Ana Sayfa / Yazarlar / Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel ilkeleriyle yakından ilişkilidir. Zaten yaşadığımız dünyada İslamiyetle alakası olmayan hiç bir şey yoktur.

Risale-i Nur külliyatı da modern dünyanın sorunlarına Kur’an perspektifinden çözümler sunan ve buhranlara çıkış yolu gösteren önemli bir eserdir. 

Bediüzzaman Said Nursi, eserlerinde İslam’ın manevî ve ahlâkî prensiplerini, insanlığın temel ihtiyaçlarını dikkate alarak ve İslami bir hayatın, modern dünyada nasıl yaşanabileceği üzerine önemli görüşler ortaya koyarak üç farklı toplumsal dönemde telif edilmiştir. Bunlar Monarşi, İttihad Terakki ve Cumhuriyet dönemleridir. Bu dönemler haliyle büyük buhranlar değişim ve dönüşümleri beraberinde getirmiştir.

Günümüz dünyasında, teknolojik ve maddi ilerlemelere rağmen, insanlar derin bir manevi buhran içerisindedir. Sosyal medya kullanımıyla sosyal arkadaşlıklar yanında fiziki yalnızlıkları getirdi. Çünkü çeşitli felsefe akımları “izm’ler”, sekülerizm etkisiyle öne çıkıp individüalizmle beraber hedonizmi kamçıladı. Bunun neticesinde insanlar yalnızlaştı ve hazzını böyle tatmin etmeyebaşladı. Popüler kültür burada iflas ettiğini çok rahat görebiliyoruz. Bediüzzaman, bu durumu, imanın zayıflaması ve maddeci felsefenin insanları yalnızca dünya hayatına yönlendirmesiyle açıklar. Eserlerinde bu sebeple sürekli tevhid ve iman ve amel konularını işlemiştir.

Buna dair Risale-i Nur Külliyatından bir kaç şu şekilde

“İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.” [1]

“Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur’an’ın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı, selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı, mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş. Bir kısm-ı ekseri o ufûnetli, pis, çamurlu bataklık içinde karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi sarhoşluk sebebiyle, o pis çamuru misk ü anber zannederek yüzüne gözüne bulaştırıyor.. düşerek kalkarak gider, tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder.. fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar.
      İşte bunlara karşı iki çare var:
       Birisi: Topuz ile o sarhoş yirmisini ayıltmaktır.
       İkincisi: Bir nur göstermekle mütehayyirlere selâmet yolunu irae etmektir.”

 İnsanlık, maddi refahın yanında manevi bir huzura da ihtiyaç duyar. Ama bunun farkında olmadığı için haz peşinde koşarak manevi boşluğu maddede aramakta. yanlış şeyi yanlış yerde araadığı için de bu arayışı devam edecektir. Risale-i Nur’da sıkça vurgulanan, iman hakikatleri üzerine tefekkür etmek, dikkat etmek ve insanın manevi hazlarını, boşluklarını hatta boş zamanlarını nurlandırmasıyla buhranlardan kurtaracak en güçlü yol olarak karşımıza tecrübelerle çıkmaktadır.

Bediüzzaman, insanın gerçek saadetini dünya ve ahiret dengesinde bulacağını söyler. Dünyaya geliş gayemizi idrak edip, Allah’ın varlığını ve birliğini kabul ederek, O’na karşı kulluk bilinciyle hareket etmek, ruhî sıkıntılara karşı en etkili formül olarak bize Risale-i Nur Külliyatı’yla sunmaktadır.

” وَ اِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ sırrınca: Her şey lisan-ı mahsusuyla Hâlıkını yâdeder, takdis eder. Evet bütün mevcudatın lisan-ı hal ve kal ile ettiği tesbihat, birtek Zât-ı Mukaddes’in vücudunu gösteriyor. Evet fıtratın şehadeti reddedilmez.” [3]

“Her şey herşeyinde ve her şe’ninde tek bir Hâlık-ı Zülcelal’e muhtaçtır. Evet, kâinattaki mevcudata bakıyoruz ve görüyoruz ki: Za’f-ı mutlak içinde bir kuvvet-i mutlaka tezahüratı var. Ve acz-i mutlak içinde bir kudret-i mutlakanın âsârı görünüyor.” [4]

Ne mutlu nefsini ve neslini ıslah etme gayretinde olanlara..
Selam ve dua ile..

Muhammed Numan ÖZEL

Yazar : Muhammed Numan ÖZEL

Muhammed Numan özel, 1987 Yozgat Doğumlu olup mesaisini Risale-i Nur''un tahkiki gayesiyle, Külliyattan derlemeler, tashihler ve makaleler yazarak geçirmektedir. Bu gayesinde ise Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin meslek ve meşrebinden sapmadan ve vâris-i Bediüzzaman (r.a.) ile sıkı irtibat içerisinde yapmaktadır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Ömer’in İkramı

ÖMER’İN İKRAMI (Yaşanmış bir hikayeden…) -Taze çaydan var mı delikanlı? -İçelim. Yalnız param yok, unuttum, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Kapat