M. Akyol: Said Nursi, devlet gücüne mesafeli durmayı öngörür

Said Nursi, “devleti ele geçirme” bir yana, devlet gücüne mesafeli durmayı öngörür

15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye tarihinde tamamen yeni bir sayfa açtığını belirten Akyol, Gülen krizinin İslami kesimde bir öz eleştiri ve karşılıklı itham dalgasına yol açtığını da söyledi.

Modernistlerin ve gelenekçi İslamcıların görüşlerine yer veren Akyol, modernistlerin de görmesi gereken bazı önemli nüansların olduğunu söyledi ve “Said Nursi’nin, “devleti ele geçirme” bir yana, devlet gücüne mesafeli durmayı öngören bir yaklaşımı var” dedi.

NURCU GELENEK GÜLENCİLERDEN FARKLI

Akyol’un yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

“Modernistlerin de görmesi gereken bazı önemli nüanslar da var. Bunlardan biri, diğer İslami cemaatlerin hiçbirinin bürokrasi kadrolarına gizli gizli sızarak tüm devleti ele geçirmek gibi kapsamlı bir projelerinin olmadığı. Bu sadece Gülencilere has bir hırs ki, ben buna “bürokratik İslamcılık” gibi bir tanım da getirmiştim. 

“Dahası eklemek gerek ki, Gülencilerin kendisinden ilham aldıklarını ileri sürdükleri Said Nursi’nin, “devleti ele geçirme” bir yana, devlet gücüne mesafeli durmayı öngören bir yaklaşımı var. Nursi’ye göre devlet bir “topuz”, din ise bir “Nur.” Ve Nur’a hizmet etmek isteyenlerin ellerine “topuz” almamaları gerekiyor.

Nitekim Gülencileri eleştiren birkaç ayrı yazımda Nursi’nin bu örneğine atıfta bulunmuştum. Nurcu geleneğin Gülencilerden farklı olarak, bir sivil toplum hareketi olarak örgütlenmiş olması da bu açıdan kayda değerdir.”

Akyol yazısında, son zamanlarda adeta moda hâline gelen ve Fetö’nün doğuşunun sebebi gibi sunulmaya çalışılan, geçmiş büyük âlimlerin ittifakla kabul ettiği “mehdi ve mesih” konusunda ise “İslâm geleneği”ni eleştirerek modernistlerden yana olduğunu ifade etmiş.