Ana Sayfa / Yazarlar / Mehmed Feyzi Efendi / Şevket ÖZSOY

Mehmed Feyzi Efendi / Şevket ÖZSOY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

MEHMET FEYZİ EFENDİ

Memleketimizde son yüzyılda yetişmiş ender şahsiyetlerden, mütefekkir bir kişiliğe sahip, gerçek bir din âlimi olan Mehmet Feyzi Efendi’yi ağırlamak istiyorum bugün köşemde.

O’nun, ruhlara huzur, gönüllere şifa, akıllara gıda hikmet yüklü sözlerinden derlediklerimi kısa açıklamalarla sizlere arz ediyorum:

KUR’AN HAKKINDA
*Asrımız Kur’an asrıdır. Kur’an ölülere hitap etmiyor, dirilere hitap ediyor.
*Kur’an’ın irşad ettiği yol en sağlam yoldur, başka kapı aramağa lüzum yoktur.
*Kalpler Kur’an’la hayat bulduğu için, Kur’an’ın bir adı da RUH’tur. Kur’an’ın hakaikını fehmeden (anlayan) kalp hayattardır (diridir), Kur’an’ın hakikatlerini fehimden gafil kalpler ölüdür.
*Kur’an’ı anlama üç mertebede gerçekleşir;
1.Tealluk: Devamlı Kur’an’la alakadar olma, meşgul olma, okuyup anlamaya çalışma, 2. Tehalluk: Kur’an’ın ahlakı ile ahlaklanma, 3. Tahakkuk: Kur’anın ahkâmını hazmetme.
*Kur’an’ın bir adı da FURKAN’dır. Yani fârıktır (ayırıcı, fark ettirici). Hakkı-batılı, helalı-haramı, meleği-şeytanı, nikâhı-sifahı birbirinden ayırır; fark ettirir.
*Kur’anın irşadı altında yaşayalım, ahlâkı ile ahlâklanalım.

RASÛLULLAH (a.s.v) VE SÜNNETİ HAKKINDA
*Kalplerimizi Allah (CC) ve Rasûlullah (ASV) muhabetiyle dolduralım, sahtelere yer kalmasın.
*Muhabetullahın alameti, Rasûl-i Ekrem’e (AS) itaatir.
*Rasûlullah Efendimiz Şems-i Fazilettir. (Fazilet Güneşi). Şefaat isteyince, hemen yetişir.
*Rasûlullah Efendimiz (as) kabr-i şeriflerinde hararetiyle, teravetiyle (sıcaklığı ve tazeliği ile), hayat-ı berzahiyye (kabir hayatı) ile hayydırlar (diridirler).

*Rasûlullah’a (a.s.v.) Karşı Görevlerimiz;
“1.Rasûlullah Efendimiz’i(asv) kendi nefsimizden evlâ bileceğiz,
2.Sünnetine ittibâ edeceğiz(uyacağız),
3.Âl ve ashabını (R.A.) seveceğiz,
4.Hadislerine hürmet edeceğiz,
5.Çokça salavât getireceğiz.”
(Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âl-i Muhammed)

İLİM VE ALİM
*Farzdan evvel farz İLİMDİR, farz içinde farz İHLÂSTIR.
*İhlâs, bir ameli sadece Allah’ın emri olduğu için yapmaktır.
*Kuran’ın irşadından, Ehadis-i Nebeviyye’nin (asv), ulemanın irşadından başka çare yoktur.
*Kendi bildiğimize Kur’an’dan ve hadisten mana çıkaramayız; onunla amel edemeyiz. Ancak ulemanın kaide-i mukarreresi altında mana istihrac edip, ona göre amel etmeliyiz.
*İnsan talebe olarak hayatını devam ettirir ve öyle kabre girerse, Allah kıyamete kadar onun ilmini tamamlar.
*Ulemayı zem ve gıybet edip de felah bulan yoktur.
*”Allahümme innî es elüke ilmen nàfia”/Allah’ım senden faydalı ilim isterim” Bakın Rasûlullah Efendimiz (asv), hacda, Kâbe’ye karşı, zemzem içerken bakın bu duayı yapıyor, en önemli yer ve zamanda ilim istiyor.

