Ana Sayfa / Yazarlar / Merdiven Altı Din Ne Demek?

Merdiven Altı Din Ne Demek?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Merdiven Altı Din Ne Demek?

Merdiven altı ifadesi; devlet kurumlarından gerekli izinleri almadan, bir ürünün üretilmesi için belirlenen standartlara, kanunlara, nizamlara uymadan kaçak ve kalitesiz yapılan gıda veya daha başka sanayi ve teknolojik alet üretimlerini tarif için kullanılır.
Ancak son yıllarda akademi camiasından, ilahiyat camiasından, Diyanet camiasından pek çok akademisyenden, bürokrattan bu ifadeyi duyar, yazılarından okur olduk.
Bu ifadeyi sivil toplum kuruluşları olarak varlıklarını sürdürmeye çalışan dini grupları, dini kurumları, kanaat önderlerini, alimleri aşağılamak, dışlamak için sık sık kullanmaya başladıklarına tanıklık ediyoruz.

Bu ifadenin hukuki, kanunî alt yapısı, arka planı üzerinde biraz fikir jimnastiği yapalım istiyorum.

Devlet olmanın bazı doğal sonuçları vardır. Devlet egemen güçtür, egemenlik hakkı gereği bazan tek taraflı uygulamalar yapar; kanun koyar, vergi koyar,
askere alır.
Bunları neden yapıyorsun denilmez, yapamazsın denilmez.
Ancak devletler bunları yaparken temel-evrensel hak ve hürriyetlere zarar vermemek,
Anayasaya, kanunlara uymak zorundadırlar.
Kendi isteklerine göre kanunlar çıkartıp icraatlar yaparlarsa yaptıkları iş kanuni olur, kitaba uydurulmuş olur ama hukuki olmaz, vicdani olmaz, etik olmaz.

Devletlerin hukuka uygun olarak kanun ve kurallarla yönetilmeleri beklenir ancak bu herzaman mümkün olmaz.
Dikta yönetimlerinde, darbe-cunta yönetimlerinde, olağanüstü hal, savaş, işgal dönemlerinde hukukun askıya alındığı, yasaların dışına çıkıldığı, kuralsızlık kural olduğu dönemler ve durumlar sıklıkla yaşanmıştır, yaşanmaktadır.

Geçmişte ve bu gün hak ve hukuka, kanuna nizama asla uymayan, herşeyi kendi keyfine uydurmaya çalışan devletler ve yönetimler olmuştur ve vardır.
Çin, Sovyetler, İsrail, Kore, Küba, Türkmenistan..

Bazı devletlerin ve bazı yönetimlerin demokratik, hak ve hukuka bağlı gibi görünmekle birlikte şartlara göre, duruma göre, muhatabına göre farklı davranan, sık sık temel hak ve hürriyetleri askıya alan, keyfince yorumlayan, keyfi uygulamalar yapan devlet ve yönetimler olduğu görülmektedir.
Ve yazık ki bütün devletleri bu gruba dahil etmek mümkündür.

Örnek vermek gerekirse, Lozan Antlaşmasına göre ve uluslararası evrensel hukuka göre Yunanistan ve Bulgaristan’daki Türkler kimliklerini, dillerini, dinlerini yaşama hakkına;
imam ve müftülerini kendileri seçme hakkına sahiptirler ancak Yunan ve Bulgar Devletleri kanunları, anlaşmaları kendilerince yorumlayarak, eğip bükerek Müslüman Türk azınlığa bu hakkı tanımamak bir yana, seçilmiş imam ve müftüleri merdiven altı ve dahası suçlu ilan etmektedirler.

Çeçenistan’da, Dağıstan’da halkın kendi medeniyetlerini ve dinlerini yaşama ve aktarma çabaları Rus yanlısı yönetim tarafından merdiven altı olarak kabul edilebiliyor.
İsrail’e göre tüm Filistinliler ve Filistinlilerin tüm talepleri yasa dışı, merdiven altıdır.

