Zilhicce ayı girdiğinde kurban kesecek kişilerin vücudundan herhangi kıl almaları, tırnak kesmeleri yasak mıdır?
Bu konu ile ilgili olarak Müslim’de şu hadis-i şerifler vardır: “Zilhiccenin ilk on günü girer de biriniz kurban kesme niyetinde olursa artık saçından ve cildinden hiçbir şeye dokunmasın (yani tıraş olmasın, tırnak kesmesin), “Bu on gün girdiğinde kesmek istediği kurbanı olan kimse artık asla bir kıl almasın, sakın bir tırnak kesmesin”
“Zilhicce`nin hilâlini gördüğünüzde, kurban kesme niyetinde olanınız artık saçına ve tırnaklarına dokunmasın” (Müslim, edâhî 29-42; Ayrıca bk. Ebu Davud, Dahâya 3; Hindî, V/88-89).
Görüldüğü gibi bu hadis-i şerifler hacca gitmeyecek olanlardan kurban kesmek isteyenlerin, Zilhiccenin başından kurban kesecekleri ana kadar (ki, on gün eder) saçlarını ve tırnaklarını kesmemelerini ister.
Bu hadisler Müslim’de rivayet edilmektedir ve sahih hadislerdir. Ancak fıkıhçılar bu konuda değişik bakış açıları ile değişik görüşlere varmışlardır.
Meselâ:
a. Said b. Müseyyeb, Rabîa, Imam Ahmed, Ishak, Davud ez-Zahiri ile bir kısım Şafiîler kuşluk vakti hayvanı kurban edinceye kadar, kurban kesecek olanın kıl ve tırnaklarından bir şey alması haramdır, derler.
b. Imam Şafiî`ye göre haram değil, tenzihen mekruhtur.
c. İmam Azam mekruh olmadığı görüşündedir.
d. İmam Mâlik’ten bir rivayet mekruh olduğu görüşünde olduğunu, diğer bir rivayet ise mekruh olmadığı görüşünde olduğunu bildirir. (Davudoğlu, agk)
Hanefiler için adı geçen günlerde tıraş olmanın, tırnak kesmenin mahzurlu olmadığını söyleyebiliriz. Ancak İmam-ı Azam`ın gerçekten bu görüşte olduğunu “zahir rivayet” (ona ait olduğu kesin kaynaklar) kitaplarında henüz bulmuş değiliz. Eğer ona ait böyle “zahir rivayet” yoksa bu sahih hadislere muhalefet etmemizi gerekli kılacak bir delil bulunmadığından bu günlerde tıraş olmanın en azından mekruh olduğu görüşü ağırlık kazanıyor. Hidâye hadislerini tahriç eden Zeylaî de konunun ilk hadisi olarak yukarıya aldığımız hadisi veriyor ve sihhatinde bir kusur zikretmiyor: (bk. Zeylaî, Nasbui-Râye, IV/206) Her ne olursa olsun, Hanefiler olarak bizler de, eğer kurban keseceksek, zilhiccenin ilk on gününde tıraşı ve tırnak kesmeyi bırakırsak, Hanefi mezhebine muhalefet etmeden diğerlerine de uymuş oluruz. Çünkü Hanefiler de kesilmemesinin mahzurlu olduğunu söylemiyorlar. Yeter ki kasık ve tırnak temizliği bu on günle kırk günü aşacak olmasın. Ne var ki, Hz. Aişe validemizden gelen bir hadiste: “Ben Rasûlüllah’ın Mekke’ye göndereceği kurbanın gerdanlık bağını ellerimle ördüm. Sonra o gerdanlığı ona taktı ve Mekke’ye gönderdi. Kurban kesilinceye kadar Allah’ın ona helâl kıldığı hiç bir şeyi de kendisine haram görmedi” denmektedir. (bk. Azımâbâdî, Avnü’l-Ma’ bûd, VN/492) Ancak haddimizi aşmış olmasaydık derdik ki, bu hadisin tıraşın vb o günlerde mahzurlu olmadığına delâleti dolaylıdır. (Çünkü hadis tıraş vs.nin hükmünü zikretmemiş ve o konuda susmustur). Halbuki diğer hadislerin mahzura delaletleri sarihtir ve o konuda nastırlar. Ayrıca Hz. Aişe hadisinin daha önce söylenmiş olması da mümkündür.
Fakat kurban kesecek olanların elbise giyip, koku sürünebilecekleri konusunda icma vardır. (agk) Bu da o günlerde tıraş olmamanın hacdaki ihramlılara benzeme ile ilgili bulunmadığını, hikmetinin bu olmadığını gösterir. (Nevevî agk) Dolayısı ile; dikişli giyme ve koku sürünme mahzurlu olmadığında ittifak vardır. Halbuki bunlar ihramlıya yasaktırlar. Öyleyse ihramlıya yasak olan tıraş ve tırnak kesme de, ihramlı olmayana mahzurlu olmaz, şeklindeki bir kıyaslama isabetli olmamalıdır. Halbuki İbn Kudâme İmam-ı Azam’ın konu ile ilgili delili olarak bu kıyaslamayı zikreder. (İbn Kudâme, El-Mugnî, VNI/619)
Hikmeti
İzahlardan anlaşıldığı üzere bu tavsiye / yasak, sadece kurban kesecek kişiler için geçerlidir.
Kurban kesecek müslümanlara saç, kıl ve tırnak kesmeme emrinin-tavsiyesinin hikmetini İmam Nevevî hazretleri şöyle izah eder:
Kişi, kendi günahlarına bedel, kendi vücudunu feda edemediğinden, vücuduna fidye olarak bir hayvanı kurban eder. İşte o günlerde traş olmamak ve tırnak kesmemekle, hayvanın eti, kanı, kılı ve diğer cüzlerine mukabil, kendi vücudunun en küçük parçalarının dahi ateşten azad olmasını sağlar. Kurbandan sonra olunan traşta kesilen cüzler, mağfiret edilmiş olarak vücudu terk ederler.
Hem ibadetin kabulüne en büyük bir sebep mahviyettir. Yani, kulun kendisini hor ve hakir bilmesidir. O günlerde traş olmamakla, kulun saçları uzar, sakalları uzar, tırnakları büyür. Kul, kendi zilletini hal lisanı ile Allah’a arz eder.
Ayrıca traş olmamakla hacılara benzemek vardır. Zira hacılar bu günlerde ihramda olduklarından, ihram yasaklarından dolayı traş olmazlar.
- Mevlid Kandili Hakkında - 14 Eylül 2024
- Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler - 6 Şubat 2024
- Abdest İçin Uygun Bir Yer Bulamayan Kadın Teyemmüm Ederek Namazını Kılabilir mi? - 9 Ağustos 2023
- Kurban Kanını Başa/Alına, Arabaya, Eve Sürmek Doğru mudur? - 27 Haziran 2023
- Terviye ve Arefe Günü Yapılabilecek İbadetler Dualar; Sorularla Kurban İbadeti - 25 Haziran 2023
- Kurban ve Kurban Bayramı - 23 Haziran 2023
- Büyük Fırsat: Zilhicce’nin İlk On Günü; Leyali-i Aşere - 17 Haziran 2023
- Bi-iznillah (Allah’ın izniyle) Demek Şirk mi? - 1 Haziran 2023
- Rüşd ve Rüşd Yaşı - 6 Mayıs 2023
- Şevval Orucu Hakkında - 21 Nisan 2023