Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR & BEDİÜZZAMAN / Nurdan Hatıralar / Merhum Sungur Ağabey, o paragrafı şöyle açıklamıştı… / Ömer ÖZCAN

Merhum Sungur Ağabey, o paragrafı şöyle açıklamıştı… / Ömer ÖZCAN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kİ­TAP­LA­RIM­DAN AYRI DÜ­ŞÜR­ME­LERİY­LE BOŞ DÜN­YA BA­ŞI­MA YI­KI­LIR­KEN…

“Son­ra, ehl-i dün­ya­nın, be­ni ha­yat-ı içtimaiyede­ki her ­şey­den tec­rit et­mek için­de bü­tün kitap­la­rım­dan ve dost­la­rım­dan ve hizmet­çi­lerim­den ve te­sel­lî ve­ri­ci işler­den ayrı düşürme­leriy­le be­ra­ber gur­bet vah­şe­ti be­ni sıkar­ken ve boş dün­ya ba­şı­ma yı­kı­lır­ken, melâi­ke­ye ima­nın pek çok mey­ve­le­rin­den bi­ri­si im­da­dı­ma gel­di; kâi­na­tı­mı ve dün­ya­mı şenlendir­di, melekler ve ru­hâ­nî­ler­le dol­dur­du, âle­mi­mi se­vinç­le gül­dür­dü. Ve ehl-i da­lâ­le­tin dün­ya­la­rı vah­şet ve boşluk ve ka­ran­lık­la ağladık­la­rı­nı gös­ter­di.”

(Meyve Risalesi’nden 11. Mesele)

Mustafa Sungur Ağabey bu bölümü okurken, derse ara verdi ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin nasıl bir hâlet-i ruhiye ile bu paragrafı yazdığını şöyle açıkladı:

“Üs­tad Haz­ret­le­ri De­niz­li mah­ke­me­sin­den tah­li­ye olun­ca (1944) iki ay De­niz­li Şe­hir Ote­li’nde ka­lı­yor. Son­ra He­yet-i Ve­ki­le kararıy­la Emir­dağ ka­za­sı­na nefye­di­li­yor. Tabi ha­pis­ten çık­tı­ğından do­la­yı ya­nın­da kitap­la­rı yok. İş­te o zaman bun­la­rı yaz­mış. De­mek bu ilham ora­da açıl­mış. Yal­nız başına… Kim­se yok yanında…”

denizli_sehiroteli_saidnursi.jpg

Bediüzzaman hazretlerinin 1944 yılında iki ay kadar kaldığı Denizli Şehir Oteli’nin, değiştirilmeden önceki hali…

BEN HA­YA­LİM­DE DE­Dİ­ĞİM ZAMAN MEKTEP­Lİ­LER AN­LA­SIN Dİ­YE…

Ha­ya­lim bu mey­ve­nin lez­ze­tiy­le mesrur iken, umum pey­gam­ber­le­re ima­nın pek çok mey­ve­le­rin­den bu­na ben­zer bir­ tek meyvesini al­dı, tat­tı. Birden, bü­tün geç­miş za­man­lar­da­ki enbi­ya­lar­la ya­şa­mış gi­bi onlara imanım ve tas­di­kim, o za­man­la­rı ışıklan­dır­dı ve ima­nı­mı kül­lî ya­pıp genişlendir­di ve Âhir­za­man Peygamberimizin ima­na ait olan dâ­vâ­la­rı­na bin­ler im­za bastırdı, şeytan­la­rı sus­tur­du.” (Meyve Risalesi’nden 11. Mesele)

Bu bölüm okunurken Sungur Ağabey, Hz. Üstad’tan şu nakli yaptı:

Üs­tadımız bu­yur­du ki: “Ben ha­ya­lim­de dediğim za­man mek­tep­li­ler an­la­sın di­ye diyo­rum; yok­sa ha­yal de­ğil, ha­ki­kat­tir. Mektep­li­le­rin alış­ma­la­rı­na, anlamalarına kolay­lık ol­sun di­ye seyahat-ı ha­ya­li­ye di­ye söylüyo­rum, ama ha­ki­kat­tir.” Böyle dedi Üstad…

Risalehaber

Yazar : Ömer ÖZCAN

1950 yılında Milas’ta doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur’u tanıdı. 1969’da ‘Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara’da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973’den 1984’e kadar 11 sene Zonguldak’ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir’e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir’de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur’an hizmetlerine ayırmaya çalışmaktadır.
Ömer Özcan’ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad’la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcudtur. Ayrıca Risale-i Nur’un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan’ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır.
Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kâinatın Şifresi ve Bunu Unutturanlar / Vehbi KARA

Bırakın yeryüzünü kâinatın en ücra köşesine dahi gitseniz her kapıyı açacak sizi koruyacak bir parola …

Kapat