oldu.

Milliyetçilik zaten İslammış da görmemişiz. Din kardeşliği, yerini ırk kardeşliğine bıraktı. Ayetler tevil, hadisler tekzip edildi…

İslam’ı mahvettiler. Herkes kendi kılığına göre kesip biçiyor İslam’ı. Arap İslam’ı, Türk İslam’ı, Batı İslam’ı, İran İslam’ı, Anadolu İslam’ı…

İslam tüm ideolojilerin üstünde bir inanç, bir ahlak, bir ibadet ve bir amel sistemidir. Ne komünizmdir ne sosyalizmdir ne feminizmdir ne darvinizmdir ne milliyetçiliktir ne de hümanizmdir.

İslam hepsinden beridir. Hepsi de İslam’dan beridir.

Allah’ın dini noksan değildir ki, bu felsefi ve modern düşüncelere mahkum olsun!

Onun öyle bir yardımlaşma sistemi vardır ki, hiçbir komünist sistem bunu yapamaz.

Onun öyle bir dayanışma sistemi vardır ki, hiçbir sosyalist düşünce ona ulaşamaz.

Onun öyle bir kardeşlik sistemi vardır ki, hiçbir milliyetçilik onunla aşık atamaz.

Onun aile ile ilgili öylesine muazzam bir sistemi vardır ki, hiçbir feminist düşünce onunla boy ölçüşemez.

Hâşâ sanki, İslam’da bir kusur varmış da onu bunu İslam’a yamamaya çalışıyorlar!

Her kim İslam’dan başka bir din ararsa, bu ondan kabul edilemeyecektir.

Ali İmran 85

***

Dinsize ve açık zındığa cenaze namazı kılınmamalı!

Bazı kimselerin cenaze namazının, sosyal medya paylaşımları ya da beyanatları nedeniyle kılınmaması gerekiyor.

Adam oturmuş; dine, dinlere, Allah’a, peygambere, islâm’a, Müslümanlara küfrediyor, üç gün sonra ölünce de üzerine tonla cenaze namazı kılınıyor. Zannedersiniz bir evliya göçmüş dünyadan!

Adam sosyal medyada devlete küfredince ceza yiyor da dine küfredince ceza yemeyecek mi?

Camiye gelen her Müslümanın güvenlik soruşturması yapılır gibi Müslümanlık testi yapılmasından bahsetmiyorum.

Ama aleni bir şekilde dinsizlik yapmışsa da camiye kabul edilmesin! Kim kıldırmak istiyorsa da kıldırsın!

Gerçi zındığa yetmiş tane cenaze namazı da kılınsa boştur; ama bu kadar da pervasız olmamaları gerekiyor.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bazı kimselerin cenaze namazını kılmamış; ama sahabenin kılmasına izin vermiştir. Bunların arasında borçlu biri de vardı. Peygamber efendimizin, borcunu bile bile ödemeyen birisinin cenaze namazını kılması, bu durumu görmezden gelmesi demekti. Zira peygamber efendimiz, devleti temsil ediyordu. Yaptığı davranış sivil bir davranış değildi. Bu duruma meşruiyet kazandırmış olacaktı.

Günümüzde zındıklığı ve dinsizlik söylemi aşikar birine devletin görevlisi olan imamın dahi cenaze namazı kıldırması buna meşruiyet kazandırmak sayılır. Bunun için bazı çalışmalar yapılmalıdır.

Zaten çoğu zaman normal bir Müslümandır diye cenazesi aklanıyor, paklanıyor, telkinleniyor, Müslüman mezarlığına gömülüyor, sonra bir bakıyoruz adam ateist çıkmış, komünist çıkmış, dinsiz çıkmış. Adamın adı Müslüman adı olunca Müslüman zannetmişiz. Bunlar hata sayılabilir ama aşikare zındıkların cenazesi yerde kalmalıdır.

***

Kur’an sûrelerinin tertibinde müthiş bir ahenk vardır.

Kur’an sûrelerinin tertibinde müthiş bir ahenk vardır. Bakara Sûresi ikinci Sûredir. Bu Sûrede Kur’an meydan okur. Ve eğer bu Kur’an’dan bir şüphe duyuyorsanız siz de bir Sûre getirin diyor. Zira Bakara Sûresinden önce sadece Fatiha Sûresi vardır.

Hud Sûresinde ise Kur’an yine meydan okur ve “onlar bunu uydurduğunu mu iddia ediyorlar? De ki: Öyleyse bu Kur’an gibi on Sûre de siz getirin!” der. Evet, Hud Sûresi Kur’an’ın on birinci Sûresidir. Hud’dan önce on tane Sûre gelmiştir.

Kur’an sûrelerinin tertibinde bile bir azamet var. Halbuki Bakara Suresi Medeni, Hud Sûresi ise Mekki bir Sûredir.

Kur’an’ın ne Hikmetleri biter ne de ilginç özellikleri biter.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Mesnevî-i Nuriye’den Kulluk Dersleri (Derleme)

"İkinci Hakikat: Ey nefs-i emmare, kat'iyyen bil ki, senin hususî ama pek geniş bir dünyan vardır …

Kapat