Yakın zamanda Almanya, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler ülkelerindeki müslümanlara hizmet verecek imam yetiştirecek okullar açmayı planlıyorlar.
Bu okullar mezun vermeye başladığında Türkiye’den gönderilen İmamları yasa dışı, merdiven altı ilan edecekler.
Bunun ipuçlarını da verdiler, Türkiye’den giden din görevlilerini ajanlık, casusluk yapmakla itham ettiler bile.

Yazık ki Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz kurulduktan kısa süre sonra bir günde aldığı kararlarla pek çok kadim devlet ve medeniyet kurumlarımızı yasa dışı, merdiven altı ilan ediverdi.
Nizâmülmülk’ten beri uygulanan medrese sistemimiz bir gecede yasa dışı ve merdiven altı ilan edildi.
1200 yıldır kullandığımız alfabe, o alfabeyle yazılmış kitaplar bir gecede yasadışı, merdiven altı ilan edildi.
600 yıldır bu topraklara, bu devlete hükmeden, hizmet eden Osmanlı hanedanı bir gecede yasa dışı, merdiven altı ilan edildi.
23 Mart’ta yasal olan, meşru olan, en az bin yıldan beri milletimizin, medeniyetimizin en temel unsurlarından olan tekke ve zaviyeler 24 Mart’ta yasa dışı ve merdiven altı olarak ilan ediliverdiler.
Örnekleri çoğaltmak mümkün..
Yani bin yıldır yasal olan, merdiven üstü olan, devletin ve milletin vazgeçilmezi olan kişiler, kurumlar, medeniyet unsurlarımız, sosyal, siyasal kurumlarımız hukuk zorlayanak, devletimiz ve milletimiz zora sokularak kanun zoruyla, devlet zoruyla yasak edilmiş, merdiven altı ilan edilmiştir.
Bunlardan biri de Ahilik kültürümüzdür..

Annesi ölünce babasının sonradan eve getirdigi üvey anne tarafından çatıda, merdiven altında yaşamaya mecbur edilen yetim-öksüz çocuklara benzer bizde merdiven altı ilan edilen kurumların durumu.

Bu gün işine gelmeyen, hoşuna gitmeyen herkesi merdiven altı olmakla suçlamanın hem hukuki, hem siyasi, hem ahlâkî ve hem de dînî temelleri sorunludur.

Kim merdiven altı, kime ve neye göre merdiven altı sorusunun cevabı kısa ve net olarak şudur;
Her devlet, her siyasi, ideolojik rejim kendine tabi olan, kendi emrinde olan, kendisiyle işbirliği yapan şahıs ve grupları meşru;
tabi olmayan, itaat etmeyen, işbirliği yapmayan, denetlemesi zor herkesi ve her grubu yasa dışı ve merdiven altı olarak ilan ediyor.
Çine göre tüm Uygurlar, İsrail’e göre tüm Filistinliler, Yunanistan’a, Bulgaristan’a, Almanya, Avusturya’ya göre tüm Türkler merdiven altıdır, yasa dışıdır, potansiyel tehlikedir.
Ruslara göre Çeçenler, Dağıstanlılar, ABD’ye göre tüm siyahiler, yerliler merdiven altıdır.
Komünist rejimlere göre tüm dinler, tüm dindarlar merdiven altıdır.

Ülkemizde darbe, cunta dönemlerinde ülke yönetimini ele geçiren laiklere göre bütün dindarlar merdiven altıdır..
Bu gün dünyada müthiş bir İslamafobia rüzgarı esiyor.
İslam’a ve müslümana dair herşeyi terör, suç, merdiven altı olarak gören hakim bir zihniyet var.
O yüzden bu ifadeyi kullanırken son derece dikkatli olmak zorunda olduğumuz gibi,
bu ifadeyi sürekli kullananlara, sakız gibi geveleyenlere karşı da son derece dikkatli olmalıyız..

Konuya devam edeceğiz inşaallah.

Oğuz Candarlı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Allah Neden İnsanları Cehennemde Yakıyor?

ALLAH VARSA NEDEN CEHENNEMDE İNSANLARI YAKIYOR  YOKSA ALLAH ZALİM Mİ (HÂŞÂ)?   Bir gün, yaşlı …

Kapat