KALP VE ZİKRULLAH
*Kalbi temizlemede bir bahçivan gibi olalım. Bahçivan toprağı ekmeden önce zaralı ot ve dikenlerden temizler. Biz de kalbimizi önce zararlı hatıra ve düşüncelerden (kin, küfür, hased, nifak v.b.) temizleyip, daha sonra iman ve muhabetullah ile doldurmalıyız, süslemeliyiz.
*Dışımız halk ile olsa da, içimiz daima HAK ile olsun; kalbimiz Allah’ı zikretsin.
“Onlar öyle erlerdir ki, herhangi bir ticaret ve alışveriş kendilerini Allah’ı zikretmekten, namazı kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoymaz.” (Nur Suresi, 37)
*Kalpte devamlı Allah’ın(CC) zikri galip olursa, kan dolaşımı ile kan kalpten geçerken temizlendiği gibi, manen de temizlenir; zikrullahın nuru kana karışan haramları temizler.
*KALB-İ SELİM; içi dışa çevrildiğinde (kalpte gizlenenler açığa çıktığında), içinde, ne Allah’tan ne de kuldan utandıracak bir şey bulunmayan kalptir.
“O gün, ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah’a KALB-İ SELÎM (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur/kurtulur).”(eş-Şuarâ, 88-89)

BİRLİK BERABERLİK
*Müsbet (olumlu, pozitif) düşünelim, müsbet söyleyelim, müsbet hareket edelim.
*Dindarlar, milliyetçiler ve vatanperverler birbirlerini tenkid değil takviye etmeli; desteklemelidirler.
*Mefahir-i Diniye, Mefahir-i Milliye, Sadakat-i Vataniye: Bu üçü bir arada olursa, oñulmayacak yani iyileşmeyecek yara yoktur. (her problem çözülebilir.)
*Dinle millet, etle kemik, sırtla karın gibi birbirleriyle kaynaşmıştır, ayırma imkanı yoktur.

EN ÜSTÜNÜ İMAN KARDEŞLİĞİ
*Şuculuk-buculuk (topluma) zarar veriyor. Kim olduğumuzu soranlara “mü’minlerden/Müslümanlardan bir ferdim” diyelim kardeşim.
“Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: «Ben gerçekten müslümanlardanım» diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?” (Fussilet, 33)
* Bir meslek ve meşreb (cemaat) ne kadar parlak ve kalabalık olursa olsun, geniş İslâm dairesinin ancak bir noktası olabilir, o geniş dairenin yerine geçemez. Noktalar birleşerek daireyi meydana getirirler.
* “Allah’a ve Resulüne itaat edin;birbirinizle çekişmeyin (didişmeyin,münakaşa etmeyin); sonra içinize korku düşer de kuvvetiniz elden gider.” (Enfal, 46)
Cenab-ı Hak kendisinden, hocalarından, üstadından, anne ve babasından razı olsun, cümlesine rahmet eylesin, derecelerini âlî eylesin.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

4 Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun. Zannediyorum, kendisinden istifade ettiniz.
    Rabb’im makamını âlî eylesin. Abdullah Yeğin abi de vefat etti. Allah Kastamonu’yu boş bırakmaz, fakat insan hüzünleniyor…

    • avatar
      Şevket Özsoy

      Amin. Rabbim cümlemizden razı olsun. Allah gani gani rahmet eylesin. Derecesini yükseltsin.
      Evet dokuz yıl kadar sohbetleriyle feyizlenmek nasip oldu.
      “Kastamonu, Şeyh Şaban-ı Veli (ks) Hazretleri’nin manevî tasarrufu altındadır” buyururlardı.

  2. avatar
    Hüseyin Karabey

    Yazınız çok feyizli olmuş. Allah razı olsun.

  3. avatar
    Şevket Özsoy

    Allah razı olsun. O feyizler o sözleri söyleyene ait, bize değil. Bizler acizane nakilciyiz. Rabbim cümlemize tefeyyüz etmek nasip eylesin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Çocuğunuz sizi neden duymaz, dinlemez? Pedagog Adem GÜNEŞ

Çocuğum 6,5 yaşında. Beni hiç dinlemiyor. En basit şeyi dahi üç-dört defa söylemek zorunda kalıyorum. …

Kapat