1932 senesinde doğan Osman BOZKURT‘un mesleği seyyar halıcılık. Üstad’ı iki kere ziyaret etmiş. Risale-i Nur’u 1943 senesinde tanımış.
Hz. Üstad’ın tabiriyle “Kahramanlar Ocağı Denizli”nin Süller Nahiyesinden. Geçmişte Hasan Atıf, Homalı Sami Tüzün, Bayram Yüksel, Ahmed Feyzi Kul, Ali Uçar, Avukat Bekir Berk gibi ağabeyleri misafir ettiği evinde bizleri de kabul etti. Osman ağabey seyyar halıcılık mesleğini vesile ederek, senelerce Risale-i Nur’un gönüllü kargoculuğunu yapmıştır. Unutmamak lazım ki; bugünün insanına basit ve kolay gelebilen, Risale-i Nur’un bir kitabını bir yerden başka bir yere götürmek, o gün için zor ve riskli bir hizmetti.
Ömer ÖZCAN
Osman Ağabey Anltıyor
Üstad’ı ilk ziyaretim
Bizim buralarda üzümcülük meşhurdur. 1958’de beş-altı genç arkadaş birer kese çekirdeksiz kuru üzüm yaptık, trene bindik, Isparta’ya vardık. Isparta’da Üstadın evini sorduk, bulduk. Zübeyir, Ceylan, Bayram ağabeyler vardı. “Biz Üstad’ı ziyarete geldik” dedik. Girişteki büyük tahta kapıya asılmış “Beni görmek, ziyaret etmek yerine Risale-i Nur okumak…” şeklinde yazılan bir mektubu okudular bize. “Biz bunu biliyoruz, fakat Üstad’ı ziyaret etmek istiyoruz” dedik. Hediyeleri takdim ettik. “Üstad hediye kabul etmiyor, biz bu hediyeleri alalım, tekrar size hediye edelim, ancak bu şartla sizi alırız” dediler. Hediyeleri verdik, tekrar bize hediye olarak iade ettiler, geri aldık.
Üstad’ımız kır gezisine çıkmak üzere hazırlık yapılıyormuş. Kapının önünde bekledik. Üstad’ımı görür görmez içimden “Üstad’ım bu benim” dedim. Milyarlarca insanın içinde görseniz, siz de onun Bediüzzaman olduğunu tanırdınız hemen. Bu asrın insanına benzemiyor… Saçları kulak memesine kadar, başında sarık… O gözler… Elini öptük, ismimizi sordu. “Bana dua edin, bakın hastayım ” dedi. “Üstad’ım siz de bize dua edin” dedim. “Ben size dua edeceğim” dedi ve Üstad’ımız kır gezisine doğru arabasıyla yola çıktı, gitti.
İkinci ziyaretimde yüzümü okşadı
İkinci ziyaretim vefatından bir ay kadar evvel oldu. İzmir’e halı satmaya gitmiştim. Oradan Bursa’ya, Bursa’dan da Eskişehir’e geçtim. Eskişehir’e trenle gece saat 24.00’te girdim. Kardeşleri, Abdulvahid Tabakçı ağabeyleri göreyim, biraz muhabbet edeyim diye düşündüm, onların oteline gittim. (İstanbul Kıraathanesi)
Orada “Üstad’ımız burada ziyaret etmek ister misin?” dediler. “Aman! Ne demek, ziyaret etmez miyim hiç” dedim. O gün onların otelinde misafir kaldım. Üstad Abdulvahid ağabeyin evindeydi. Sabah oldu. Şubat ayıydı, sert bir soğuk vardı. Üstad evden çıkıyordu. Kadınlar, erkekler vardı arabanın etrafında. Üstad kadınlara “Sizi ahiret hemşirem olarak kabul ediyorum” dedi. Aynı şekilde erkeklere de söyledi. Üstadın kapaklı bir sepeti vardı. Zübeyir ağabey onu bana arabayı koymam için verdi. Üstad’ın taksisinin bagajına koydum. Yoganı ve ibriği vardı onları da verdi, bagaja yerleştirdim.
Sonra yanaştım Üstad’ın elini öptüm. Bir daha öpmek istiyorum ama ver elini Üstad’ım desem ayıp olacak. Sultanhisar’da Hasan Atıf ağabey vardı, akılma geldi; “Üstad’ım Atıf abiye selam göndermeyecek misiniz?” dedim. “Selam et kardaşım” dedi ve öpmem için elini uzatıverdi kendisi. Maksadım tekrar elini öpmekti zaten. Öptüm, yüzümü okşadı. O zaman benim yüzümde sık sık kan çıbanı çıkıyordu, gözümün altında. Üstadımın eli değdiği için mi artık bilmiyorum, o kan çıbanı bir daha hiç çıkmadı yüzümde. Üstadın elinin yumuşaklığının verdiği o lezzet hâlâ duruyor bende. Kış günü olduğu için arabanın eksozundan beyaz dumanlar atıyordu. Üstad böylece yola çıktı gitti.
Ömer ÖZCAN (Ağabeyler Anlatıyor’dan)
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024